Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Asıl dava, bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisil karşı dava ise, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tazminat isteğine ilişkin olup, hükmüne uyulan bozma ilamı sonrasında mahkemece, davanın ecrimisil isteği bakımından reddine, karşı davanın ise tazminat isteği yönünden kabulüne karar verilmiştir. Davacı, 11911 ada 55 parsel sayılı taşınmazda 20/60 arsa paylı 1. kat 3 nolu meskeni; 22.12.1993 tarihinde edindiğini; davalının bu taşınmazı boşaltmadığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesini; 5 yıllık ecrimisilin tahsilini istemiştir....

    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 6.2. İlgili Hukuk 6.2.1. İnanç sözleşmesi, inananla inanılan arasında yapılan, onların hak ve borçlarını belirleyen, inançlı muamelenin sona erme sebeplerini ve devredilen hakkın, inanılan tarafından inanana geri verme (iade) şartlarını içeren borçlandırıcı bir muameledir. Bu sözleşme, taraflarının hak ve borçlarını kapsayan bağımsız bir akit olup, alacak ve mülkiyetin naklinin hukuki sebebini teşkil eder. Taraflar böyle bir sözleşme ve buna bağlı işlemle genellikle, teminat teşkil etmek ve iade edilmek üzere, mal varlığına dahil bir şey veya hakkı, aynı amacı güden olağan hukuki muamelelerden daha güçlü bir hukuki durum yaratarak, inanılana inançlı olarak kazandırmak için başvururlar....

      HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen mahkeme kararına karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusu Bölge Adliye Mahkemesince, inançlı işlem savunmasının kesin delille ispatlanamadığı, delil başlangıcı niteliğinde sayılabilecek belge de bulunmadığı gerekçesiyle yerinde görülerek mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir....

        ın da kat irtifaklı 4 nolu meskeni ( 500/36218 arsa paylı) 14.12.2005 tarihinde asıl ve birleştirilen davada davalı ...'a devrettiği, 1928 doğumlu mirasbırakanın 12.03.2013 tarihinde öldüğü, geriye mirasçıları olarak tarafların kaldığı anlaşılmaktadır. Asıl dava 31.12.2014 tarihli ıslah dilekçesi üzerine muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası olarak nitelendirilmiştir. Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir....

          Hukuk Dairesi'nce uyuşmazlığın, 6292 sayılı Kanun gereğince şerh sahibi veya üçüncü şahsa yapılan satış işleminin ve bunun sonucu meydana gelen tapu kaydının yolsuz şekilde oluştuğu iddiasına dayalı genel mahkemelerde açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. Bursa Bölge Adliye Mahkemesi işbölümünün 22. bendine göre Dairemizce, şerh sahibine veya üçüncü kişilere yapılan satışların yolsuz tescile dayandığına ilişkin davalar incelenebilmektedir. Oysa somut olayda davalı üçüncü kişi olmadığı gibi şerh sahibi Avni İbil mirasçılarından olup, dosya kapsamında beyanı alınan diğer mirasçılar ve taraf beyanlarına göre davalının Avni İbil terekesi adına hareketle taşınmazları satın aldığı anlaşılmaktadır....

          Davanın niteliği itibariyle, inançlı işlem ve muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa bedelin tahsili davası olduğu, 05.02.1947 tarihli 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı doğrultusunda davacının inançlı işleme yönelik iddiasını yazılı belge ile ispat edemediği, davalı ...'ın da vekalet görevine aykırı davranmadığı gerekçesi ile davanın reddine dair verilen karar, Dairece; "Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davada, vekalet görevinin kötüye kullanılması iddiası yönünden, vekaletin, davacının iradesine aykırı olarak ve zararlandırma kastıyla kullanıldığı iddiası kanıtlanamadığına göre; davacının temyiz itirazlarının yerinde olmadığı '' gerekçesi ile hüküm onanmış, davacı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur....

            Hâl böyle olunca; davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir..." gerekçesiyle oy çokluğu ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TAZMİNAT Taraflar arasında görülen tapu iptali-tescil ve tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin karar davacı vekili ve davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel istekli olarak açılmış, 24.04.2014 tarihli celsede istek bedele hasredilmiştir. Davacılar, davacı ...'ın davalılar ... ve ...'tan faizle borç para aldığını ve anılan davalıların davacılar ve ailenin diğer üyeleri üzerindeki maddi-manevi baskı ve tehdidin etkisi ile dava konusu 39 ada 45 sayılı parseldeki 1/2'şer paylarını davalıların bilgisi ve talimatı ile diğer davalı ...'...

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE : Açılan dava, inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 14/02/2018 tarihinde vefat eden Recep Bereket'in veraset ilamı incelendiğinde; 16 payının olduğu, geride mirasçı olarak eşi Lütfiye ile çocukları Gülizar, Yasemin, Songül ve davacı Erkan'ı mirasçı olarak bıraktığı görülmektedir....

                Muvazaa daha çok sözleşmenin yorumuyla ilgili olduğundan, öğreti ve uygulamada kapsamlı olarak incelenmiş ve belirli kurallara bağlanmıştır. Gerek öğretide ve gerekse uygulamada muvazaa, mutlak ve nispi muvazaa olarak ikiye ayrılmaktadır: Mutlak muvazaada taraflar herhangi bir hukuki işlem yapmayı istemezler, yalnız görünüşte bir hukuki işlem için gerekli irade açıklamasında bulunurlar; nispi muvazaada ise taraflar gerçekten belli bir hukuki işlem yapmak isterler, ancak onu saklamak amacıyla, bir başka hukuki işlemin kurulduğu görüşünü yaratmak üzere irade açıklamasında bulunurlar. Yanlar, ister salt bir görünüş yaratmak için, ister başka bir sözleşmeyi gizlemek amacıyla, sözleşme yapsınlar görünüşteki sözleşme gerçek iradelerine uymadığından, tabandaki sözleşme de tapulu taşınmazlarda şekil koşullarını taşımadığından geçersizdir....

                  UYAP Entegrasyonu