ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/31 ESAS 2020/210 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil KARAR : İzmir 2....
Bölge Adliye Mahkemesince, davadaki istemin adi ortaklık ilişkisinden kaynaklı tescil ve alacak olduğu belirtildikten sonra, davanın tekrar nitelendirmesi yapılarak iddianın ileri sürülüş biçimine göre uyuşmazlığın inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkin olduğu belirtilerek, davacının araçlar, döviz, altın ve buğday taleplerine ilişkin istemlerininden feragat ettiği, tapu iptali ve tescil, tazminat ve ecrimisile ilişkin davanın ise tanık anlatımlarıyla da ispatlanamadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın HMK md. 353/1-b-2 uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında, davanın reddine; araç, buğday bedeli ve dövize ilişkin davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Bölge adliye mahkemesi kararında yer alması gereken hususlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359 uncu maddesinin 1. fıkrasında belirtilmiştir....
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, ekonomik olarak darda kaldıkları bir dönemde, 6 numaralı bağımsız bölümünü davalı akrabalarına bankadan kredi temin edebilmesi için bedelsiz olarak satış suretiyle devrettiğini, bankadan kredi çekildiğini, kredi borcunun kapatılmasına rağmen davalının taşınmazı devre yanaşmadığı gibi el atmanın önlenmesi davası açtığını ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiştir. Davalı, davacının taşınmazı satılığa çıkarması üzerine bedel karşılığında satın aldığını, iddiaların doğru olmadığını, temlikten sonra bir süre daha davacının taşınmazı kullanmasına izin vermişse de, davacının evi boşaltmayacağını söylemesi üzerine el atmanın önlenmesi davası açtığını, inançlı işlem iddiasının yazılı delille ispatı gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....
, tapuda kayıtlı olan 540 parsel nolu taşınmazın 1/3 hissesi hakkında açılmış olan inançlı işlem nedenine dayalı tapu iptali tescil davasının reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; şahsi hakka dayalı inançlı işlem (nam-ı müstear) iddiasından kaynaklanan tapu iptali ve tecil, olmazsa tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 23.01.2020 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 28.01.2020 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 14. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 05/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi İLK DERECE MAHKEMESİ : İdil Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.06.2015 tarihinde verilen dilekçeyle inançlı işleme ve muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 04.07.2019 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacılar vekili tarafından talep edilmiştir. Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinin düzeltilmek suretiyle istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 20.12.2022 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Av. ... ..., diğer taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenin sözlü açıklaması dinlendi. Açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, İnançlı İşlemden kaynaklanan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 tarih ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 Sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.04.2011 tarih ve 14 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 02.06.2011 tarih ve 27952 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI 1.İlk Derece Mahkemesinin 14.06.2021 tarihli ve 2019/426 Esas, 2021/215 Karar sayılı kararıyla; davanın inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğu, davacının davanın niteliği gereği yazılı delil veya yazılı delil başlangıcı sayılabilecek delil sunmadığı, davacının yemin deliline dayandığı ve davalı tarafa yemin teklifinde bulunduğu, davalı ...'ın 05.04.2021 tarihli duruşmada dava konusu taşınmazı 150.000,00 TL bedel ile satın aldığına, taraflar arasında inançlı işlem bulunmadığına dair yemin ettiği dolayısı ile davacı tarafın inançlı işlem iddiasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, BEDEL TAHSİLİ Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil mümkün olmadığı takdirde bedel isteği davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, mümkün olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkindir....
İnançlı temlik sözleşmesi uyarınca bu taşınmazların haksız bir şekilde davalının elinde bulunduğu, bu sözleşmenin taraflarının davacı ve davalı ... olduğu, dolayısıyla inançlı temlik sözleşmesine dayalı bu hakkın ancak davacı tarafından bu davada ileri sürülebileceği, davacının başka bir hukuki nedene dayalı olarak davalıya karşı tapu iptali ve tescil davası açamayacağı anlaşılmaktadır. Öte yandan kayıt malikleri ... ve ... ile davalı ... arasında bir inanç sözleşmesi bulunmadığından bu kişilerin de ayrı bir dava ile inanç sözleşmesine dayalı olarak davalıya karşı tapu iptali ve tescil davası açmaları mümkün görünmemektedir....