Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2016/303 ESAS 2019/149 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Kişilerce Özel Mülke Konu Olduğu İddiasıyla Açılan) KARAR : Aydın 4....

    in iyiniyetli 3. kişi konumunda bulundukları ve TMK'nın 1023. maddesinin korumasından yararlanması gerektiklerini, tapunun iptaline neden gösterilen 23/10/2000 tarihli kaydın şerh olmadığını, beyan olduğunu bu nedenle beyanı görerek taşınmazı satın alan kişi açısından bir hukuki sonucun doğmayacağını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır....

      Yasa maddesindeki bu tanımdan anlaşılacağı üzere gerçek hak durumuna uymayan tescil, yolsuz tescildir. Yolsuz tescil durumu, tescilin kurucu unsurlarından biri veya bir kaçının eksik olması nedeniyle başlangıçtan itibaren söz konusu olabileceği gibi sakat bir terkin veya tadil yüzünden sonradan da oluşabilir. Belirtilmelidir ki yolsuz tescil bir üst kavramdır. Tapu kütüğünde yapılan tescil veya terkin işlemleri geçerli bir hukuki sebebe dayanmıyorsa veya tasarrufta bulunan kişi tasarruf yetkisine sahip değilse ya da bir ayni hak sicil dışı (tescilden önce) kazanılmış ve fakat tapuda açıklayıcı tescil yapılmamışsa, taşınmaz üzerindeki ayni hakların gerçek durumu ile tapu sicilindeki kayıtlar birbirine uymaz. İşte bu gibi durumlarda tescil işlemi gerçek malik ve gerçek hakkın kapsamını göstermez. Bu tür bir tescil yolsuzluğu nedeniyle sonuç doğurmaz ve ayni hakkı zedelenen kişi TMK'nın 1025. maddesine dayanarak tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir....

      , müvekkil şirket tasarrufunda iken Hazine 08.11.2000 tarihinde, bu parseller ile ilgili olarak tapu iptali ve tescil davası açıldığını, Pendik 2....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL KANUN YOLU : TEMYİZ Dava, murislerinin tapu kaydı malikinin mirasçısı olduğu halde ketmi verase edildiği ve yolsuz tescil iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 gün ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 20.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Dava konusu tapu kaydının muvazaa suretiyle el değiştirdiğinin mahkemece kabul edildiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığından, bu iptal nedenine göre davalıyı iyiniyetli kabul etmek mümkün değildir. Çünkü kesinleşen iptal kararının gerekçesine göre, tapu kaydı sonradan üzerinde olan davalının iyiniyetli olduğunun kabulünü gerektirmez. Asliye Hukuk Mahkemesinin kararına göre davalının murisle işbirliği yaparak gerçekte bağış olan işlemin tapuda satış olarak gösterildiği ve bu suretle davacıya karşı bir haksız fiil işlendiği açıktır. Tescil hukuki sebebe bağlı bir işlemdir. Diğer bir ifade ile hukuki sebepten yoksun bir tescil, yolsuz tescildir ve mülkiyetin intikalini sağlamaz. Bu nedenle tapu da malik gözüken davalının aslında gerçek malik olmayıp, davada hukuki sebepten yoksun, yolsuz tescil olması nedeniyle gerçek maliklerin murisin ölüm tarihinden itibaren davacılar ve davalı paydaşlardır....

            a ait hissenin tapu kaydının 1/2 oranında iptali ile Maliye Hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline beyanlar hanesine "...'in kullanımındadır. " şerhinin yazılmasına karar verilmiş, hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Her ne kadar, mahkemece, davanın MK'nun 1024 maddesine dayalı yolsuz tescil davası olduğu nitelendirilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de, bu görüşe katılma olanağı bulunmamaktadır. Tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu taşınmazın öncesinde, Maliye Hazinesi adına ifraz yoluyla 10.05.2011 tarihinde kayıtlı olduğu ve 6831 sayılı Yasa gereği 2/B kapsamında olduğu anlaşılmaktadır. Dosyada yer alan son tapu kaydına göre de; taşınmazın ½ hissesi, davalı ... adına, 6292 sayılı Kanun gereği satış suretiyle 16.09.2013 tarihinde tescil edilmiştir. Davacı, taşınmazın dava konusu edilen kısmının zilyetlik hakkını devir aldığını, buna rağmen davalı ...'...

              nın miras payı oranında tapu kaydının iptali ile vekil edenleri adına tesciline, bu isteklerinin yerinde görülmemesi durumunda miras paylarına karşılık gelen bedelinin davalılar İhsan ve ...'dan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Dava konusu 70 parsel 1954 yılında yapılan tapulamada, Mayıs 1289 tarih 60 sıra numaralı tapunun kapsamında kaldığından ...oğlu ... mirasçıları adına tespit ve tescil edilmitir. Açıklandığı gibi dava, mirasçılık belgesine aykırı şekilde yolsuz olarak tescil edilmesi ve muvazaa nedenlerine dayanılarak tapu kaydının iptaliyle miras payı oranında tesciline, bu isteğin yerinde görülmemesi durumunda alacak isteğine ilişkin olup, zilyetliğe dayanılmamaktadır. Davanın açıklanan bu nitelendirilmesine göre, temyiz incelemesi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.05.2011 tarihli 2011/1 sayılı kararı gereğince Yargıtay (1.) Hukuk Dairesine aittir. Dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 13.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022 nci maddesinin birinci fıkrasında ise “ Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.” hükmü düzenlenmiştir. Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur. 2....

                  UYAP Entegrasyonu