Öte yandan, olumsuz irtifaklarda irtifak hakkı sahibi eşya üzerinde zilyet değildir. Ancak Medeni Kanunumuz olumsuz irtifaklarda da hak sahibini "zilyetliğin korunması" hükümlerinden yararlandırmaktadır. 973. maddenin 2. cümlesinde bir "hak zilyetliği" öngörülmüştür. İrtifak hakkı ile ilgili bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; Davanın kabulüne karar verilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. İrtifak hakkının terkini koşullarının oluşup oluşmadığı açık ve net bir şekilde ortaya konulmamıştır. Davaya konu irtifak hakkı 12.03.1952 tarihli kadastro tutanağı ile tapu kayıtlarına konulmuştur....
İntifa hakkının doğması ve varlığı için tescil gereklidir. İntifa hakkının ortadan kalkması ise taşınmazın büsbütün ortadan kalkması, intifa süresinin dolması, hak sahibinin kişiliğinin son bulması, kamulaştırma, cebri icra, terkin ve mahkeme kararı ile olur. Davaya konu taşınmazın tapu kaydı, krokisi ve akit tablosu celp edilip incelendiğinde; dava konusu taşınmazın malikinin davacılar olduğu, 29/04/2002 tarihinde dava dışı müteveffa Zahide Çinpolat lehine intifa hakkının tesis edildiği, akit tablosunundaki bilgilerin kayıttaki bilgiler ile örtüştüğü görülmüştür. Zahide Çinpolat'ın nüfus kayıtları incelendiğinde 19/07/2019 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır. Davacı tarafın davayı açmadan önce irtifak hakkının terkini için davalıya resmi yoldan başvuru yapmadığı dosya kapsamında sabit olduğundan, 1- Davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile REDDİNE, "dair karar verildiği görülmüştür. Kararı davacılar vekili istinaf etmiştir....
intifa hakkının tesisi daima bir sözleşmeye dayandığından taraflara hak ve borçlar yükleyen bu sözleşmeyle intifa hakkı sahibi ile malik hakkın konusu olan şeydeki yararlanmanın nasıl sürdürüleceğini kararlaştırabilecekleri, şayet intifa hakkının tesisine neden olan sözleşmedeki edimler yerine getirilmemiş, intifa hakkının devamı malike yüklediği külfete göre çok az yarar sağlar hale gelmişse malik bozulan yararlar dengesini ileri sürerek hakimden sözleşmeye müdahale edilmesini, intifa hakkının sona erdirilmesini isteyebileceği, her ne kadar intifa hakkının sona ermesi sebeplerini sayan 4721 sayılı kanunun 796 vd. maddelerinde eşyaya bağlı irtifak haklarında olduğu gibi şahsi bir irtifak hakkı olan intifa hakkının sona erdirilmesini malikin talep edebileceğine ilişkin bir hüküm yoksa da burada Türk Medeni Kanununun 785. maddesinin kıyasen uygulanması gerektiği (Yargıtay 14....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu kaydındaki irtifak hakkının terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, tapu kaydındaki irtifak hakkının terkini istemine ilişkindir. Mahkemece kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere kararın dayandığı gerekçelere göre davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine 28.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; 2942 Sayılı Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasa ile değişik 19.maddesi tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malın kamulaştırmayı yapan idare adına tescilini düzenlemekte olup, irtifak ... tesisi ile ilgili bir hüküm içermemekte ise de anılan yasa mülkiyet kamulaştırması hakkında olduğu kadar, irtifak ... kurulmasına ilişkin hükümleri de kapsamaktadır. Yasanın 4.maddesi kamulaştırma yoluyla irtifak ... tesis edilebileceğini öngördüğüne göre, mülkiyet kamulaştırmasına ilişkin kuralların kısmen de olsa irtifak kamulaştırmaları hakkında da uygulanması gerekir. İrtifak hakkının tapuya tescil edilebilmesi için de taşınmazmalın tapuda kayıtlı olması zorunludur....
Davacı; 10.05.2012 tarihli 11 nolu celsede, ecrimisil ve tazminat istemlerinden feragat etmiştir. Mahkemece ilk olarak; 5.192 TL'nin davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm; davacı ve davalı vekilince temyiz edilmiş Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 14.04.2015 tarihli ve 2014/5926 Esas, 2015/5429 Karar sayılı ilamı ile "..davacının feragati de dikkate alınarak dava dilekçesindeki her bir talep hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği..'' sebebi ile bozulmuş, bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda 5.192 TL'nin davacıya ödenmesine, el atmanın önlenmesi, kal ve tapu hanesindeki beyanın terkini istemlerinin reddine, ecrimisil ve tazminat istemlerinin feragat nedeni ile reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava; el atmanın önlenmesi, kal, ecrimisil, tazminat ve tapu sicilindeki beyanın terkini istemine ilişkindir. 1....
Ancak; 2942 Sayılı Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasa ile değişik 19.maddesi tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malın kamulaştırmayı yapan idare adına tescilini düzenlemekte olup, irtifak hakkı tesisi ile ilgili bir hüküm içermemekte ise de anılan yasa mülkiyet kamulaştırması hakkında olduğu kadar, irtifak hakkı kurulmasına ilişkin hükümleri de kapsamaktadır. Yasanın 4.maddesi kamulaştırma yoluyla irtifak hakkı tesis edilebileceğini öngördüğüne göre, mülkiyet kamulaştırmasına ilişkin kuralların kısmen de olsa irtifak kamulaştırmaları hakkında da uygulanması gerekir. İrtifak hakkının tapuya tescil edilebilmesi için de taşınmazın tapuda kayıtlı olması zorunludur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : İRTİFAK HAKKININ TERKİNİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; irtifak hakkının terkini istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 16.07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Maddesi hükmü gereğince; lehine irtifak hakkı kurulan taşınmaz için bu hakkın sağladığı hiçbir yarar kalmamışsa, yüklü taşınmazın maliki bu hakkın terkinini isteyebileceği gibi, yüküne oranla çok az yarar sağlayan bir irtifak hakkının bedel karşılığında kısmen veya tamamen terkini istenebilir. Bir başka anlatımla; irtifak hakkı, zamanın akışı içinde hak sahibi için kesin ve sürekli bir şekilde faydasını yitirmiş ve böylece hakkın kuruluş amacı da ortadan kalkmış ise terkini istenebilir. Güdülen amaç, yüklü taşınmazın gereği gibi kullanılmasını ya da işletilmesini engelleyen, kısmen ya da tamamen gereksiz ve faydasız hale gelen irtifak hakkının ortadan kaldırılmasını sağlamaktır. O halde, irtifak hakkının kuruluşundaki yarar devam ettiği sürece bu hakkın korunması gerekir. Öte yandan, yüküne oranla çok az yarar sağlayan bir irtifak hakkının bedel karşılığında kısmen veya tamamen terkini istenebilir....
Hükmü, davacı Hazine ve avukatlık ücreti yönünden de davalılar temyiz etmiştir. 1-Eldeki davada öncelikli üst hakkının niteliği üzerinde durulması gerekmektedir. Bilindiği üzere üst hakkı, başkasının taşınmazı üstünde veya altında inşaat yapmak veya önceden yapılmış böyle bir inşaatı koruma yetkisi sağlayan ve bu inşaat üzerinde irtifak hakkı sahibine mülkiyet hakkı kazandıran bir tür irtifak hakkıdır. Buna ilişkin hükümler ise Türk Medeni Kanununun 726 ve 826-836. maddelerinde düzenlenmiştir. Taraflar arasında orman niteliğindeki 1970 parsel üzerinde 20.10.1993 günlü üst hakkı sözleşmesiyle 49 yıl süreyle davalılardan Favori Dinlenme Yerleri A.Ş lehine üst hakkı tanındığı, üst hakkının daim olması özelliğinden ötürü de tapunun ayrı bir sayfasına tescil edildiği tartışmasızdır. Kurulan bu üst hakkının, üst hakkı sahibine kanunun tapu malikine tanıdığı hakları sağlayacağı da şüphesizdir....