Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Toplanan deliller ve dosya kapsamından; dava konusu 148 nolu parsel, 08.03.1988 tarihinde, ....07.1976 tarih 36 sayılı parselin revizyonu sonucu ... adına tespit ve tutanağın itirazsız olarak kesinleşmesiyle ....06.1988 tarihinde aynı şahıs adına tapuya tescil edilmiştir. Davacı taraf, ... ile ....03.1977 tarihinde yapmış olduğu satış senedine dayanarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur. Bu halde dava, kadastro öncesi nedenlere dayanarak tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup dava konusu taşınmaza ait kadastro tutanağının kesinleştiği ....06.1988'den eldeki davanın açıldığı 04.06.2012'ye kadar 3402 sayılı KK'nun .../... maddesinde belirtilen ... yıllık hak düşürücü süre geçmiş bulunduğundan kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak açılan davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, kadastro öncesi harici satış senedine dayalı alacak istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 21.01.2013 tarihli ve 2013/1 sayılı Kararı uyarınca, davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 07.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Somut olaya gelince mahkemece, temyize gelen davalılar Hakkı ve Hasan yönünden el atmanın önlenmesi ve üzerindeki yapıların yıkımına karar verilen çekişme konusu ... ... parsel sayılı taşınmazların davacının mirasbırakanı ...’in paydaşı olduğu ... ada ... parsel sayılı taşınmazdan gelip gelmediği hususu açıklığa kavuşturulmadan ve savunma yoluyla ileri sürülen harici satış olgusu ve buna ilişkin harici satış sözleşmeleri üzerinde yeterli inceleme yapılmadan, bir başka ifadeyle davalılarca sunulan harici satış sözleşmelerinin çekişme konusu ... ve ... parsel sayılı taşınmazları kapsayıp kapsamadığı hususu açıklığa kavuşturulmadan eksik tahkikatla sonuca gidildiği görülmektedir....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde, müvekkilinin taşınmazı babasından satın aldığını, davacının yapmış olduğu harici satışın şekil şartlarına uymaması nedeniyle geçersiz olduğunu, husumetin davalıya yöneltilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne, dava konusu 308 ada 9 parsel sayılı taşınmazdaki davalı ... payının iptali ile davacı adına tesciline, dava dışı belediyeye ait paya karşılık arsa bedeli olan 231.570 TL’nin ise davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa alacak davasıdır. Bilindiği üzere; tapulu taşınmazların satışı TMK'nin 706, (6098 sayılı TBK'nin 237.), 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60 ve 89. maddeleri gereğince, resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz ve satın alana herhangi bir mülkiyet hakkı bahşetmez....

          Şu halde; her ne kadar, Mahkemece dava; harici satın alma ve temliken tescil hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil mümkün olmadığı takdirde tazminat istemi olarak nitelendirilmiş ise de, dava tespit sonrası fakat kesinleşme öncesi haricen satın alma ve eklemeli zilyetlik hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece iddianın ilk bölümü TMK 724 vd maddelerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğu kabul edilerek bu yönde değerlendirme yapılmıştır, ancak dava dilekçesi ve yargılama aşamasında davacıların TMK 724. maddesine dayalı bir talepte bulunmadıkları, dosyaya sundukları 1998 tarihli adi yazılı harici satış senetleri ile dava konusu 35 ada 27 parsel sayılı taşınmazda (imar sonrası 1899 ada 3 parsel sayılı) bir kısım bölümleri satın aldıkları iddiasında bulunarak tespit sonrası ve fakat kesinleşme öncesi eklemeli zilyetliğe dayandıkları anlaşılmaktadır....

            Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13/04/2006 gününde verilen dilekçe ile harici satın almaya dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 05/12/2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, harici satın almaya dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili; Halil Kanat'ın, müvekkilinin ve davalıların yakın murisi ....'...

              Hukuk Dairesi tarafından, mahkemece davacının dayandığı TMK’nın 713/2. maddesinde düzenlenen “ölüm” hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescili talebinin incelenmemesi nedeniyle hüküm bozulmuş, bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olamadığına karar verilmiştir. Bozma ilamına uyan mahkemece, davanın kabulüne, taşınmazın fen bilirkişi raporunda belirtilen ve taşınmazın 5/18 payına isabet eden 2.097,43 m2’lik kısmın tapu kaydının iptali ve ifrazı ile aynı adanın son parsel numarası verilerek davacı adına tesciline dair verilen karar, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TMK’nın 713/2. maddesinde düzenlenen “ölüm” hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescili, terditli olarak harici satış bedelinin tazmini talebine ilişkindir....

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/09/2022 NUMARASI : 2020/192 ESAS, 2022/306 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Harici Satış Sözleşmesine Dayalı) KARAR : KONYA 8....

                edilerek tapu iptali ve tescil davasının reddine satış senedine konu olan altınlar yönünden kabulüne yönelik hüküm kurulmuştur....

                  Bu sebeple resmi memur önünde yapılmayan harici satış senetlerine değer verilemez ve buna dayalı olarak iptal ve tescil isteğinde bulunulamaz. Bu durumda, harici satış sözleşmelerinin akdedildiği tarihte tapuda kayıtlı bulunan dava konusu taşınmazlar için düzenlenen harici satış sözleşmelerinin haricen satın ve devralan kişiye herhangi bir hak bahşetmeyeceği açıktır. Öte yandan; taraflar arasında harici satış sözleşmesinin mevcut olduğunun davalı tarafından kabul edilmiş olması vakıayı ikrar olup, davanın kabulü anlamına gelmeyeceği kuşkusuzdur. Davacı, iptal ve tescile ilişkin isteğinin kabul edilmemesi halinde ödediği bedel yönünden tazminat talebinde bulunmuştur. Kural olarak, 10.07.1940 tarihli ve 2/77 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre harici satışın hüküm ifade etmemesi durumunda taraflar verdiklerini geri alabilirler....

                    UYAP Entegrasyonu