Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 8.6.2005 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.12.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile 8.6.2005 tarihinde Sulh Hukuk mahkemesinde açılmıştır. Davalılar satış vaadi sözleşmesine konu taşınmaz hissesinin dava tarihindeki değerinin Asliye Hukuk Mahkemesinin görev sınırları içinde kaldığından davanın görevsizlik nedeniyle reddini savunmuşlardır. Mahkemece işin esası incelenerek davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü bir kısım davalılar temyiz etmiştir....

    Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.06.2014 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, davacı ve davalıların murisi ... arasında yapılan, ......

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.01.2011 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 19.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, davalı ...'ın diğer davalıya verdiği vekaletnameye istinaden düzenlenen ... Noterliği'nin 29.02.2008 tarihli düzenleme şeklindeki satış vaadi sözleşmesi ile ..., ..., ... Mah. 191 parselde kayıtlı taşınmazdaki murisi ...'...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.02.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.11.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, sözleşmedeki parmak izinin satmayı taahhüt eden ...’e ait olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. 26.3.2003 tarihli satış vaadi sözleşmesinin konusu tapuda 2/18 pay maliki olan ...’den dava dışı ...’e intikal edecek paydır....

          e de satışının vaadedilmesi üzerine davalıların murisinin de ferağa icbar ve tescil davası açtığını ancak bu davanın 25.11.1997 tarihinde kesinleştiğini ve sonuç itibariyle kendi açmış oldukları tapu iptali ve tescil davasının daha önce kesinleşmiş olduğundan ikinci hükmün yok hükmünde olması nedeniyle davalıların murisi adına yolsuz şekilde oluşan tapu kaydının iptali ve müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, zamanaşımı itirazında bulunarak müvekkillerinin murisi ... oğlu ...'ün dava konusu taşınmazlarda kardeşi ... ...'ün miras paylarını ... 1. Noterliğinin 05.05.1993 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile aldığını, davacının muris ...'ün kardeşi ... ...'ün oğlu olması sebebiyle bu satış vaadi sözleşmesinden haberdar olmasına rağmen kötü niyetle taşınmazları sonraki tarihli satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

            Kaynağını Borçlar Kanunu'nun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanunu'nun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanunu'nun 706 ve Noterlik Kanunu'nun 89. madde hükümleri uyarınca noter önünde resen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Medeni Kanun'un 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağının bulunması zorunludur....

            Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.02.2010 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen dava ile tapu iptal ve tescil olmazsa tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil davasının reddine, tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen 21.02.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, müvekkili ... ve ... arasında 644 parselde sayılı taşınmazda bulunan hissesinin tamamı için 11/05/2000 tarihli satış vaadi sözleşmesi yapıldığını, yapılan satış vaadi sözleşmesi uyarınca müvekkilinin sözleşme bedelini nakden ödediğini ancak vaad borçlusunun kendi üzerine düşen edimi yerine getirmediğini, davalı adına bulunan tapu kayıtlarının...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 3.7.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 8.5.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalılar 19.9.2003 günlü taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin feshedildiğini, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece dava reddedilmiştir. Hükmü davacı temyiz etmiştir. Davada dayanılan 19.9.2003 günlü sözleşme biçimine uygun düzenlenmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.07.1997 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.01.2009 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 15.12.2009 günü murafaa icrasından sonra dosyada görülen eksiklik nedeniyle evrak mahalline iade edilmiştir. Anılan eksikliğin giderilmesinden sonra dosya tekrar Dairemize gönderilmiş olmakla, içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 18.01.1980 günlü taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Vaat borçlusu davalı savunmada bulunmamış, duruşmaya katılan vasisi bedelin eksik ödendiğini, davanın reddini savunmuştur....

                  Kaynağını Borçlar Kanunu’nun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanunu’nun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanunu’nun 706 (önceki Medeni Kanunun 634) ve Noterlik Kanunu’nun 89. madde hükümleri uyarınca noter önünde resen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaad alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Medeni Kanunun 716 (önceki Medeni Kanun 642) maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcunu isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağının bulunması zorunludur....

                    UYAP Entegrasyonu