"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil K A R A R Davacı, davada tapuda isim tashihi isteğine bulunduğuna göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (14.) Hukuk Dairesine ait olması icap eder. Ne var ki; anılan Dairece uyuşmazlık hakkında görevsizlik kararı verilmek suretiyle dava dosyası Dairemize gönderilmiş bulunduğundan, hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleyecek Dairenin Yüksek Başkanlar Kurulunca belirlenmek üzere dosyanın Yüksek Yargıtay Birinci Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 18.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 3.6.2002 gününde verilen dilekçe ile tapuda kayıt tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 2.3.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydında isim düzeltme istemiyle açılmıştır. Mahkemece hak düşürücü sürenin geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Dava; davacı ... müdürlüğe ait tapu kaydındaki isim düzeltme yoluyla ilgili vakıf adına taşınmazların tescili şeklinde açıldığından bu gibi davaların isim düzeltme yoluyla değil, ancak, tapu iptali ve tescil davası olarak görülmesi ve taşınmazı üzerine tescil edilmesi istenen vakıf tarafından açılması gerekir....
İsim düzeltme davaları, taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan HUMK.nun 13.maddesi uyarınca, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır. Tapuda isim düzeltilmesi davasını, tapu maliki ile mirasçıları açabilir. Bunun yanısıra 1.1.2002 tarihinde yürürlüğe giren Türk Medeni Kanununun 702.maddesinin son fıkrası ile ortaklardan her birinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün ortakların yararlanabileceği öngörüldüğünden, elbirliği mülkiyetinde, ortaklardan herhangi biri de, tek başına tapuda miras bırakanla ilgili düzeltme isteyebilir. Ayrıca bu tür davanın, bir başka dava nedeniyle verilen yetkiye dayanılarak açılması da mümkündür. Böyle bir yetki verildiğinde, yetkiye dayanılarak dava açan kişinin, aktif dava ehliyeti vardır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 24.05.2007 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim ve doğum tarihi tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne, doğum tarihinin tapuda bulunması gerekli unsurlardan olmadığından bu talebin reddine dair verilen 03.12.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanunun 13/J maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 24.03.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapuda isim tashihi istemine hukukuna ilişkin davada İskenderun Sulh Hukuk ve 3. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydındaki ismin tashihi istemine ilişkindir. H.Y.U.Y.’nın 1 ve devamı maddeleri uyarınca, taşınmazın aynına ilişkin davalarda görevli mahkeme taşınmazın dava tarihindeki değerine göre belirlenir. Dosya kapsamından, dava değeri 1000.-YTL. olarak gösterilip 13.07.2005 tarihinde dava açılmışsa da, yerinde yapılan keşifte taşınmaz ve eklentilerinin 9200.- YTL. olduğunun belirlendiği anlaşılmakla, H.Y.U.Y.'nın 8. maddesinde 21.07.2004 gün ve 5219 Sayılı Yasa ile yapılan değişiklik gözetilerek dava değeri 5.000.- YTL.'yi geçen görülmekte olan davada uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir....
nin soyadının tashihi için dava açılmasına gerek olmadığı, Hazine davaya katılarak işlem yapılmasının uygun olacağı kanaatine varılmış ise de; veraset ilamında ismi geçen "..." ile tapuda malik olan "..."nin aynı kişi olup olmadığı hususunda duraksama bulunmaktadır. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, tapuda kayıt maliki olan ... kızı ... ile davalıların kök miras bırakanları 27/03/1975 tarihinde öldüğü belirlenen ...'in aynı kişi olup olmadıklarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlemek olmalıdır. Buna göre, Tapu Müdürlüğü taraf gösterilerek tapu kaydında isim tashihi davası açılmak üzere taraflara süre ve imkan tanınması, dava açılması halinde bekletici mesele yapılması, tapu kaydında isim tashihi davası sonuçlandıktan sonra, toplanan delillere göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulmuş olması doğru değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 17.02.2009 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim tashihi ve doğum tarihi tespiti istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.10.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacı 17.02.2009 tarihli dilekçesiyle 4, 9, 13 ve 841 sayılı parsellerde müşterek paydaş bulunan murisi babasının tapuda " ...oğlu ..." yazılı kimlik bilgilerinin "... oğlu ..." şeklinde, yine 274-155-428-527 ve 446 sayılı parsellerde tapuda "... oğlu ..." yazılı kimlik bilgilerinin "... oğlu ..." şeklinde düzeltilmesi ve murisin "... ve ...oğlu 1936 doğumlu" olduğunun tespitini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 17.08.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu kayıtlarında isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.06.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı 17.08.2009 tarihli dilekçesi ile ... köyü 210, 212, 357, 1950, 1951, 1790, 1952, 1629 ve 2030 sayılı parsellerde tam veya paydaş malik murisi babasının tapuda "... oğlu ... " yazılı baba isminin nüfus kaydına uygun olarak "... oğlu ... " olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece keşfen yapılan inceleme sonucu davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davalı idare vekili temyiz etmiştir. Dava Türk Medeni Kanunun 1027. maddesi gereğince tapuda isim tashihine ilişkindir....
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Tapuda isim düzeltilmesi davalarında amaç tapudaki kayıtların, nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesidir. Nüfus Müdürlüğünce, nüfus kütüklerinin taranmasında ... oğlu ... ...'ın kaydına rastlanmadığı belirtilmiş, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünce de davacının murisinin nüfus kütüklerinde kaydı olmadığı gibi vatandaşlık işlemlerine esas olacak bir belge de intikal ettirilmediği bildirilmiştir. Buna göre; dava konusu 294 ada 4parsel, 286 ada 6 parsel ve 282 ada 1 parsel sayılı taşınmazlarda, kaydı düzeltilmesi istenen ... oğlu ... ...'ın nüfusa kayıtlı olmadığı anlaşılmakla tapu ve nüfus kaydı arasında bağlantı ve tutarlılık sağlanması mümkün değildir....
Mahkemece, nüfus müdürlüğünden yapılan araştırmada, birden fazla ... oğlu ... olduğu bildirildiğinden, davanın tapuda isim tashihi yoluyla çözümlenemeyeceği, davacıların tapu iptal tescil davası açmaları gerektiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava, Medeni Kanunu'nun 1027. maddesi gereğince tapuda isim düzeltilmesi istemine ilişkindir. Tapu kayıtlarının düzgün tutulmasında kamu yararı bulunup, kamu düzenine ilişkin kayıt düzeltme davalarında mülkiyet nakline meydan vermemek için tapu maliki ile adının düzeltilmesi istenen kişinin aynı şahıs olup olmadığının saptanması gerekir. Eldeki davada mahkemece yeteri kadar araştırma yapılmadan davanın reddine karar verilmiştir. Şöyle ki; Dava konusu taşınmaza 14 Eylül 1336 tarihli tapu kaydı uygulanarak 5.7.1976 tarihinde kadastro tespiti sonucu tapuya tescil edilmiştir. Dayanak tapu kaydında “taşınmazın ... oğlu ... kızı ......