Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Buna göre davalı bankanın ipoteğin kaldırılması davasının kabulüne ilişkin istinaf itirazının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-2 maddesi uyarınca kabulü ile, ipoteğin kaldırılması davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

Temyiz Sebepleri Davalı banka vekili; müvekkil bankanın söz konusu taşınmazda ikinci dereceden ipotek alacaklısı olup husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiği, davanın Asya Katılım Bankası A.Ş 'ne ihbarı gerektiği, ipotek tarihinde taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi olmadığı, buna rağmen davalı banka tarafından eş muvafakatnamesi alındığı, davacı eş bilgisi ve onayı ile tesis edilen ipotek işleminin gerçekleşmesinde 3-4 yıl gibi bir süre geçmesinin ardından ve ipoteğin teminat teşkil ettiği borç halihazırda devam ederken ipotekten yeni haberdar olduğunu iddia ederek fekkini talep etmesinin kötü niyetli olduğunu gösterdiğini, davanın kabulünün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü yönünde verilen kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....

    DAVA TÜRÜ : İpoteğin kaldırılması (fekki) DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ:26.10.2016 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, aile konutu iddiasına dayalı ipoteğin kaldırılması, aile konutu şerhi konulması isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarih 2016/263 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 05.08.2016 tarih ve 29792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 07.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      DAVA TÜRÜ : İpoteğin kaldırılması (fekki) DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ:25.10.2016 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, aile konutu iddiasına dayalı ipoteğin kaldırılması, aile konutu şerhi konulması isteğine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarih 2016/263 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 05.08.2016 tarih ve 29792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 07.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Bu bakımdan davacıya konut üzerinde hak sahibi olan ipotek akdinin diğer tarafını oluşturan eşini de davaya dahil etmek üzere uygun süre verilmesi, davaya dahil edildiği ve gösterdiği takdirde delillerin toplanması ve taraf teşkili bu şekilde sağlandıktan sonra sonuca gidilmesi gerekmektedir. Bu husus nazara alınmadan eksik hasım ve inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır." gerekçesiyle kaldırılmış, ilk derece mahkemesince dairemiz kaldırma kararı doğrultusunda davacının eşi davaya dahil edilmiş ve yargılama sonucunda yazılı şekilde karar verilmiştir. Dava, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması ve taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılması ve bu taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulması(TMK m. 194) istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz,” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahî aile konutudur....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılması ve bu taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulması(TMK m. 194) istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz,” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahî aile konutudur....

        DAVA TÜRÜ :İpoteğin Kaldırılması - Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı 15.000 TL dava değeri göstererek, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu, bu nedenle tapu kaydı üzerindeki davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. Taşınmazın ipotek akit bedeli olan 375.000 TL. üzerinden hesaplanarak alınması gerekli peşin harç mahkemece tamamlatılmıştır. Davacı tarafından açılan ipoteğin kaldırılması talebi reddedildiğine göre, davada kendisini vekille temsil ettiren davalı banka yararına ipotek değeri üzerinden nispi tarifeye göre vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, maktu vekalet ücreti tayini doğru görülmemiştir. Ne var ki bu yön yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir (HUMK md. 438/7)....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Üzerinde, ipotek tesis edilen taşınmazın aile konutu olduğu tartışmasızdır. Konut üzerinde hak sahibi olan davalı erkeğin, eşinin rızasını almaksızın ...nin doğmuş ve doğacak borçlarının teminatı olmak üzere 08.07.2007 tarihinde davalı şirket lehine ipotek tesis ettirdiği anlaşılmaktadır. Taşınmazın tapu kaydında, ipotek tesisine ilişkin işlemden önce aile konutu olduğuna ilişkin bir şerh bulunmadığına göre, lehine ipotek tesis edilmiş olan şirket iyiniyetli ise bu kazanımının korunacağında kuşku yoktur (TMK.md. 1023). Kanunun iyiniyete hukuki bir sonuç bağladığı durumlarda, asıl olan iyiniyetin varlığıdır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, TMK'nun 194.maddesi uyarınca aile konutundan kaynaklanan ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması isteğine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarih 2016/263 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 05.08.2016 tarih ve 29792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 19.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu