Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.” 3.2.2. Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur. 3.2.3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, kademeli tazminat, birleştirilen davada ise tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 04.04.2013 gün ve 2013/3503-5277 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat, birleştirilen dava ise tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı, asıl davanın reddini birleştirilen davanın kabulünü talep etmiştir. Mahkemece, asıl davanın reddi ile birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.04.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil veya tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne dair verilen 01.10.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davalı şirket ile düzenledikleri 21.12.2006 günlü sözleşmeyle 199 ada 1 parsel sayılı taşınmazı satın aldığını, davalı yüklenici şirketin süresinde edimini yerine getirmediğinden 26.09.2009 tarihli ek sözleşme düzenlediklerini, edimini yerine getirerek taşınmazı 25.06.2010 günü teslim aldığını, davalı şirket ortağı ve müdürü olan davalı ... adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının devredilmediğini ileri sürerek, taşınmazın adına tescilini veya 170.000...
KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına, davanın tapu iptali ve tescil istemi yönünden kabulüne İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 9. Asliye Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2019/783 E., 2021/179 K. Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın tazminat yönünden kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı ve davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, davanın tapu iptali ve tescil istemi yönünden kabulüne dair hüküm kurulmasına karar verilmiştir....
Mahkemece dava konusu taşınmazların tapu kaydında satış vaadi tarihi itibariyle kamulaştırma şerhi mevcut olduğu, taşınmazların fiilen yol ve göl altında kaldığı, dolayısıyla aktin ifasında sözleşme tarihi itibariyle objektif imkansızlık bulunduğu, sözleşmenin objektif imkansızlık sebebiyle geçersiz olduğu, geçersiz sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil veya bedele hükmedilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür....
Taraflar arasındaki harici satımdan kaynaklanan tapu iptali ve tescil, ikinci kademe tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince tapu iptali ve tescil davasının reddine, tazminat davasının kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Anılan yasanın (e) bendindeki tanıma göre tüketici: bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek veya tüzel kişiyi, (f) bendindeki tanıma göre de satıcı: kamu tüzel kişileri dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetler kapsamındaki tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri ifade eder. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 23.maddesi hükmüne göre de, bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılması gerekir. Somut olayda da; tüketici davacı, yüklenicinin temlikine dayalı olarak tapu kaydının iptali ve tescil, olmazsa tazminat isteğinde bulunduğundan o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması yasadan kaynaklanan zorunluluktur....
FER'Î MÜDAHİL : ... 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; asıl ve birleştirilen davalarda dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının yüklenici temlikine dayalı tapu iptali ve tescil, tazminat veya tazminat ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi ile tapu iptali ve tescil istemlerine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 18.01.2024 tarihli ve 2024/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay (6). Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY (6). HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 10.10.2024 tarihinde karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22.04.2016 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil veya tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın tapu iptali ve tescil talebi yönünden reddine, tazminat talebinin kabulüne dair verilen 19.07.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Maliye Hazinesi temsilcisi tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun 13/j maddesi gereğince Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.10.2020 tarihinde oy birliği ile...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL VEYA TAZMİNAT Taraflar arasındaki davadan dolayı....Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 23.11.2010 gün ve 631-809 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü. -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tazminat isteğine ilişkin olup, mahkemece, 27.05.2009 tarihinde davanın kabulüne ilişkin olarak verilen hükmün davalı ... tarafından temyizi üzerine dairece bozulmuş, mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı ..., davanın kabulüne dair 27.05.2009 tarihli ilk hükmü temyiz etmediğine göre, hakkında verilen davanın kabulü kararı kesinleşmiştir. Bu durumda, hakkında kabul kararı kesinleşen davalı ...’in bozma sonrası verilen kararı temyiz etme hakkı bulunmadığı açıktır....