WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLER : Tapu kaydı, Ankara 17. İdare Mahkemesi'nin 11/06/2014 tarih, 2013/1072 Esas, 2014/708 Karar sayılı iptal kararı, Danıştay 6. Dairesinin 2014/9022 esas, 2014/9202 karar sayılı onama kararı v.s. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, yolsuz tescil nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yolsuz tescil, tapu kaydındaki yazım işleminin hukuki dayanağının bulunmadan yapılan işlemdir. Tescilin dayanağını oluşturan işlemin idari yargı yerinde iptal edilmesi halinde de tescilin yasal dayanağının sürdüğünün kabulüne olanak yoktur. Ancak bu halde tescilin eski haline kavuşabilmesi için hukuki korunma gerekir....

Dava, devletin hüküm ve tasarrufunda bulunduğu iddia edilen yerin tapu kaydının iptali ve bu talep yerinde görülmezse taşınmaz bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde tahsili istemine yöneliktir. Davacı Hazine, davalı adına 4562 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan satış işlemi ile tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptalini istemektedir. Hazine tarafından 4562 sayılı Kanun hükümlerine göre davalıya yapılan satış işleminin idari işlem niteliğinde olduğu, bahsi geçen idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilmediği, farklı deyişle tapu kaydının dayanağı olan idari işlemin hukuki geçerliliğini koruduğu anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, mahkemenin tapu kaydının iptali talebi yönünden red kararı verilmesi yerindedir. Davacı Hazine vekilinin terditli sebepsiz zenginleşmeye dayalı tazminat istemine gelince; Hakim, tarafların talep sonucu ile bağlı olup, kararında taleplerin her biri hakkında verilen hükmü göstermesi gerekir (HMK m. 26; 297/2)....

    Temyiz Sebepleri Davalı vekili dilekçesinde, davacının ihalenin feshi kararı kesinleşmeden tapu iptali tescil davası açmasında hukuki menfaati bulunmadığını, nitekim ihalenin feshi kararı kesinleşene kadar müvekkilinin yolsuz bir şekilde taşınmazı uhdesinde bulundurmadığını, hal böyle iken Bölge Adliye Mahkemesince davacının haklılığına işaret edilerek müvekkili aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacılar; mirasbırakanları ...’nın paydaşı olduğu 9974 ada 1 parsel sayılı taşınmaz hakkında ... 2.Sulh hukuk mahkemesinin 2000/1337 Esas, 2001/1295 Karar sayılı kararı ile ortaklığının giderilmesine karar verildiğini ve söz konusu taşınmazın üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilerek taşınmazın diğer paydaşı olan davalıya ihale edildiğini, mirasbırakanları ...'...

        Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesi; “ Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.” ve aynı Kanun'un 1025/1 inci maddesi ''Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir.'' hükümlerini içermektedir. Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur. 3.2.2....

          Davacı vekili öncelikle olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı sebebiyle aksi halde yolsuz tescil nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açtıklarını belirtmiş ise de, bir davada maddi olgu ve olayları (vakıaları) bildirmek taraflara, bildirilen bu vakıalara göre hukuki nitelendirmeyi yapmak ve uyuşmazlığı çözüme ulaştıracak kanun hükmünü bulup uygulamak hâkime aittir. Dava dilekçesindeki anlatıma, yargılama sırasındaki iddia ve savunmaya ve tüm dosya içeriğine göre eldeki dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesi uyarınca kadastro öncesi sebebe (zilyetliğe) dayalı olarak genel mahkemede açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

          Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1. Bilindiği üzere; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : YOLSUZ TESCİL İDDİASINA DAYALI TAPU İPTALİ VE TESCİL ... Dava, 8. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararında da doğru olarak nitelendirildiği gibi yolsuz tescil iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup; davanın belirtilen niteliğine göre, 2797 Yargıtay Kanunu'nun Geçici 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 2016/1 sayılı iş bölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait olmakla beraber daha önce Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığının görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmiş olmakla, görevli Dairenin belirlenmesi bakımından dosyanın, 6723 sayılı Kanunla değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60/2 maddesi uyarınca Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 15.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Ancak, taşınmazın gerçek sahibinin yüklenici ve davayı kabul eden ... olduğu, davalı tapu maliki ...'in vergi denetmenine vermiş olduğu 27.08.2010 tarihli imzalı beyanı ile bunu destekleyen davalılar arasındaki yazılı belge ve davacı tarafından dava konusu taşınmaz ile ilgili davalı ...'in ... Bankası hesabına 09.12.2009 tarihli kredi borcunun ödenmesine dair banka makbuzu ve duruşmada dinlenen tanık beyanları ile saptanmıştır. Bu durumda davalı yüklenici inşaat sözleşmesi gereğince kendisine düşen dava konusu taşınmazı adi yazılı sözleşme ile davacıya satıp teslim ettiğinden, tapudaki satışın ise 15.11.2009 tarihinde yapılacağı kararlaştırıldığından yüklenicinin temlikine ve muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteminin kabulü gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş..." gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne karar verilmiştir....

                Çünkü, TMK’nun 1024. maddesi uyarınca, bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmişse, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişilerin yolsuz olan bu tescile dayanma olanakları yoktur ve yasa ve uygulamadaki deyimiyle bağlayıcı olmayan bir hukuki işleme dayanan ve hukuki sebepten yoksun bulunan tesciller yolsuz tescil sayılacağından, ... zedelenen üçüncü kişinin iyiniyetli olmayan malike karşı doğrudan doğruya şahsi hakkına dayanması mümkündür. Mahkemece, davalı ... ...’nın iyiniyetli olarak taşınmazı edinip edinmediği konusunda hiçbir inceleme ve araştırma yapılmamıştır. Yukarıda belirtildiği üzere davacının iddiasını kanıtlaması ve davalı kayıt malikinin durumunun değerlendirilmesi için taraflardan delilleri sorulup saptanmalı, kayıt maliki davalının hukuki durumu TMK m.1023-1024 çerçevesinde incelenmelidir....

                  UYAP Entegrasyonu