Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022 nci maddesinin birinci fıkrasında ise “ Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.” hükmü düzenlenmiştir. Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Dava, kadastro tespiti sırasında tespit harici bırakılıp, bilahare yörede yapılan imar uygulaması sonucunda ihdasen Belediye adına tescil edilen taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle ihdasen tescilinin Hazine adına yapılması gerekirken, Belediye adına tescil edilmesinin yolsuz olduğu iddiasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup; uyuşmazlık açıklanan bu niteliğine göre, kadastro öncesi sebebe dayalı olmayıp; kadastro tespit çalışmalarından sonra yapılan imar uygulamasının hatalı olduğu iddiasıyla açılan yolsuz tescil iddiasından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre; Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 09.02.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'ne ait bulunmaktadır....

    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, ketmi vereseden kaynaklanan yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.  2. İlgili Hukuk 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır....

      SAVUNMA: Davalı vekili duruşmadaki beyanında özetle; Cevap dilekçesini sunduklarını, dava değerinin tamamlatılması gerektiğini, ayrıca her ne kadar Alaçam Asliye hukuk Mahkemesi vermiş olduğu bu karar ile bağlantılı olsa da eldeki dava tapu iptali ve tescil davası olduğunu banka iyi niyetli olarak taşınmazı icra yolu ile ihaleden aldığını tapu kayıtlarına güven ilkesi gereğince iyi niyetli korunmasının gerektiğini, imza kim tarafından atılmış olursa olsun bankanın bunu araştırma sorumluluğunun olmadığını, ayrıca davacının mizanın banka çalışanları tarafından atıldığı yönündeki herhangi bir idari ve yasal başvurunun bulunmadığını beyan etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada; "...Dava yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır. Yolsuz tescil gerçek hak durumunu yansıtmayan geçerli bir hukuki sebepten yoksun ya da sakat olan tescildir....

      TAPU İPTALİ VE TESİL 3194 S. İMAR KANUNU [ Madde 18 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen davada; Davacı Hazine, dava konusu 1574 parsel sayılı taşınmazın miktar fazlası olarak hükmen Hazine adına tesciline karar verilen bölümün imar uygulaması sonucu birçok imar parseline ayrıldığını, bu şekilde oluşan 229 ada 2 nolu imar parselinin davalı adına tescil edildiğini ileri sürerek, tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı Hazine vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi Şükran Dağlı İlgün'ün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. KARAR Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir ....

        İdare Mahkemesinin kararına dayalı olarak davalılardan Hüseyin’e verildiğini, bu davalının tescilden bir gün sonra taşınmazdaki payını diğer davalı ...’e temlik ettiğini, bu davalının da dava konusu payı diğer davalı eşine devrettiğini, ancak İdare Mahkemesi kararının Danıştay tarafından bozulduğunu ve idari işlemin iptali yolundaki davanın reddedilerek kararın kesinleştiğini, bu durumda dava konusu pay yönünden yapılan işlemin yolsuz tescil niteliğini aldığını ileri sürerek, sözü edilen payın iptali ile adına tescili olmadığı taktirde taşınmazın bedelinin tahsiline karar verilmesi isteğinde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı ... üzerindeki payın yolsuz tescil suretiyle oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

          Düzenlemeye göre, geçerli bir hukuki sebebe dayanmayan tescil yapılmış veya başlangıçta geçerli sebebe dayalı bir tescil olmasına rağmen sonradan geçersiz hale gelmiş ve bu şekli ile gerçek hak durumuna uymayan bir durum oluşmuşsa "yolsuz tescil" söz konusudur. Öte yandan, 4721 s. TMK' nun 1015. maddesine göre ise; “Tescil, terkin ve değişiklik gibi tasarruf işlemlerinin yapılabilmesi, istemde bulunanın, tasarruf yetkisini ve hukuki sebebi belgelemiş olmasına bağlıdır.” Tapu kütüğündeki tescil veya terkin işlemleri geçerli bir hukuki nedene dayanmıyorsa veya 4721 s. TMK' nun 1015. maddesindeki düzenlemeye gereği istemde bulunan gerçek hak sahibi değilse veyahut tescil dışı kazanma halleri söz konusu olup da, tapu kütüğüne açıklayıcı tescil yapılmamışsa gerçek hak sahipliği ile tapu sicili birbirine uymaz ve tapu sicili yolsuzlaşır. Yolsuz tescil en yalın anlatımı ile gerçek hak durumunu yansıtmayan tescildir....

          Davalı, davacı hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takip neticesinde taşınmazın cebri icrada alacağa mahsuben alındığını, ihalenin feshi davasından haberdar olunca da taşınmazın herhangi bir kişiye devredilmediğini, ihalenin feshedilmesi sebebi ile ihalenin tüm hukuki sonuçları ile ortadan kalktığını, ipotek şerhinin silinmiş olması sebebi ile taşınmazın tescilden önceki eski haline getirilerek tescili gerektiğini, kendilerine atfedilecek kusur bulunmadığından haklarındaki davanın reddedilerek taşınmazın satış öncesi eski haline getirilmesine ve ipoteklerinin yeniden tesisine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, çekişme konusu taşınmazın davalı adına tesciline dayanak ihalenin mahkeme kararı ile fesedilerek kararın kesinleştiği ve tescilin yolsuz olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, çekişmeye konu 7 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile işlem öncesindeki ipotek ve tüm takyidatlarla birlikte davacı adına tescile karar verilmiştir....

            Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur. 3....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT -KARAR- Davacılar eldeki davada; kadastro öncesi tapu kaydına dayanarak kadastro tespit çalışmaları sırasında kök murislerine ait çekişmeli taşınmazların Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, yolsuz tescilden dolayı Hazinenin sorumlu olduğunu ileri sürerek tazminat isteğinde bulunmuşlardır. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca Dairemize ait bulunmamaktadır. Ne var ki, daha önce 5.Hukuk Dairesince görevsizlik kararı verilerek Daireler arasında görev uyuşmazlığı yaratılmıştır. Bu durumda daireler arasında temyiz incelemesi yönünden ortaya çıkan uyuşmazlığın Başkanlar Kurulunca giderilmesi için dosyanın Birinci Başkanlığa sunulmasına, 11.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu