Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İstinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan incelemede; Dosyadaki tüm belgelere, istinafa konu kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle dava konusu taşınmazın önceki maliklerinin 3194 Sayılı Kanunun 15. ve 16.maddeleri gereği dava konusu taşınmazın tapuda terkin etmeyi talep ve vadetmeyip sadece şerh düşülmesini istediklerinin, taşınmazın devri yönünde açık bir irade beyanlarının olmadığının anlaşılmasına göre, asıl davanın reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gibi; davacı karşı davalı belediyenin dava konusu taşınmazın park alanı olarak kullanılmasına yönelik fiili bir çalışmasının bulunmadığının, tapudaki şerhin el atma niteliğinde olduğunun ve davalılar dışındaki diğer hissedarların da şerhin kaldırılması yönündeki karşı davaya muvafakatlarının olduğunun anlaşılmasına göre, mahkemece karşı davanın kabulüne karar verilmesinde de herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla davacı-karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun...

Davalı İdare vekili, davanın süre, görev, husumet yönünden reddi gerektiğini, tapudaki şerhin mülkiyet için yeterli olmadığını, davanın açılmasına sebebiyet vermediklerini savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı borçlu ..... ve ....AŞ. vekili, vergi borcunun ödenmiş olması nedeniyle haczin davalı idare tarafından kaldırıldığını davanın konusuz kaldığını savunmuştur....

    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan tapu kaydının iptal ve tesciline, el atmanın önlenmesine, tapudaki davalılar yararına olun şerhlerin silinmesine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 11 Numaralı orman tahdit komisyonunca 1942 yılında 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 1993 yılında 3302 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp 10.11.1993 tarihinde ilan edilerek 11.05.1994 tarihinde kesinleşen, aplikasyon ile daha önce sınırlaması yapılmamış ormanlarda 4785 Sayılı Yasa hükümleri gözetilerek orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır. 1980 yılında 1744 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan aplikasyon ve 6831 Sayılı Yasanın 2. madde uygulaması bitirilememiştir....

      Dava ve karşı dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil ile tapudaki şerhin terkini istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 3116 Sayılı Yasaya göre 1938 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 28/07/1980 tarihinde kesinleşen ilk orman kadastrosunun aplikasyonu ile 6831 sayılı Yasanın 1744 sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması, 1984 yılında aplikasyon, 2896 sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Yasanın 2/B uygulaması çalışmaları ve 1988 yılında 94 numaralı Orman Kadastro Komisyonunca aplikasyon ve 3302 sayılı yasa ile değişik 2/B uygulaması yapılıp kesinleşmiştir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, teras ve çatıya yapılan müdahalenin önlenmesi, depolarla ilgili tapudaki şerhin terkini, açıktaki arsa payının bağımsız bölümlere dağıtılması istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ile davalı İnciser Ulutuncel vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Davalılardan..., ... ..., ... ... ve...'a mahkemenin gerekçeli kararı Tebligat Kanununun 35.maddesine göre tebliğ yoluna gidilmişse de, bu tebligat işleminin anılan yasa maddesindeki esaslara uygun olmadığı görülmektedir....

          Köyü, 2256 parsel sayılı 1300 m² yüzölçümlü taşınmazın, tapuda tarla niteliğiyle davalı kişi adına kayıtlı olduğunu, ancak kesinleşen orman sınırı içinde kaldığını bildirerek, tapu kayıtlarının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili, elatmanın önlenmesi ve diğer davalılar lehine konulan şerhlerin silinmesi istemiyle dava açmıştır Mahkemece, davanın kabulüne; taşınmazın (A) işaretli 144,98 m² ve (B2) işaretli 274,39 m² bölümlerinin tapu kayıtlarının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline, elatmanın önlenmesi isteminin reddine, ... yönünden tapudaki “tarım dışı amaçla kullanılamaz” şeklindeki sınırlamanın terkinine, Köy Hizmetleri yönünden talebin husumet yönünden reddine, Hazine yönünden konulan “6831 sayılı Kanunun 2/A ve 2/B maddeleri gereğince orman sınırı dışına çıkarılmıştır.” şerhi Tapu Müdürlüğünün hatası ile konulduğundan ve dava sırasında kaldırıldığından, konusu kalmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından...

            Davacı vekili asıl ve birleştirilen dava dilekçesinde özetle 1477 parsel sayılı taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu, belirterek taşınmazın dava dilekçesine ekli koordinatlı krokide belirlenen alanının tapu kaydının iptali ile taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tesciline, davalıların müdahalesinin önlenmesine ve Hazine lehine bulunan şerhin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama devam ederken tapudaki düzeltme sonucu taşınmaz maliki ... olarak düzeltilmiş ve sehven konulan taşınmazın tamamı Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılmıştır şerhi kaldırılmıştır....

              İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince ... siciline tescil edilmesi gerekir. ... kaydındaki şerhlerin kaldırılmasına ilişkin davalarda husumetin kural olarak tapudaki şerhin lehtarına yöneltilmesi gerekir. Somut olayda; dava konusu taşınmazın ... kaydı incelendiğinde ..., ..., ... ve ... lehine 277.00 ETL bedelli, 2 yıl süreli 1. derece 01.01.1900 tarihli ipotek şerhi konulduğu, ipotek lehtarlarının davada taraf olarak yer almadığı anlaşılmaktadır. İpotek şerhlerinin terkinine ilişkin davalarda lehtarların hakları etkileneceğinden ipotek lehtarlarının davalı olarak gösterilmeleri gerekmektedir....

                Mahallesindeki 4813 m2 miktarındaki 7 Blok halinde kargir fabrika binası vasfındaki taşınmazın üzerinde “6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca orman tahdidi dışına çıkarıldığı alanda kalmaktadır” şeklinde şerh bulunduğunu belirterek şerhin iptali istemiyle dava açılmıştır.Dava konusu olan 66 sayılı parsel yörede 1969 yılında gerçekleştirilen genel arazi kadastro çalışmalarında 23.11.1959 tarih ve 5 nolu tapu kaydına dayalı olarak dava dışı gerçek kişiler adına tesbit edilmiş ve dava tarihi itibarı ile ... adına tapuda kayıtlı iken, bu kişi tarafından davalılara karşı bu dava açılmış ise de, yargılamanın devamı sırasında 06.10.1999 tarihinde ... A.Ş. adına satış yolu ile devredilmiş olup, ... A.Ş.'den de yeni malik ...'ya geçmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20....

                  Dolayısıyla, şikayetçi adına aile konutu şerhi henüz tapu kütüğüne işlenmediğinden ve dolayısıyla şikayetçi İİK'nun 134. maddesinde belirlenen "tapudaki ilgili" sıfatını taşımadığından ihalenin feshine ilişkin şikayette bulunamaz. Hal böyle olunca, mahkemece, şikayetçinin, ihalenin feshi isteminde bulunmasına yasal imkan olmadığı gözetilerek, aktif husumet yokluğu sebebiyle şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu