Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

I- Kanunlarımızda, gerek inançlı işlemi gerekse inanç sözleşmesini doğrudan düzenleyen bir hüküm bulunmamaktadır. 05.02.1947 tarihli ve 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında, “mülkiyet hakkına dayanan” tapu iptal ve tescil davalarında inançlı işlemin ispatı için yazılı delil aranmış olup, inançlı işlemin geçerliliği için şekil şartından bahsedilmemiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE : Açılan dava, inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 14/02/2018 tarihinde vefat eden Recep Bereket'in veraset ilamı incelendiğinde; 16 payının olduğu, geride mirasçı olarak eşi Lütfiye ile çocukları Gülizar, Yasemin, Songül ve davacı Erkan'ı mirasçı olarak bıraktığı görülmektedir....

    Görüleceği üzere tapulu bir taşınmazın inançlı işlemle temlikinde, inançlı işlemin yazılı biçimde yapılması gerekli ve yeterli olup, yazılı şeklin bir ispat koşulu olduğu 05.02.1947 tarihli ve 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının gereğidir. Ancak inançlı işlemin yazılı delilini oluşturan inanç sözleşmesinin varlığını, inançlı işlem nedeniyle iade, tazminat veya sözleşmenin feshini isteyen tarafın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 6 ncı ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 190/1 inci maddesindeki genel hükümler uyarınca ispat etmesi gerekmektedir. 34....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 21.05.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne dair verilen 29.11.2011 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 02.10.2012 günü mürafaa icrasından sonra dosyada görülen eksiklik nedeniyle evrak mahalline iade edilmiştir. Anılan eksikliğin giderilmesinden sonra dosya tekrar Dairemize gönderilmiş olmakla içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, dava konusu 61 ada 23 parsel numaralı taşınmazın izale-i şuyuu davası sonrası ... 1....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu 3 parsel sayılı taşınmazı davalı yeğenine inançlı işlemle temlik ettiğini, karşılığında davalının kira ödemeyi vadettiğini ancak ödemediğini, davalının, banka hesabından 28.450 Euro çekerek araç aldığını ayrıca yine hesabından 3.350 Euro çektiğini ancak halen ödemediğini ileri sürerek çekişme konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline,1000 TL birikmiş kira alacağının davalıdan tahsiline, davalı adına alınan aracın trafik tescilinin iptali ile tesciline, ayrıca davalı tarafından çekilen 3.350 Euro’nun davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, inançlı işleme dayalı tapu iptal ve tescil davalarında tanık dinlenmesinin mümkün olmadığını, davacı iddialarının gerçeği yansıtmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

          Davaya konu olay, “mülkiyet hakkına” dayanmayıp, “şahsi hakka” dayalı tapu iptal ve tescil davasıdır. Davacılar, mülkiyeti başkasına ait bulunan taşınmazın bedelinin murisleri tarafından karşılanmak suretiyle alındığını, bu durumun murisin kardeşi ve yeğeni olan davalılar tarafından da bilinmesine rağmen dava konusu taşınmazların tapusunun kendilerine devredilmediğini belirterek, tapunun iptali ile adlarına tescilini talep etmiştir. 05.02.1947 tarihli ve 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının, mülkiyet hakkına dayanılarak, inançlı işlem nedeniyle açılan tapu iptal davalarında uygulanabileceği; tapu iptal davasının şahsi hakka dayanması halinde, davalı tarafın iddianın aksini ispat amacıyla senet ileri sürmemesi halinde, bir senedin varlığından ve senede karşı tanıkla ispat yasağından söz edilemeyecektir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 15.10.2019 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davacı ... vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

              Dava, inançlı işlem hukuksal sebebine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. HMK'nın 33. maddesine göre hakim, Türk Hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur. Somut olayda; iddianın ileri sürülüş biçimi, dava dilekçesinin içeriği ve dosyada mevcut deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacı ...’ın eşi muris ... tarafından vefat etmeden önce dava konusu taşınmazı; oğulları ...’ın alacaklılarının buranın üzerine haciz koymamaları için davalı damatları Tahsin’e devrettiğini, davalı damada yapılan bu devir işleminin, o zaman ...'ın oğlu ...'...

                Şti'ne satış göstermek suretiyle, parayı ödediği zaman geri almak kaydıyla devrettiğini iddia ettiği, davacının bu iddiası inançlı işlem olarak nitelendirildiği, ayrıca kendi bilgileri dahilinde davalı ...'a olan borcun teminatı olması için davalı ... Pazar Gıda Turz.Oto.San. ve Tic.Ltd.Şti. tarafından diğer davalı ... San. ve Tic. A.Ş'ye taşınmazın satışını yaptırdıkları iddiasının da yine inançlı işlem olarak nitelendirildiği,davacının iddia ettiği inançlı işlemlerin yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca yazılı delillerle ispat edilmesi gerekmekteyken davacının inançlı işlem iddialarını yüzılı delillerle ispatlayamadığı, davacının iddia ettiği şekilde taşınmazın davalı ......

                  Açılan dava, inançlı işlem ve genel muvazaa hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme ara kararının hukuka aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın uzun yıllardır müvekkiline ait olduğunu, dava konusu taşınmaz ve diğer dava dışı başkaca taşınmazlar hakkında taraflar arasında istinaf incelemesinden geçen ve Yargıtay aşamasında olan dava bulunduğunu, anılan o davada Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1....

                  UYAP Entegrasyonu