Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.01.2015 gününde verilen dilekçe ile inanç sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 01.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, inanç sözleşmesine dayanan tapu iptali ve tescil ve tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, Davacı vekili temyiz etmiştir....

    Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Dava, inançlı işlemden kaynaklanan tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir. Davacı, 1475 ada 3 parsel G8 Blok 12 no'lu bağımsız bölümün satış bedelinin kendisi tarafından ödendiğini, ancak taşınmazın davalı adına tescil edildiğini, ödemelerin görev yaptığı yerlerden yaptığını, bu hususa ilişkin makbuzların kendisinde bulunduğunu beyan ederek tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı vekili, davacı ile davalının kardeş olduklarını, dava konusu taşınmazın muris babalarından kalan davalının hissesine düşen bedel ile alındığını, kira sözleşmelerinin davacının statüsüne kiracıların duyacakları güven nedeniyle davacı tarafından yapıldığını beyanla davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne, 12 no'lu bağımsız bölümün davacı adına tesciline karar verilmiştir....

      Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, inanç sözleşmesine ve danışıklılık iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 5.2.1947 tarih 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi; inanç sözleşmesi, inanç gösterilene bir hakkın kullanılmasında davranışlarını, inanç gösterenin tespit ettiği amaca uydurmak borcunu yükler. Diğer bir anlatımla, inanç gösterilen kişi, inanç gösteren namına yapılacak bir işlemden sonra, taşınmazın mülkiyetini ona yani inanç gösterene geçirme yükümlülüğü altına girmiştir. Bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde, bunun dava yoluyla hükmen yerine getirilmesi istenebilir. İnanç sözleşmeleri anılan İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ancak, yazılı delil ile kanıtlanabilir. Bu yazılı delil, tarafların getirecekleri ve onların imzalarını taşıyan bir belge olmalıdır....

        Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil, olmadığı takdirde alacak isteğine ilişkindir. İnançlı işlemler, inananın teminat oluşturmak veya yönetilmek üzere mal varlığı kapsamındaki bir şey veya hakkını, inanılana devretmesi ve inanılanın da inanç anlaşmasındaki koşullara uygun olarak inanç konusu şeyi kullanmasını, amaç gerçekleştiğinde ise belirlenen şekilde inanana iade etmesini içeren işlemlerdir. İnançlı bir işlem ile inanan, sahibi olduğu bir mülkiyet veya alacak hakkını inanılana kazandırıcı bir işlemle devretmekte ancak borçlandırıcı bir sözleşme ile de onu bazı yükümlülükler altına sokmaktadır.İnançlı işlemin taraflarını, inanan ve inanılan oluşturur. Bir hakkı ya da nesneyi, güvendiği bir kişiye inançlı olarak devreden kimseye “inanan” adı verilir. Devredilen hak veya nesneyi, kendisine ait bir hak olarak kendi yararına, doğrudan doğruya ve dolayı olarak kullanan kişiye de “inanılan” denir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 05.05.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil kademeli tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 25.05.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ikinci kademede ki istek ise tazminat talebine ilişkindir. Davalı davanın zamanaşımına uğradığını senette ... mirasçılarının imzasının bulunmadığını davanın reddini s avunmuştur. Mahkemece, senedin aslının sunulmadığını, ... mirasçılarının imzasının bulunmadığı, inanç ilişkisinin kanıtlanamadığı gerekçesi ile dava reddedilmiştir. Hükmü davacı temyiz etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT (TAPU SİCİLLERİNİN TUTULMASI KAYNAKLI) Dava, tapu sicilinin usulüne uygun tutulmaması nedeniyle doğan zararın giderilmesine yönelik olarak açılan tazminat davası (TMK.md.1007) niteliğinde olmakla, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun Geçici 14. maddesi ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 2015/8 sayılı iş bölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevinin Yargıtay 20. Hukuk Dairesine ait bulunması nedeniyle görevli Dairenin belirlenmesi bakımından dosyanın, 6644 sayılı Kanunla değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60/2 maddesi uyarınca Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 24.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT (TAPU SİCİLLERİNİN TUTULMASI KAYNAKLI) Dava, tapu sicilinin usulüne uygun tutulmaması nedeniyle doğan zararın giderilmesine yönelik olarak açılan tazminat davası (TMK.md.1007) niteliğinde olmakla, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun Geçici 14. maddesi ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 2015/8 sayılı iş bölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevinin Yargıtay 20. Hukuk Dairesine ait bulunması nedeniyle görevli Dairenin belirlenmesi bakımından dosyanın, 6644 sayılı Kanunla değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60/2 maddesi uyarınca Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 24.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, özellikle davanın inanç sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğu iddianın ve 5.2.1947 tarih ve 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca yazılı delille ispatlanması gerektiği, ancak bu tür bir delil getirilemediği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 203. maddesinin somut olayda uygulama yerinin olmadığı gözetilerek, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olduğuna göre, davacının temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 8.20.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 02.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, dava dışı eşine kredi temin etmek amacıyla maliki olduğu 1094 ada 13 parsel sayılı taşınmazdaki 5 nolu bağımsız bölümü davalıya satış göstererek devrettiğini, bu sayede bankadan kredi kullanıldığını, devrin bedelsiz olduğunu, aldıkları paranın tamamını ödemelerine rağmen davalının taşınmazı devre yanaşmadığını, inanç sözleşmesine aykırı davranıldığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı, davacı ile aralarında taşınmazın devrine ilişkin anlaşma olduğunu, davacının yükümlülüklerini yerine getirmediğini bildirip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı tarafından aralarındaki hukuki ilişki ve maddi vakanın ikrar edildiği ve davacı tarafça inanç sözleşmesinden kaynaklanan edimin yerine getirildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davacı vekilinin istinaf başvurusu da Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1....

                    Mahkemece tapu iptali tescil talebinin reddine, alacak isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. İnançlı işlemler, inananın teminat oluşturmak veya yönetilmek üzere mal varlığı kapsamındaki bir şey veya hakkını, inanılana devretmesi ve inanılanın da inanç anlaşmasındaki koşullara uygun olarak inanç konusu şeyi kullanmasını, amaç gerçekleştiğinde ise belirlenen şekilde inanana iade etmesini içeren işlemlerdir. İnançlı bir işlem ile inanan, sahibi olduğu bir mülkiyet veya alacak hakkını inanılana kazandırıcı bir işlemle devretmekte ancak borçlandırıcı bir sözleşme ile de onu bazı yükümlülükler altına sokmaktadır. İnançlı işlemin taraflarını, inanan ve inanılan oluşturur. Bir hakkı ya da nesneyi, güvendiği bir kişiye inançlı olarak devreden kimseye “inanan” adı verilir....

                      UYAP Entegrasyonu