HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1063 KARAR NO : 2022/1273 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MAÇKA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/05/2022 NUMARASI : 2020/21 ESAS - 2022/177 KARAR DAVA KONUSU : TAPU İPTALİ VE TESCİL (SATIN ALMAYA DAYALI) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında Maçka Tapu Müdürlüğünde 24/10/2019 tarih ve 5013 yevmiye numarası ile yapılan satış işlemi mevzuatta aranan şekil şartına uymadığından ve müvekkili açısından hile, ikrah ve gabin söz konusu olduğundan geçersiz olduğunu, müvekkili açısından bağlayıcılığı olmayan işlemin tapu kütüğünde de düzeltilmesi ve tarafların hisseleri oranında taşınmazların tescil işleminin yapılması gerektiğini, resmi senedin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu 8298 parsel sayılı taşınmazdaki 243/323 payın intifa hakkını üzerinde bırakarak çıplak mülkiyetini kiraların kendisine ödenmesi şartıyla davalı çocuklarına bağışladığını, taşınmazın erkek çocuklarına sorunsuz geçmesi ve kız çocuklarının ileride taşınmaza ortak olmalarını engellemek amacı ile her ne kadar tapuda satış olarak gösterilmiş ise de tarafların gerçek iradelerinin bağış olduğunu, davalıların kendisine ve ikinci eşine tehdit ve hareketlerde bulunduklarını, ayrıca aleyhine sahtecilik, emniyeti suistimal, zimmet suçunu işediklerini ve bağıştan rücu koşullarının gerçekleştiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında ıslah ile korkutma (ikrah) hukuki sebebine de dayanmıştır....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL - TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada;Davacı, evli olduğunu ve davalı ile gayriresmi birliktelik yaşadığını, davalının birlikteliklerini eşine ve çocuğuna söyleyeceğinden bahisle kendisini tehdit ettiğini bu sebeple kayden maliki olduğu 783 ada 5 parseldeki 9 nolu bağımsız bölümü davalıya satış suretiyle temlik etmek zorunda kaldığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali adına tescilini, olmadığı takdirde bedelin tahsilini istemiştir.Davalı, iddiaların doğru olmadığını, hak düşürücü sürenin dolduğunu, taşınmazı bedeli karşılığında satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ispatlanamayan davanın reddine ilişkin karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 04.06.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.07.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, dava konusu taşınmazların ikrah yolu ile kendisinden alındığı iddia edilen vekaletnameye dayanılarak satışının yapıldığı, yapılan satışın haklı bir nedene dayanmadığını ileri sürerek 195 ve 196 sayılı parsellerin tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı, satışın gerçek bir satış olduğunu, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece dava kabul edilmiştir. Hükmü davalı temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 12.09.2017 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat ... ile temyiz edilenler vekili Avukat ... Değirmenci geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ... gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, "ikrah"(korkutma) hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tesscil isteğine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ikrah hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilmiş ayrıca; HMK'nun 357. maddesindeki "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz." kuralı nazara alınmıştır. Bilindiği üzere, bir kimse, karşı tarafın veya üçüncü bir kişinin kendisi veya yakınlarının maddi veya manevi varlığına yönelik hukuka aykırı ve esaslı korkutması sonucu yaptığı sözleşme ile bağlı sayılamaz....
a senet düzenlettirip borçlu gösterdiğini ve giriştiği icra takibi sonucunda da miras bırakana ait çekişmeli 13 parça taşınmazı cebri ihaleden satın aldığını; işlemlerin ehliyetsizlik, sahtecilik, hile ve ikrah nedenleriyle geçersiz bulunduğunu ileri sürerek, tapu iptali-tescil, olmazsa tazminata karar verilmesini istemiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Davanın reddine ilişkin olarak verilen kararın temyizi üzerine Dairece; “… Davada dayanılan sebeplerden birisinin ehliyetsizlik olması durumunda, kamu düzeniyle ilgisi ve ehliyetsizliğin saptanması halinde öteki nedenlerin incelenmesi gereğinin ortadan kalkması bakımlarından ilk önce ehliyetsizlik iddiası üzerinde durulması asıldır......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden malik olduğu 45 parsel sayılı taşınmazın oğlu....nin kendisini darp etmesi, korku ve baskısı nedeniyle iradesinin fesada uğratılarak davalı ...'e temlikinin sağlandığını, onunda taşınmazı kısa süre sonra diğer davalı ...'e devrettiğini, bedel ödenmediği gibi, işlemlerin zorla yaptırıldığını, taşınmazı devralan kişilerin ...'nin eşinin kardeşi ve amcası olup, durumu bilen konumunda bulunduklarını ileri sürerek, tapunun iptal ve tescilini, olmadığı takdirde gerçek bedelinin yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsilini istemiştir. Davalılar, ayrı ayrı davanın reddini savunmuşlardır....
Somut olaya gelindiğinde; dava elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkin olup kal talebi içermemekteyse de taraflar ( ve dava dışı kişiler) arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında 26/12/2017 tarihli celsede ilk kararın verilmesi, mahkemece 18/12/2018 tarihli celseye kadar tapu iptal ve tescil davasının bekletici mesele yapılmış olması, tapu iptal ve tescil davasının hile ve korkutma (ikrah) hukuksal nedenlerine dayalı olarak açılmış olup tapu kaydının iptal edilmesi halinde geçmişe etkili sonuç doğurması ve (UYAP'tan yapılan incelemede) Yargıtay incelemesinde (son aşamada) bulunması gözönüne alındığında, mahkemece tapu iptal ve tescil davasının geldiği aşama itibariyle bekletici mesele yapılarak, kesinleştikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesinin daha doğru olacağı kanaatine varılmıştır....
Birleşen davanın davacısı, kayden maliki olduğu 19 parsel sayılı taşınmazın bir kısmına ev yaptırması için torunu olan davalıya vermek için tapuda işlem yaptırdığı sırada, yaşlı olması, işlem yapma ehliyetinin bulunmaması ve davalının hile kullanması sebebi ile taşınmazın tamamının satış gösterilmek suretiyle davalıya devredildiğini ileri sürerek, tapu iptal ve tescil istemiş, yargılama sırasında dava dilekçesini ıslah ederek, hile, ikrah ve gabin hukuki sebeplerine dayanmıştır. Davalı, davacı Ahmet'in aynı taşınmazla ilgili açtığı tapu iptal ve tescil davasının feragat sebebi ile reddedildiğini, taşınmazın kadastro tespitinin 1995 yılında yapıldığını ve aradan 10 yıl geçtiğini, davacı ...'ın kadastro öncesi sebebe dayanarak dava açamayacağını belirterek, her iki davanın da reddini savunmuştur. Mahkemece, davacı ...'...