Mahkemece, davacının ek 13. maddede belirtilen ihtiyaç sahiplerinden olmadığı düşünülerek tapu iptali ve tescil isteminin reddedilmesi ve alacak istemi hakkında inceleme yapılması yerine, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde temyiz harcının yatırana iadesine, 06.06.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Temyiz Nedenleri Davacı vekili, Mahkemece delillerin gereğince yeterince incelenmediğini, tapu iptali ve tescil talebinin reddine karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde alacak istemine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.” 3.2.2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.12.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil veya alacak istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; tapu iptali ve tescil isteminin reddine, alacak isteminin davalı ... İnşaat San. Tic. Ltd. Şti. yönünden kabulüne dair verilen 23.03.2011 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 13.12.2011 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av.... ile karşı taraftan davalı ... Konut Yapı Kooperatifi vekili Av.... ve fer'i müdahil ... geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....
Sadece öncelikli isteğin tapu iptali ve tescil olduğunu belirtme yönünde bir beyan olup 12.10.2009 tarihli ıslah dilekçesinde belirtilen isteklerle aynı doğrultudadır. Mahkemece, yukarıda açıklanan olguların gözardı edilmesi sonucunda, dava sadece tapu iptali tescil isteğine ilişkin bir dava imiş gibi değerlendirilerek, kademeli (terditli) ikinci talep dikkate alınmadan ve değerlendirilmeden sadece tapu iptali ve tescil isteği için geçerli olan ve 7.10.1953 tarih 8/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına uygun bulunan bir gerekçe ile verilen davanın reddine ilişkin kararda isabet bulunmamaktadır. Hiç şüphesiz tapu iptali ve tescil isteğinin reddi kararı yerindedir. Ancak, mahkemece, ikinci istek konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28/05/2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, terditli alacak birleştirilen davada temliken tescil talepleri üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil talebi yönünden asıl ve birleştirilen davada tescil talebinin reddine, terditli alacak talebinin kabulüne dair verilen 12/07/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılar ... mirasçıları ortak vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminat, birleştirilen davada temliken tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil, Alacak ... ile ... ve ... aralarındaki tapu iptali, tescil ve alacak davasının kabulüne dair .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 06.11.2013 gün ve 248/256 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili, davalı ... vekili ve davalı ... taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacı ... vekili, 422 ada 1 parsel sayılı taşınmazın evlilik birliği içinde bedelinin ödenmesi nedeniyle yarı hissesinin davacı adına tescilini, tescilin mümkün olmaması halinde taşınmaz için ödenen bedele istinaden fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere şimdilik 10.000 TL'nin davalı ...'e ödendiği tarihten itibaren yasal faizi ile davacı lehine hükmedilmesini istemiş, 12.10.2011 havale tarihli dilekçe ile iptal tescil isteğinden vazgeçmiş ve 24.04.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 36.237,00 TL'ye yükselterek bu meblağın davalı ...'den tahsilini istemiştir....
Kanaatimizce de bu hususta hiçbir tereddüt yoktur.Ancak bu aşamada şu hususu özellikle vurgulamak gerekir ki alacaklı, borçlunun mal kaçırmak amacıyla tasarrufta bulunduğu kanaatine vardığında önünde seçimlik iki hak vardır: Koşulları varsa İİK’nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen ve özel nitelikte koruma sağlayan tasarrufun iptali davası veya TBK’nın 19. maddesinde düzenlenen muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açabilir. Diğer bir deyişle İİK anlamında alacaklı ve dolayısıyla dava açmakta hukuki yararı olduğunu ispat eden herkes iptal davası yerine genel muvazaa davası da açabilir. Davacının bu anlamda seçim hakkı veya terditli dava açma hakkını kabul etmek gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 31.10.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmazsa alacak; birleşen davada ise davacı tarafından 10.03.2006 gününde verilen dilekçe ile davalılar ... A.Ş ve ... aleyhinde tapu iptali ve tescil ikinci kademede tasarrufun iptali istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne dair verilen 06.06.2011 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı şirketler vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 13.03.2012 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı şirketler vekili Av. ... ile karşı taraftan davacı vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafların sözlü açıklamaları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....
Mahkemece her ne kadar yazılı şekilde, davacıların alacak taleplerinin kısmen kabulü ve kısmen reddine karar verilmiş ise de, mahkeme kararında isabet görülmemiştir. Şöyle ki; davacılar vekili tarafından, HMK.389’a göre terditli olarak tapu iptali ve tescil, olmaz ise alacak talebinde bulunulmuş olup; mahkemece, gerekçe kısmında resmi şekle uyulmaması nedeniyle tapu iptali ve tescil talebinin reddine karar vermek gerekmiştir denilmiş ise de, hüküm kısmında tapu iptali ve tescil talebine yönelik olarak olumlu olumsuz bir hüküm kurulmaksızın, doğrudan alacak taleplerinin kısmen kabulü ve kısmen reddine karar verilmesi doğru olmamış, kısa kararla gerekçeli kararın hüküm fıkraları arasında çelişki yaratılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 22.06.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 02.03.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak istemlerine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, tapu iptali ve tescil isteminin satış vaadine konu taşınmazın elbirliği mülkiyeti rejimine tabi olması nedeniyle, tazminat isteminin ise davalılara intikal edecek miras paylarının belli olmaması nedeniyle ile reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar temyiz etmiştir....