Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, ALACAK Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak davası sonunda, yerel mahkemece tapu iptal-tescil davasının reddine, alacak davasının kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak isteğine ilişkindir. Mahkemece, davalı ...'in iyi niyetle taşınmaz edindiği, kesinleşmiş iptal ve tescil kararına rağmen taşınmazları temlik eden davalı ...'ün sebepsiz zenginleştiği, bu nedenle davacıların taşınmazların bedelini isteyebilecekleri gerekçesiyle tapu iptal ve tescil isteğinin reddine, bedel isteğinin kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacılar ile davalı ...'ün babaları olan muris ...'...

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Diyarbakır 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın, davacı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1....

      Öte yandan, TMK'nın 1015. maddesine göre, “Tescil, terkin ve değişiklik gibi tasarruf işlemlerinin yapılabilmesi, istemde bulunanın, tasarruf yetkisini ve hukuki sebebi belgelemiş olmasına bağlıdır.” Tapu kütüğündeki tescil veya terkin işlemleri geçerli bir hukuki nedene dayanmıyorsa veya TMK'nın 1015. maddesindeki düzenlemeye gereği istemde bulunan gerçek hak sahibi değilse veyahut tescil dışı kazanma halleri söz konusu olup da, tapu kütüğüne açıklayıcı tescil yapılmamışsa gerçek hak sahipliği ile tapu sicili birbirine uymaz ve tapu sicili yolsuzlaşır. Yolsuz tescil en yalın anlatımı ile gerçek hak durumunu yansıtmayan tescildir. Geçerli bir hukuki sebepten yoksun yada sakat olan tescil baştan itibaren yolsuz tescildir....

      ın kooperatiften aldığı taşınmazı iade etmesi gerektiğini, davalı ... lehine yapılan tescil işlemi, kooperatif üyeliğinin ihraç sebebiyle son bulmasından dolayı hukuki dayanağını yitirerek, yolsuz tescil niteliğini kazandığını, bilindiği gibi yolsuz tescil nedeniyle iptal edilen tapu kayıtları eski hale iade edileceğini, dolayısıyla kooperatif üyeliği sona eren ...'ın müvekkili kooperatiften almış olduğu taşınmazın tapusunun iptali ile müvekkil kooperatif adına tesciline ve iadesine karar verilmesi gerektiğini beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları da saklı kalmak kaydıyla, davalı ... ile kooperatif arasındaki ilişkinin üyelik ilişkisi olduğuna ve ... ile müvekkili kooperatifin üyelik ilişkisinin sona erdiğinin tespiti ile üyelik ilişkisi sona erdiği için ... adına yapılan tapu kayıtlarının yolsuz tescil niteliğinde olduğunun tespiti ve ...'ın müvekkili kooperatiften aldığı ... ili, ... ilçesi, ......

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 26.12.2016 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 2510 sayılı İskan Kanunu uyarınca davalı adına tescil edilen, daha sonra aynı kanun taşınmazı geri alma hakkı bulunduğu iddiası ile açılan yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve ... adına tescil isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarih 2016/263 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 05.08.2016 tarih ve 29792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 03.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Mahkemece davanın kabulüne ve dava konusu parselin 24.06.2009 günlü fen bilirkişi krokisinde “B” ile gösterilen 48,47 m²'lik bölümünün tapu kaydının iptaline, 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, “A” ile gösterilen 2451,67 m²'lik bölümünün davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1950 yılında 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda dava konusu taşınmaz kısmen orman sınırları içinde bırakılmış, 1990 yılında yapılan ve 1991’de kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması sonucu kısmen Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılmış, 1965 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise kişi adına özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine, ... Köyü, 67 parsel sayılı 5250,00 m² yüzölçümündeki taşınmazın tapuda davalı adına kayıtlı olduğunu, yörede 1945 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde iken 1978 yılında 6831 Sayılı Yasanın2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılıp işlemin kesinleştiğini belirterek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin tamamının tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....

              Dava, 2/B madde uygulama sahasında kalan taşınmazın tapu kaydının iptali tescil ve elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1953 yılında 3116 Sayılı Yasaya göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda dava konusu taşınmazlar kısmen orman sınırları içinde bırakılmış, 1992 yılında yapılan ve 03.03.1993 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması sırasında orman niteliğini yitirmesi nedeniyle kısmen 2/B alanında gösterilmiş, 1972 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise daha önce yapılan orman kadastrosu sınırları içinde olduğu gözönünde bulundurulmadan, hata sonucu ikinci kere kadastrosu yapılarak kişiler adlarına özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu kaydının iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Yönetimi .... Köyü 219 parsel sayılı 15030 m2 yüzölçümündeki taşınmazın, tapuda davalılar adına kayıtlı olduğunu, yörede yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığını belirterek davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin tapu kaydının iptaline, orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir....

                  Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin tapu kaydının iptali ile 2/B'lik alanda kaldığı beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1942 yılında 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda, dava konusu taşınmaz orman sınırları içinde bırakılmış, 1989 yılında yapılan ve kesinleşen 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılmış, 1965 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise taşınmazın, daha önce yapılan orman kadastrosu sınırları içinde olduğu gözönünde bulundurulmadan, hata ile ikinci kere kadastrosu yapılarak kişiler adlarına özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu