Şikayete ilişkin olarak Erbaa İcra Dairesi'nin 2019/5034 esas sayılı dosyanın incelemesinde; 18/03/2019 tarihli örnek 10 nolu icra emrinde takip alacaklısının T6 takip borçlusunun Ersin Koral olduğu, takibe konu rehnin Tokat İli, Erbaa İlçesi, Gündoğdu Mah, 91 Ada, 18 Parsel 7 Nolu bağımsız bölüm taşınmaza ait olduğu, üzerine haciz konularak taşınmaz hakkında düzenlenen kıymet takdir raporu, tapuda aile konutu şerhi bulunması sebebiyle tapudaki ilgililerden olduğundan davacıya 30.10.2020 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. İİK'nın 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı kanunun 16. maddesinin 1. fıkrasına göre 7 günlük süreye tabi olup; şikayet konusu haciz işlemi şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlayacağı, belirlenmiştir....
Mahkemece, borçlunun şikayete konu hacze muttali olduğu kabul edilen takip dosyasına sunduğu 14.07.2015 tarihli dilekçesinde ... plaka sayılı aracına konulan haciz şerhinin kaldırılmasının talep edildiği görülmüş olup, anılan dilekçeden, borçlunun şikayete konu taşınmaz haczini öğrendiğinin kabulü mümkün değildir. Hal böyle olunca, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmaza, tapuda 14.01.2015 tarihinde haciz şerhinin işlendiği, borçluya İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiye tebliğ edilmediği, kıymet takdirine ilişkin keşfin ise 29.09.2015 tarihinde yapıldığı dosyadaki bilirkişi raporundan görülmüş olup, borçlunun hacizden en erken bu tarihte haberdar olduğu anlaşılmakla, 05.10.2015 tarihinde yapılan meskeniyet şikayetinin süresinde olduğunun kabulü gerekir. O halde, mahkemece borçlunun meskeniyet şikayetinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile istemin süreden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Takip dosyası üzerinden konulan hacizlerin tamamının kaldırılması istemi, alacağın haricen tahsil edildiğine karine teşkil edeceğinden, hacizlerin kaldırılması için anılan yasa hükmüne uygun olarak tahsil harcının ödenmesi zorunludur. 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun 23. maddesinde ''Her ne sebep ve suretle olursa olsun, icra takibinden vazgeçildiğinin zabıtnamaye yazılması için vazgeçilen miktara ait tahsil harcının yarısı alınır. Ancak haczedilen mal satılıp paraya çevrildikten sonra vazgeçilirse tahsil harcı tam olarak alınır '' düzenlemesine yer verilmiştir. Takip dosyası üzerinden 34 XX 656 plakalı araç kaydındaki haciz ve yakalama şerhinin kaldırılması istemi, alacağın haricen tahsil edildiğine karine teşkil edeceğinden, hacizlerin kaldırılması için anılan yasa hükmüne uygun olarak tahsil harcının ödenmesi zorunludur....
Bozma ilamında da vurgulandığı üzere Türk Medeni Kanununun 1010. maddesi uyarınca haciz şerhi tapuya yazıldıktan sonra borcun ödenmesi, icra takibinin düşmesi veya sona ermesi halinde haczi koyan makamın yazısı ile ya da haciz lehtarının talebi ile terkin edilebilir. Haciz şerhinin usulsüz kaydı hallerinde ilgilisinin terkinine olur vermemesi durumunda taşınmaz maliki şerhin terkinini dava edebilir. Ancak, taşınmazın tapu kaydındaki haciz şerhlerinin her zaman yasal prosedürüne göre terkin edilmesi mümkün olmayabilir. Bu, haczi koyan ilgili makamın, taşınmaz malikinin ya da haciz lehtarının ilgisizliğinden kaynaklanabilir. Bu gibi durumlarda tapu kaydında duran haciz şerhi yolsuz hale gelecektir. Somut olayda da; tapu kaydına işlenen haciz şerhinin dayanağı saptanamamış, kimlerin yararına konulduğu belirlenememiş bu nedenle de tapu sicil müdürlüğü tarafından davacının istemi karşılanamamış ve sorunun dava yoluyla giderilmesi istenmiştir....
Bu nedenle de taşınmaz halen borçlu kooperatife ait olmakla birlikte, taşınmazın tapu kaydına konulan haciz 13.12.2005 tarihli olup, bu tarihte taşınmaz borçlu kooperatif adına kayıtlı olduğundan ve icra müdürünün haciz işlemini yaparken bir başka anlatımla haciz tarihinde, taşınmazın borçlu adına kayıtlı olması zorunlu ve yeterli olduğundan yapılan haciz işlemi de geçerliliğini korumaktadır. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin mülkiyetin tespitine ilişkin ilamında bu haczin kaldırılması yönünde verilmiş bir karar da bulunmadığına göre; salt tespit hükmü içeren karara dayanarak ihalenin feshi isabetsizdir. Öte yandan, haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı taşınmaz için 3. kişinin açmış olduğu tapu iptal ve tescil davasının kabul edilip kesinleşmesi halinde dahi, haciz tarihindeki mülkiyet durumuna etkisi olmaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapudaki orman şerhinin silinmesi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 17.12.2004 gün ve 8218-13256 sayılı bozma kararında özetle; "Çekişmeli ......
Tüm bu ilkeler ışığı altında somut olaya bakıldığında; davacı Süleyman ve Mehmet Kaya, yararlarına zilyetlik şerhi bulunan taşınmazlar ile köye ait taşınmazı trampa etmek amacıyla köy tüzel kişiliği ile anlaşma yaptıklarını ve Tapu Sicil Müdürlüğü'nde zilyetlik şerhinin kaldırılması için feragat dilekçesi vermek suretiyle yararlarına olan zilyetlik şerhinin kaldırıldığını, ancak bir müddet sonra köy tüzel kişiliğine ait taşınmazı devralmak amacıyla Tapu Sicil Müdürlüğü'ne gittiklerinde yapılan anlaşma uyarınca kendilerine devredilmesi gereken köye ait taşınmazın kaydında "Okul yapımı için takyitlidir." şerhinin bulunması nedeniyle devrinin olanaksız olduğunun söylenmesi üzerine devir işleminin gerçekleştirilemediğini bildirmişlerdir. Anlatılan bu olgu, köy tüzel kişiliğinin birleştirilen davasında da aynen kabul edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetlik Şerhinin İptali, Zilyetliğin Tespiti, Müdahalenin Önlenmesi, Kal, Tazminat K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, tapudaki zilyetlik şerhinin iptali, davanın zilyet olduğunun tespiti ile beyanlar hanesine şerhi, müdahalenin önlenmesi, kal ve tazminat isteğine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 26.01.2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı ile hazırlanan, 28.01.2022 tarihli ve 31733 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (7.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 05.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Vakfı şerhinin işlenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuş, bir kısım davalılar ise ibraz edilen makbuz ve yazılar ile taviz bedelini ödediklerini beyan etmişlerdir. Mahkemece, 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı Vakıflar İdaresi vekilinin temyizi üzerine, Dairemizce "...dava, Türk Medeni Kanununun 848 ve 849 maddelerine dayanılarak tapulama tutanağında yazılı bulunan vakıf şerhinin ifraz kayıtlarına işlenmesi istemiyle yasadan kaynaklanan mecburiyete dayanmış olduğundan vakfın türü hakkında inceleme yapılması da gerekmez." gerekçesiyle karar bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyulup davanın kabulüne, dava konusu 4188 parsel sayılı taşınmazda yer alan ve dava dilekçesinde davacıların tapudaki hisselerine (tapu kayıtlarına) S... B...Vakfından şerhinin işlenmesine karar verilmiştir. Davalı tapu müdürlüğü vekili, hükmü temyiz etmiştir....
İcra müdürünün haciz işlemini gerçekleştirdiği sırada, bir başka anlatımla haciz tarihinde, taşınmazın borçlu adına kayıtlı olması zorunlu ve yeterlidir. Böyle olduğu takdirde icra müdürünün haciz işleminde bir usulsüzlük bulunmadığı sonucuna varılmalıdır (HGK. nun 13.6.2001 tarih, 2001/12-461 E. - 2001/516 K.). Haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı taşınmaz için 3. kişinin açmış olduğu tapu iptali ve tescil davasının kabul edilip kesinleşmesi dahi, haczin kaldırılması sonucunu doğurmaz. Bu durumda, haczin kaldırılması istemi ancak 3. kişinin genel mahkemede açacağı davada tartışılabilir. Şikayetçinin dayanak yaptığı ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 27/03/2019 tarih ve 2018/704 Esas 2019/235 Karar sayılı ilamında taşınmazın borçlu adına olan tapu kaydının iptali ile şikayetçi adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, kararın 09/07/2019 tarihinde kesinleştiği ve bu kararda tapudaki hacizlerin kaldırılması yönünde bir hüküm bulunmadığı anlaşılmaktadır....