adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmaz tapusunun muhdesat bilgileri hanesinin iptali ile iptal edilen bu şerhin "parsel üzerindeki fındık ağaçları ... mirasçıları ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...'...
parsel sayılı taşınmazda 1/2 malik olduklarını ve taşınmazın intikali sırasında herhangi bir şerh bulunmadığını fakat daha sonra 20/11/2008 tarihinde 14 parsel ile mükerrerlik şerhi konulduğunu şerhin kaldırılmasını talep etmişlerdir. 2. Birleştirilen davalarda davacılar, taşınmaz üzerinde sonradan şerhin kaldırılmasını talep etmişlerdir. II. CEVAP Davalı; idari yargının görevli olduğunu, belirterek davanın reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesi, Kadastro Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmalar sonucunda oluşan mükerrerliğin sadece şerhin kaldırılması ile çözülemeyeceği, tapu, iptal ve tescil davası açılması gerektiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl dosyanın davacıları ... ve ... ile davacı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır. B....
İleri Sürülen İstinaf Sebepleri : Davalı Alanya Belediye vekili istinaf dilekçesinde özetle: asıl ve birleşen dosyalarda hükmedilen bedele dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesinin hatalı olduğunu, bedel tespitinde doğru emsal alınmadığını, tazminat bedelinin fahiş olarak hesaplandığını beyan ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE: Dava kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı tazminat davasıdır. HMKnun 342- e maddesine göre istinaf dilekçesinde başvuru sebepleri ve gerekçesinin bildirilmesinin de zorunluluk bulunduğu, yine HMK.nun 355. Maddesinde incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı ancak Bölge Adliye Mahkemesince kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde bunun resen gözetileceği belirtilmiştir....
Davalı kurumun yazı cevapları, kamulaştırma işlemlerinin öngörülemez süreci ve dosya kapsamı gözetildiğinde dava konusu taşınmazın tapu kaydı üzerindeki şerhin davacı tarafın mülkiyet hakkını kısıtladığı, şerhin konulması ile dava tarihi arasında geçen sürece rağmen şerhin terkinine ilişkin idare tarafından herhangi bir girişimde bulunulmadığı gibi kamulaştırma işlemlerinin de durmuş olduğu, dava konusu taşınmazda 31/b şerhinin bulunması nedeniyle davacının 2942 sayılı kanunun 31/b maddesinde belirtilen devir ferağ, temlik gibi yasak işlemleri yapamadığı ve bu haliyle davacı tarafın mülkiyet hakkını sınırlandıran bu şerhin kaldırılmasına ilişkin iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu anlaşıldığından davanın kabulü ile davacının tapudaki payı üzerindeki şerhin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği halde, hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiş olması yerinde görülmemiştir. 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-3. madde ve bendinde yargılamada bulunan eksiklikler...
Davacı, eldeki davada davalı ile aralarında imzalanan sözleşmede dava konusu dairenin 31.12.2010 tarihinde tesliminin kararlaştırılmış olmasına rağmen davalının daireyi geç teslim ettiğinden bahisle geç teslimden kaynaklı tazminat isteminde bulunmaktadır. Taraflar arasında imzalanan sözleşmede “... satıcı daire teslim tarihini 31.12.2010 tarihi olarak belirlemiştir, mücbir sebepler dışında müteahhitin işini yaparken ortaya çıkan kusurlarından dolayı süresinde bitirilmemesi halinde daireyi teslim tarihi 3 aydan fazla uzarsa geç kalınan aylar için rayiç kira bedeli ödenecektir.” düzenlemesi uyarınca dava konusu dairenin teslim tarihinin 31.03.2011 olarak kabulü gerekir....
Davalı vekili tarafından süresi içerisinde sunulan istinaf dilekçesinde özetle; davacının daha önce davalı idare aleyhine kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı tazminat davası açtığını, anılan şerhin söz konusu davadan kaynaklandığını, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davalarında hükmedilen irtifak haklarının idare adına tescilinin davacıların dava konusu taşınmazları temlik etmesi nedeniyle gerçekleştirilemediğini, davacı yanın bahse konu şerhin terkini için davalı kuruma veya ilgili idareye müracaatta bulunmadığını bu nedenle davanın kabulü halinde davalı aleyhine yargılama gideri ve ücreti vekalete hükmedilemeyeceğini, davacı tarafından açılan davanın seri dava niteliğinde olduğunu, bu nedenle kabulü halinde AAÜT 22. maddesinin uygulanması gerektiğini belirterek, usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddi ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir....
noterde düzenlenen taşınmaz satım vaadi sözleşmeleri ile davalıya satıp teslim ettiğini ve tapuya şerh verildiğini, taşınmazın ... satış bedelinin harici sözleşmede belirtildiği gibi 45.000.000.000 TL olup, davalının 10.000.000.000 TL ve 1496 SAR (558.937.487 TL) ödeme yaptığını, bakiye bedelin taksitle ödenmesinin kararlaştırılmasına rağmen davalının bakiye bedeli ihtarına rağmen ödemediğini ileri sürerek satış sözleşmesinin iptaline,tapudaki şerhin terkinine, davalı tarafından yapılan kısmi ödemenin davalıya teslim edilen taşınmazı kullanmasından dolayı 3000 dolar ecrimisil alacağından düşülerek bakiyenin davalıya iadesine, taşınmazın teslimi ile karar tarihine kadar işleyecek ecrimisilin de davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir....
İdaresi vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2- Ancak, dava tapudaki vakıf şerhinin sicilden silinmesi istemine ilişkindir. Dava konusu 137 ada 6 parsel sayılı taşınmaz paylı mülkiyete tabi olup, davacı dışında diğer paydaşların vakıf şerhinin silinmesine dair davası yoktur. Bu nedenle, tapu kaydındaki şerhin sadece davacının payına hasren kaldırılması gerekirken HUMK.nun 72. maddesine aykırı olarak taşınmazın tamamı üzerinden şerhin terkini yasaya aykırı olduğundan hükmün bu yönden bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 16.06.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.11.2014 gününde verilen dilekçe ile tapudaki şerhin terkini talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, ... kaydındaki zilyetlik şerhinin kaldırılması isteğine ilişkindir. Davacı, belediyeden ihale yoluyla satın aldığı 3483 ada 6 parsel sayılı taşınmazdaki zilyetlik şerhinin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, pasif husumet ehliyetlerinin bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın ... kütüğündeki “ ... ve ...’tir.” şerhinin kaldırılmasına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapudaki şerhin terkini davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 21.03.2006 gün ve 2006/1671 - 3213 sayılı ilamiyle düzelterek onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı ... davalı vekilleri tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R 159 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına 13.05.2003 gününde konulan, tescile dayanak teşkil eden mahkeme kararında kesinleşme şerhi bulunmadığına dair şerhin kaldırılması istenmiş, mahkeme, davayı kabul etmiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiş, taraf vekillerince karar düzeltme yoluna gidilmiştir....