Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yasa ile değişik 2981 sayılı Yasanın 18/b-c maddesi uyarınca düzenleme ortaklık payı kesilip kesilmediğinin, kesilmiş ise uygulanan oranın saptanması gerekir....

    Mahkemece, 2863 sayılı yasa kapsamındaki taşınmazlarda 2981 sayılı yasanın uygulanamayacağı, 2981 sayılı yasa uyarınca verilen tapu tahsis belgesi ve bu belgeye dayalı olarak yapılan satışların geçerli bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Kadastro çalışması yapılması işlemi idari bir karar olduğundan ve fen bilirkişi raporundan, tahsise konu yerde 3194 sayılı yasanın 18. maddesi veya 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasa uyarınca imar ıslah planı yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ancak, karar sonucu itibariyle doğru bulunduğundan, HUMK’nun 438/son maddesi uyarınca hükmün gerekçesi değiştirilerek ve düzeltilerek onamasına karar verilmiştir....

      Davacı ..., 4614 parsel sayılı taşınmazın kesinleşen tahdit içinde kaldığı, tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili ve davalıların el atmalarının önlenmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline ve davalıların el atmalarının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen tahdit içinde kalan taşınmazların tapu kayıtlarının iptali, tescil ve el atmanın önlenmesi niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1945 yılında 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1950 yılında 5653 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan makiye ayırma, 1957 yılında arazi kadastrosu, 3302 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve 23.8.1991 tarihinde ilan edilen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.09.2015 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, 1327 parsel sayılı taşınmazın 400 metrekarelik kısmının 03.07.1987 tarihli ve 3952 yevmiye numaralı tapu tahsis belgesi ile müvekkiline verildiğini, bedelinin ödendiğini iddia ederek, dava konusu taşınmazın hissesinin iptali ile davacı adına tapuya tescilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....

          Mahkemece, davacı Hazine'nin tutunduğu ve 4753 sayılı yasa uyarınca oluşan tapu kaydının çekişmeli taşınmazlardan 352 ada 4, 5 ve 6 parselleri kısmen, diğer parselleri ise tamamen kapsadığı, davalıların zilyetlik hükümlerinden yararlanamayacakları kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de mahkemenin kabulü dosya kapsamına ve yasaya uygun değildir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 46/1. maddesi uyarınca, 4753 sayılı Kanun ile ek ve tadilleri uyarınca Hazine adına kaydedilen taşınmaz mallar, bu yasa maddeleri hükümlerine göre doğan iktisap şartlarına istinaden zilyetleri adına tespit ve tescil olunurlar. Somut olayda, tüm dosya kapsamı incelendiğinde, davalıların çekişmeli taşınmazlarda, Hazine tapularının tesis tarihinden geriye doğru 20 yılı aşkın süredir malik sıfatıyla çekişmesiz ve aralıksız zilyet oldukları, davalılar yararına 3402 sayılı Yasanın 46/1 ve 14. maddesinde yazılı edinme koşullarının gerçekleştiği anlaşılmaktadır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki Asıl dava, 221 sayılı Yasa hükümleri uyarınca açılan tapu iptali ve tescil; birleştirilen davalar ise kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Asıl Davanın reddine,birleştirilen davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı karşı davalı idare vekili ile davalı karşı davalılardan... vekili ile... tarafından verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Asıl dava, 221 sayılı Yasa hükümleri uyarınca açılan tapu iptali ve tescil; birleştirilen davalar ise kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir....

              Tahsis kapsamındaki yerin hak sahibi adına tescil edilebilmesi için; -Hukuki yönden geçerliliğini koruyan bir tapu tahsis belgesinin bulunması, -Tahsise konu yerde 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca imar planı veya 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasa uyarınca ıslah-imar planlarının yapılmış olması, -İlgilisine, tapu tahsis belgesi gereğince bir başka yerden tahsis yapılmamış olması, -Tahsise konu yerin kamu hizmetine ayrılmamış ve imar planına göre konut alanında kalmış olması, -Tahsise konu yer ile tescili istenilen taşınmazın aynı yer olup olmadığı ve taşınmazın niteliklerinin belirlenmesi amacıyla mahallinde uzman bilirkişiler aracılığı ile keşif yapılması, -Tahsise konu arsa bedelinin ödenmiş olması, ödenmemiş ise taşınmazın dava tarihindeki rayiç değerinin uzman bilirkişiler aracılığı ile saptanarak hükümden önce mahkeme veznesine veya belirlenecek tevdi mahalline depo edilmiş olması....

                Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davacının 2859 sayılı yasa yönünden açtığı davanın reddine, tapu iptali tescil davası yönünden dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile mahkemenin görevsizliğine, dosyanın görevli ve yetkili ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 2859 sayılı yasa gereğince yapılan pafta yenilemesine itiraz ve tapu iptali tescil davası niteliğindedir. Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda ... onama harcının temyiz edene yükletilmesine 22/11/2010 gününde oybirliği ile karar verildi....

                  Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir....

                    Davacı ..., 2245 parsel sayılı taşınmazın kesinleşen orman sınırlama haritası içinde kaldığı iddiasıyla tapu iptali tescil ve el atmanın önlenmesi davası açmıştır. Davalı kişiler açılan davayı kabul etmişlerdir. Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, davalıların el atmalarının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalılardan Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali tescil ve el atmanın önlenmesi niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1947 yılında 3116 sayılı yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1950 yılında 5653 sayılı yasa hükümlerine göre yapılan makiye ayırma (çekişmeli yerin bulunduğu Ayazmadere Devlet Ormanı ... mevkiinde makiye ayırma yapılmamıştır.) 1962 yılında genel arazi kadastrosu, 21.11.1991 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen 3302 sayılı yasanın 2/B madde uygulaması vardır....

                      UYAP Entegrasyonu