Ne var ki katılma alacağı ile terekenin paylaşımına ilişkin hükümler birbirlerinden farklı olup, tasfiyeleri de birbirlerinden farklı hükümlere ve kurallara göre yapılmaktadır. Katılma alacağı ve terekeden kaynaklanan haklar arasındaki farklılıkları şöyle sıralamak mümkündür; katılma alacağı bakımından; 1- Katılma alacağı şahsi hak niteliğinde bir nisbi alacak hakkıdır, 2- Katılma alacağı kanundan kaynaklanmaktadır, 3- Ölümle sona eren edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesi ölen eşin terekesinin paylaşılmasının bir ön koşulu olarak ortaya çıkmaktadır, 4- Katılma alacağı terekenin öncelikle ve peşin ödenmesi gereken borçları arasında yer almaktadır, 5- Katılma alacağı, miras bırakanın borcudur, 6- Miras bırakanın ölümü ile borçlu olma sıfatı mirasçılarına geçer ve mirasçılar TMK.nun 641. maddesine göre borçlardan müteselsilen sorumludurlar, 7- Davacı sağ eş, hem katılma alacağı nedeniyle tereke alacaklısı ve hem de tereke borcundan dolayı mirasçı sıfatıyla tereke borçlusudur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muvazaa nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir. Davacı, davalılardan ... ile boşandıklarını, anılan davalı aleyhine açtığı katkı payı alacağı davasının halen derdest bulunduğunu, davalının katkı payı alacağını sonuçsuz bırakmak amacıyla dava konusu 29 nolu bağımsız bölümü diğer davalılara muvazaalı biçimde temlik ettiğini ileri sürerek tapunun iptaliyle davalı ... Ünlü adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır....
Açıklanan yönde işlem ve inceleme yapılmak üzere hükmün bozulması gerekmiştir. 3-Hakim tarafların talep sonuçları ile bağlı olup kararında bunlardan her birisi hakkında verilen hükmü göstermek zorundadır (HMK md.26, 297/2). Davacının katılma alacağı talebine faiz uygulanması isteği bulunduğu ve mahkemece katılma alacağına hükmedildiği halde faiz talebinin reddine karar verilmiş olması da usul ve yasaya aykırı olmuş; hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir....
Bu açıklamaya göre, TMK'nun 219/1.maddesine göre çalışma karşılığı elde edilen gelir edinilmiş mal niteliğinde olacağından davacının bu bölüm üzerinde TMK'nun 231 vd.maddeleri uyarınca yarı pay oranında artık değere katılma alacağı hakkı mevcuttur. Başka bir anlatımla dava konusu taşınmazdaki davalıya bağış yapılan bölüm çıktıktan sonra kalan yarı pay üzerinde davacı lehine kısmen kabul kararı verilmesi gerekmektedir. Bundan ayrı, yerel mahkemece verilen karar dairemizce bozulduğundan tasfiyeye konu taşınmazın belirlenen değeri güncelliğini yitirmiştir. Katılma alacağı davalarında kural olarak, tasfiyeye konu malın TMK'nun 232 ve 235/1. madde ve fıkraları uyarınca, karar tarihine en yakın tarihteki sürüm değerlerinin yarısı üzerinden katılma alacağı hesaplanır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminden kaynaklanan davalar KARAR 1- Tarafların boşanmalarına esas Hacıbektaş Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesine ait 2005/72 Esas, 2005/104 Karar sayılı dosyanın bulunduğu yerden getirtilerek eldeki temyize konu dosya arasına konulması; 2- Dava konusu 410 ada 1 parsel (D/8/bağımsız bölüm:36) sayılı taşınmazın, ilk tesisinden itibaren tüm devir ve intikalleri ile maliklerini gösterir tapu kaydının ve akit tablolarının eksiksiz şekilde Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulması, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere geri çevrilmesi için dosyanın yerel mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, 24.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak bu hakkın kullanılabilmesi ve tasfiyeye karar verilebilmesi için boşanma davasının olumlu sonuçlanarak kesinleşmesi gerekir. Somut olayda taraflar arasında devam eden boşanma davası bulunduğu saptanmış olup bu boşanma davasının açılmasıyla davacının mal rejiminden kaynaklanan alacak hakkı doğmuştur. Bu halde tasfiyeye karar verilebilmesi için boşanma davasının sonucunun beklenmesi ve HGK'nun 27.06.2012 tarih 2012/ 8-268 Esas, 2012/ 420 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere boşanma davasının bekletici mesele yapılarak, boşanma davasının olumlu sonuçlanması halinde toplanacak delillere göre bir karar verilmelidir.Öte yandan davacı vekili 24.10.2011 tarihli oturumda tapu iptali ve tescile ilişkin isteği katkı payı alacağı olarak ıslah edip etmeyeceği hususunda vekil edeni ile görüşüp yazılı beyanda bulunacağını bildirmiştir....
Toplanan deliller ve dosya kapsamından davanın TMK'nun 202 ve devam maddeleri uyarınca yasal edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan katılma alacağı isteğine ilişkindir. Davacı vekili hükmü faiz başlangıç tarihine ilişkin olarak temyiz etmiştir. Dava katılma alacağına ilişkin olduğuna, TMK'nun 239/son maddesinde; aksine anlaşma yoksa, tasfiyenin sona ermesinden başlayarak katılma alacağına ve değer artış payına faiz yürütüleceği açıklandığına ve mahkemece karar tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verildiğine göre mahkemece yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün açıklanan nedenlerle ONANMASINA, HUMK'nun 388/4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminden kaynaklanan davalar (katılma alacağı) ... ile ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan katılma alacağı davasının kabulüne dair ..... Aile Mahkemesi'nden verilen 16.06.2014 gün ve 525/429 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili, tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 31.03.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı vekili Avukat ... ve karşı taraftan davacı vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ......
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/04/2021 NUMARASI : 2017/1840 ESAS 2021/507 KARAR DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Katılma Alacağı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Konya 1.Aile Mahkemesinin 2012/228 Esas 2015/390 Karar sayılı ilamı ile dava konusu gayrimenkul için müvekkilinin katkı alacağının 100.000,00 TL olduğunun belirlendiğini ancak taleple bağlı kalınarak 10.000,00 TL'ye hükmedildiğini belirterek bakiye 90.000,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın müvekkilinin kişisel malı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Aile Mahkemesi'nin 2016/1028 Esas 2017/492 Karar sayılı ilamıyla açılan çekişmeli boşanma davasında yargılama devam ettiği sırada anlaşarak anlaşmalı bir şekilde boşanmış olduklarını, bahsi geçen dosyada davalı taraf olan davacının bu dosyada davalı olan davacıdan boşanmak istediğini beyan ederek davacıdan yoksulluk, iştirak, tedbir nafakası, maddi ve manevi tazminat, eşya, ziynet, mal rejiminden kaynaklanan katkı payı katılma alacağı ve değer artış payı talebinin bulunmadığını mahkeme huzurunda kabul etmiş ve bu talebinin imza altına alınmış olduğunu, tarafların bu beyanları karşısında Osmaniye 1....