Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişiler tarafından yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada,çekişmeli taşınmazın üzerinde ekonomik amacına uygun ve tarımsal üretime elverişli hale getirmeye yönelik imar ve ihya işleminin yapılmadığının anlaşıldığına,bu hali ile 3402 Sayılı Kadastro kanununun 14 ve 17.maddesine göre imar ve ihyaya dayalı zilyetlikle kazanma şartlarının davalı yararına oluşmadığı belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 27/10/2009 gününde oybirliği ile karar verildi....

    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişiler tarafından yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada,çekişmeli taşınmazın üzerinde ekonomik amacına uygun ve tarımsal üretime elverişli hale getirmeye yönelik imar ve ihya işleminin yapılmadığının anlaşıldığına,bu hali ile 3402 Sayılı Kadastro kanununun 14 ve 17.maddesine göre imar ve ihyaya dayalı zilyetlikle kazanma şartlarının davalı yararına oluşmadığı belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 19/01/2010 gününde oybirliği ile karar verildi....

      Teknik konular dışında hukuki nitelendirme yapmak ve delilleri değerlendirmek hakime aittir. 11.11.2008 tarihinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar, dava konusu yerin taşlık ve kayalık olduğunu, davacının ıslah etmek suretiyle ev yaptığını, kültür arazisi haline getirdiğini bildirdiklerine göre taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 17.maddesi gereğince imar ve ihyaya muhtaç yerlerden olduğunun kabulü gerekir. Bu durum karşısında 3402 sayılı Kadastro Kanununun 17.maddesinde açıklanan imar ve ihyaya ilişkin tüm olumlu ve olumsuz koşulların belirlenip saptanması zorunludur. Kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya hukuksal sebebine dayalı olarak taşınmaz edinilebilmesi için tescili istenen taşınmazın orman sayılmayan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunmayan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen yerlerden olması gerekir....

        , fen bilirkişisi ve 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılması, keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın öncesinin ne olduğu, hangi tarihte ve kim tarafından kullanılmaya başlanıldığı, zilyetliğin ne şekilde ve sıfatla sürdürüldüğü hususlarına ilişkin maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması, ziraatçi bilirkişi kurulundan, dosya içerisinde bulunan l8.02.2011 ve 04.12.2012 tarihli, taşınmazın topoğrafik yapısı, taşlık ve kayalık zeminler içermemesi nedeniyle taşınmazın imar-ihyaya ihtiyaç göstermediğine ilişkin zirai bilirkişi raporlarındaki bulgular da değerlendirilmek suretiyle, taşınmazın imar-ihyaya ihtiyaç duyup duymadığı, imar-ihyaya konu edilmiş ise imar-ihyaya ne zaman başlanılıp bitirildiği hususlarını içeren ayrıntılı rapor alınması, tanık ve bilirkişi sözlerinin bilimsel esaslara göre hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir....

          Taşınmaz başında yapılan keşifte dinlenilen tanıklar dava konusu taşınmazın 1980'li yıllarda boş arazi olup otlak bir yer olduğunu belirtmişler, fen bilirkişisi ise düzenlediği raporda taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında çalılık ve ham toprak olması nedeni ile tescil harici bırakıldığını belirtmiştir. Davacı vekili dilekçede, dava konusu taşınmazın 1970'li yıllardan itibaren önceki malikler tarafından kullanılırken 1993 yılında müvekkilinin satın aldığını ve üzerine ev yaptığını ve 20 yılı aşkın zamandır kullanıldığını ileri sürmüştür. Mahkemece taşınmazın hangi nedenle tescil harici bırakıldığı tam olarak belirlenmediği gibi imar ve ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı, muhtaç yerlerden ise imar ve ihyanın ne zaman başlayıp tamamlandığı yönünde yeterli araştırma yapılmamış ve taşınmazın imar planı içinde kalıp kalmadığı da araştırılmamıştır....

            Şöyle ki; kadastro sırasında tescil harici bırakılan yerler hakkında Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi uyarınca açılan tescil davalarında kadastro dışı bırakılma nedeninin kesin olarak belirlenmesi, başka bir ifade ile öncesinin imar-ihya gerektiren bir yer olup olmadığının saptanması, böyle bir yer ise sadece ev yapmak ve avlu olarak kullanmanın imar-ihya sayılamayacağı, öncesi ihyaya muhtaç olmayan boş (hali) yerlerin ise ev ve bahçe olarak kullanımının ekonomik yarar sağlayan zilyetlik sayılacağı göz önünde bulundurularak dava tarihine kadar Kadastro Kanunu’nun 14. maddesindeki koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği saptanmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekli olup, bu hususlar da Dairemizin 11.05.2015 tarih, 2014/20870 Esas ve 2015/6107 Karar sayılı bozma ilamına ilave yapılmak suretiyle yerel mahkemenin kararının BOZULMASINA, 12.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              ve yapılacak bu keşifte taşınmazın önceki niteliği tespit edilerek, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olması halinde, taşınmaza ev yapmanın imar-ihya anlamına gelmeyeceği, ancak önceki keşifte dava konusu taşınmazın ev ve bahçesi olarak kullanıldığının belirtildiği dikkate alınarak, dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmaz bölümünün geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, edilmişse imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığı ve kullanımın imar-ihyanın tamamlandığı tarihten itibaren 20 yıla ulaşıp ulaşmadığı, taşınmazın kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, taşınmaz bölümü üzerinde sürdürülen zilyetliğin mevcut olup olmadığı ve mevcut ise imar-ihyanın tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar zilyetliğin hangi tasarrufla sürdürüldüğü hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle...

                denetime elverişli olacak şekilde çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmaz, çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli; taşınmazın gerçek eğimi klizimetre aletiyle ölçülerek memleket haritalarındaki münhanilerden (yükseklik eğrilerinden) de faydalanılmak suretiyle belirlenmeli; stereoskopik hava fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazın niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarını belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli, taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranı ile taşınmazın imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını ve dava konusu taşınmazın 6831 sayılı...

                  keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmazın öncesi itibariyle kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; ziraatçi bilirkişi kurulundan, taşınmazın evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, mevcut ise ağaçların cinslerini ve yaşlarını ve taşınmazın zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, taşınmazın her yönünden çekilmiş renkli fotoğraflarını içeren bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı...

                    Şöyle ki, Mahkemece hükme esas alınan tek kişilik ziraat bilirkişisi raporunda çekişmeli taşınmazın önceki niteliği, imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarih belirlenmemiş, taşınmazın değer hesabı ve güncel durumunun değerlendirilmesi ile yetinilmiş, öte yandan, zilyetlik araştırması yapılırken, taşınmazın niteliğini ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde, hava fotoğraflarından da yararlanılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmemektedir....

                      UYAP Entegrasyonu