İcra Müdürlüğü'nün 2015/16649 Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlattığını, dava dışı Zekeriya Bulut'un borçları için davalı bankaya ipotek veren taşınmaz malikleri davalılar Seçkin ve T7 iradeleri kefalete yönelik olup ipotek kefilleri olduklarını, kefalete yönelik olarak tesis edilen ipotek işlemlerinde davalı T6'un eşi davacı T2 ve davalı T7 eşi davacı T1 rızaları alınmaksızın tesis edilen ipoteklerin hukuka aykırı olduğunu, davacı eşlerin rızası alınmadan tesis edilen ipotek kefilliğinin Türk Borçlar Kanununun 581. ve devamı maddelerince öngörülen şartları taşımaması sebebiyle geçersiz olduğunu, bu sebeple Adana ili, Karataş ilçesi, İskele mahallesi, Kızıldağ mevkii, 108 ada, 4, 5, 6 ve 7 parsel sayılı taşınmazlarda davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin fekki'ne karar verilmesini talep etmiştir....
ın müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzası bulunduğunu, söz konusu krediler nedeniyle kefaleten sorumluluğunun devam ettiğini belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; aldırılan bilirkişi raporunda, dava konusu ipoteğin konut finansmanı kredi sözleşmesinin teminatını teşkil etmek üzere konulduğunu ve ipotek borcunun kapatıldığının bildirilmiş olması nedeni ile uyuşmazlığın 6502 sayılı tüketicinin korunması hakkındaki kanun kapsamında kaldığından bahisle görevsizlik kararı verilmiş, İzmir 5.Tüketici Mahkemesi'nin 2016/2278 Esas, 2017/166 Karar sayılı kararı, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17.Hukuk Dairesi'nin 2017/919 Esas, 2017/718 Karar sayılı kararı ile "dava konusu ipotek incelendiğinde ipoteğin davalı banka ile ... arasında yapılmış ve yapılacak sözleşme taahhütleri gereği kullanılmış ve kullanılacak her türlü krediye doğmuş ve doğacak her türlü borçlara karşılık.... verildiği görülmüştür.......
Davalı yanca her ne kadar cevap dilekçesinde yapılan akaryakıt bayilik sözleşmesi ve bu sözleşme maddeleri uyarınca davanın aralarındaki ticari ilişkinden mütevellit bir dava olduğu savunması yapılmış ise de davacının açmış olduğu dava açık bir şekilde salt ipoteğin fekki olup yine davacının da dava dilekçesinde belirtiği gibi ipotek sözleşmesi ile alacak sözleşmesinin bir birinden ayrı sözleşmeler olması ve yine salt kastın ipotek senedindeki imzanın değerlendirilmesi olması gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Somut olayda, davacı taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep etmektedir. Taşınmazın aynına ilişkin davaların taşınmazın tapu siciline kayıtlı bulunduğu yer mahkemesinde açılması gerektiği 6100 sayılı HMK'nın 12/1. maddesinde hüküm altına alınmıştır....
ettirmesini isteyebileceğini, ipoteğin belli bir süreye tabi olmaması halinde, terkin talebinin ipotek alacaklısının yazılı terkin talebi ile tapu müdürlüğüne başvurması ile tapu sicilinden silinebileceğini, bu kapsamda taşınmaz maliki ipotek alacağının sona ermesine müteakip ipotek alacaklısından taşınmazdaki ipotek kaydını sildirmesi için talepte bulunmasına rağmen ipotek alacaklısı ipoteğin terkinine yanaşmaz ise ipoteğin terkinini mahkemeden isteyebileceğini, ancak davacı davaya konu ipoteğin kaldırılmasını davalı bankadan dava tarihine kadar istememiş, davalı bankaya yazılı ya da sözlü talepte bulunmaksızın doğrudan mahkeme aracılığı ile ipoteğin fekkini talep ettiğini, oysa ki; davalı banka tarafından 19.12.2022 tarihinde tapu müdürlüğüne yazılan müzekkere ile ipoteğin fekki talep edildiğini, davalı banka tarafından Tapu Müdürlüğüne yazılan yazı da cevap dilekçesi ekinde sunulduğunu, dolayısıyla dava konusu ipotek fek edildiği için davanın reddi gerektiğini, kaldı ki; HMK 331. maddesi...
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 12/06/2020 NUMARASI : 2020/607 ESAS, 2020/478 KARAR DAVA KONUSU : İpoteğin Fekki KARAR : Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın görevsizlik nedeniyle usulden yönelik verilen karara karşı davalı T3 vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Başkanı Necip Baş tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili 06/01/2013 tarihli konut satış sözleşmesi ile davalı T5 A.Ş.'den konut satın aldığını, müvekkili iş bu sözleşmesi ile tüm edimlerini ifa etmiş ve sonucunda 01/03/2019 tarihinde İstanbul ili, Esenyurt ilçesi, Çınar mahallesi, 382 ada, 43 parselde kain D blok, 17....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/04/2021 NUMARASI : 2017/547 ESAS, 2021/303 KARAR DAVA KONUSU : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) KARAR : DAVALI T4 A.Ş - VEKİLİ : Av....
Tüketici ve Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, dava konusu taşınmaz üzerine, davalının borcu nedeniyle konulan ipoteğin ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. Bakırköy 6. Tüketici Mahkemesince ise, "... davacı ile davalılar ... AŞ. Ve ... AŞ. , arasında her hangi bir sözleşmenin mevcut olmadığı , uyuşmazlığa konu ipoteğin davalı ... Şirketinin davalı ... AŞ. Ve ... AŞ. , ile yapmış oldukları kredi sözleşmesinden kaynaklı tesis edildiği , söz konusu ipoteğin haksız olduğu , kaldırılması taleplerinin yargılamayı gerektiği , ancak ipotek alacaklısının ... AŞ. Ve ... AŞ. , ipotek borçlusunun ise bir diğer davalı ......
Taraflar arasındaki kredi sözleşmesi, tapu kayıtları ile tüm dosya kapsamına göre taraflar arasında konut kredi sözleşmesinin imzalandığı ve davacıya ait bağımsız bölüm üzerine 19/08/2014 tarih ve 7993 yevmiye numarası ile, davalı banka lehine 675.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiği, dosya kapsamına göre davacının ipotekle satın aldığı taşınmaz borcunun tamamen ödenmesine rağmen davacı tarafça taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmadığından bahisle ipoteğin fekkine yönelik 06/06/2018 tarihinde davanın açıldığı, davalı banka tarafından da dava açıldıktan sonra 17/07/2018 tarihinde dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırıldığı ve mahkemece de konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği ve davanın açılmasına davalı tarafın sebep olması nedeniyle ipotek değeri üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedildiği, ancak ön inceleme duruşmasından önce ipotek fek edildiğinden AAÜT 6. maddesine göre hesaplanan bedelin yarısına hükmedildiği anlaşılmıştır...
Davacıya ait 10 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının davalılar paylarında 25.05.1993 tarihli faizsiz kanuni ipotek şerhi mevcuttur. İmar uygulaması nedeniyle tesis edilmiş olan kanuni ipoteğin bedeli karşılığında kaldırılması talep edildiğine göre ipotek bedelinin dava tarihindeki rayiç bedeli belirlenerek hüküm kurulması gerekir. Mahkemece, davacının taşınmazındaki ipotek bedelinin dava tarihindeki güncel değeri depo ettirildikten sonra karar verilmesi gerekirken ipotek tesis tarihindeki bedel depo ettirilerek davanın kabulüne karar verilmiş olması yanlış olmuş kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 11.03.2009 günü oybirliği ile karar verildi....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davası hakkında Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden verilen davanın kabulüne yönelik 2016/753 esas ve 2017/122 karar sayılı ve 21.02.2017 tarihli hükme karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması sonucunda Ankara BAM 21....