WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 1975 yılında yapılmıştır. 1978 yılında arazi kadastrosu yapılmış, dava konusu taşınmaz davalı kişiler ardına tespit ve tescil edilmiştir....

    Yolsuz tescil durumu, tescilin kurucu unsurlarından biri veya bir kaçının eksik olması nedeniyle başlangıçtan itibaren söz konusu olabileceği gibi sakat bir terkin veya tadil yüzünden sonradan da oluşabilir. Yolsuz tescil bir üst kavramdır. Tapu kütüğünde yapılan tescil veya terkin işlemleri geçerli bir hukuki sebebe dayanmıyorsa veya tasarrufta bulunan kişi tasarruf yetkisine sahip değilse ya da bir ayni hak sicil dışı (tescilden önce) kazanılmış ve fakat tapuda açıklayıcı tescil yapılmamışsa, taşınmaz üzerindeki ayni hakların gerçek durumu ile tapu sicilindeki kayıtlar birbirine uymaz. İşte bu gibi durumlarda tescil işlemi gerçek malik ve gerçek hakkın kapsamını göstermez. Bu tür bir tescil yolsuzluğu nedeniyle sonuç doğurmaz ve ayni hakkı zedelenen kişi TMK'nın 1025. maddesine dayanarak tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir....

    Yasa maddesindeki bu tanımdan anlaşılacağı gibi gerçek hak durumuna uymayan tescil, yolsuz tescildir. Bu yolsuz tescil durumu, tescilin kurucu unsurlarından biri veya birkaçının eksik olması nedeniyle başlangıçtan itibaren söz konusu olabileceği gibi sakat bir terkin veya tadil yüzünden sonradan da oluşabilir. Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise bu yüzden ayni hakkı zedelenen kimse, TMK'nın 1025. maddesine göre tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. (Bknz. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2017/1- 1208 Esas, 2020/294 Karar sayılı ilamı) Somut olayda; davacı tarafça yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı olarak tapu iptali ve tescil davasının açıldığı, yargılama aşamasında mahkemece davanın reddine kararın verildiği, davacılar vekilleri tarafından kararın istinafa taşındığı görülmektedir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, idareye ait taşınmazın 12.04.2007 tarihinde yapılan ihale neticesinde davalıya satışının yapıldığını, Danıştay 13. Dairesinin 26.04.2011 tarih ve 2007/5183 esas 2011/1862 karar sayılı ilamı ile dava konusu taşınmazın satışına yönelik işlemin iptaline karar verildiğini, sicilin dayanağı işlemin idari yargı yerinde iptal edilmesi ile sicilin yolsuz hale geldiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiştir. Davalı, dava konusu taşınmazın ihalesinin iptal edilmesinde kusurunun bulunmadığını, satış bedelinin faiziyle kendisine iade edilmesi şartıyla davayı kabul ettiğini, aksi takdirde davanın reddini savunduğunu belirtmiş, karşı dava dilekçesinde, ihale ve tapu masraflarının tahsilini istemiştir....

      Her ne kadar, ilk derece mahkemesince davanın zararın tazminine ilişkin olduğu ve idari yargıda görülmesi gerektiği gerekçesiyle usulden red karar verilmiş ise de, davacının asıl talebinin imar uygulamasının idare mahkemesince iptali nedeni ile yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davası olduğu anlaşılmaktadır. Yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı olarak açılan iş bu davanın adli yargıda görülmesi gerekir. İlk derece mahkemesince, feri talep olan tazminat talebinin dosyadan tefriki değerlendirilerek, idare mahkemesi kararının sonucu beklenmeli, imar uygulamasına esas işlemin iptali halinde imar nedenli yapılan tescil yolsuz hale geleceğinden tapu iptali ve tescil talepli davanın esastan incelenmesi gerekirken asıl taep olan tapu iptali ve tescil davasının varlığı göz ardı edilerek davanın tazminat davası olarak kabulü ile usulden red kararı verilmesi doğru olmamıştır....

      Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin 13.10.2008 günlü ... bilirkişi krokisinde gösterilen (A)=1366 m2 ve (B)=377 m2 bölümlerin tapu kaydının iptaline, orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline ve elatmanın önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil ile elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Yönetimi, Kızılinler Köyü 495 parsel sayılı 3770 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tapuda davalı adına kayıtlı olduğunu, yörede 1940 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığını belirterek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin ... bilirkişi krokisinde gösterilen 584.75 m2 bölümünün tapu kaydının iptaline, orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Orman Yönetimi ve davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Yönetimi, ... Köyü 105 ada 76 parsel sayılı 5240 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tapuda davalı adına kayıtlı olduğunu, yörede 1947 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığını belirterek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava konusu taşınmazın 02.03.2009 tarihli bilirkişi raporunda (B) işaretli 850,45 m2 kısmının tapu kaydının iptaline, orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi ve davalı tarafından temyiz edilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Yönetimi vekili davalı adına tapuda kayıtlı ... Köyü 115 ada 35 parsel sayılı 5899.20 m2 yüzölçümündeki taşınmazın kısmen kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin (A) ile gösterilen 2493.53 m2 ve (B) ile gösterilen 262.39 m2 bölümlerinin orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 05.06.1995 tarihinde yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-BEDEL Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen tapu iptali ve tescil davasının kabulüne ilişkin kararın, davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulü ile harçtan muaf olan davalı Hazine aleyhine harca hükmedilmesinin hatalı olduğu, gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılıp davanın kabulüne dair yeniden verilen karar, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

                UYAP Entegrasyonu