"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ:Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm tapuda vekil eliyle gerçekleştirilen temliki tasarrufa yönelik vekaletin kötüye kullanıldığı iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 tarihli 2012/1 sayılı ... bölümü kararı gereğince Yargıtay 1. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 05.11.2012. (Pzt.)...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, vekaletin kötüye kullanılması nedeniyle tapu iptali ve tescil, terditli olarak taşınmaz bedelinin tahsili talebine ilişkindir. Davacı, davalı T10 bedel karşılığı taşınmazın satımı için vekaletname verdiğini, davalının taşınmazı bedelsiz olarak kardeşleri davalı Bayram'a devrettiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil, terditli olarak bedelin tahsili talebinde bulunmuş, davalılar taşınmaz bedelinin davacı tarafça tahsil edildiğini belirterek davanın reddini talep etmiş, mahkemece tapu iptali ve tescil talebinin reddine, 82.184,45 TL nin davalı Hediye'den tahsiline, davalı T5 yönünden talebin reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili ve davalı T10 vekili istinaf etmiştir. 6098 s. Türk Borçlar Kanunu'nda (TBK) sadakat ve özen borcu, vekilin vekil edene karşı en önde gelen borcu kabul edilmiş ve 506. maddesinde (818 s. Borçlar Kanununun 390.) aynen; "Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür....
Davacılar tarafından ara malikler olan T7, Şevket Aydınlı ve Fuat Şahin'e husumet yöneltilmediği anlaşılmaktadır. KDZ. Ereğli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/251 Esas, 2018/4 Karar sayılı kararı incelendiğinde; davacı T4 tarafından Ereğli Filiz İnş. Orm. Ürn. Nak. Metal Gıda Hizm. Petrol San. Ltd. Şti.'ne yukarıda anılan sözleşmenin feshi davası ve tapu iptali ve tescil davasının açıldığı, mahkemece sözleşmenin feshine karar verildiği, tapu iptali ve tescil talebi yönünden ise davanın reddine karar verildiği görülmektedir....
ile bu devirlerin yapıldığı, mal kaçırma ve vekaletin kötüye kullanılması durumunun bulunmadığı bu hususun davacı tarafça usulünce ispatlanamadığı, muris Hasan'ın bilgisi ve rızası dahilinde vekil oğlu Hüseyin Lütfü tarafından bu devrin eşi Türkan'a yapıldığı anlaşıldığından her ne kadar muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil davaları yönünden zamanaşımı bulunmadığı sabit olsa da muris Hasan'ın 1976 yılında vefat etmesi eldeki davanın ise 2018 yılında açılması nazara alındığında yaklaşık 42 yıl sonra bu davanın açılmasının dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı nazara alındığında ilk derece mahkemesince davanın esasına yönelik verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından davacılar vekilinin istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair karar verilmesi gerekmiştir....
Terditli davasında öncelikli talebi tapu iptali ve tescil olduğuna göre, tapu iptali ve tescil isteminin yeterli gerekçe gösterilmeden reddedilmesi doğru görülmemiştir. 2-Birleşen davada, 25.03.2008 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmenin vekalet görevi kötüye kullanılarak yapıldığı ileri sürülerek iptali talep edilmiş olmasına rağmen, bu taleple ilgili yeterli araştırma yapılmadan gerekçesiz olarak reddedilmesi isabetsiz olmuştur. 3-25.03.2008 tarihli noterde yapılan sözleşmenin geçerli olduğu sonucuna varılması ve tapu iptali tescil kararının verilmesinin mümkün olmaması halinde, dükkanın ...’e teslim edildiği tarihte sözleşmeye göre yükleniciye intikal etmesi gereken 16/1060 hissenin teslim tarihi itibariyle rayiç bedelin tespit edilerek anılan sözleşmeye göre varsa eksik ve ayıplı imalat bedeli, peşin alınan meblağda mahsup edilerek ve davacı ...’in Küçükçekmece 1....
Bununla birlikte, kararın gerekçesinde davacının ihraç edilmesi, hakkın kötüye kullanılması olarak kabul edilmiş ise de; 1998 tarihli 53.000.000-TL ödenmesine ilişkin genel kurul kararının iptali için açılan dava reddedildiğine göre, davacının bu ödemeyi yapmaması nedeniyle ihraç edilmesinin hakkın kötüye kullanılması olarak kabulü isabetsizdir. Bu itibarla davacının kooperatif üyesi olduğunun tespitine karar verilmesi sonucu itibarıyla doğru olduğundan, davalı vekilinin bu isteme ilişkin temyiz itirazlarının reddi gerekir. Ancak, davacının tapu iptali ve tescil istemi bakımından, yargılama sırasında davacının kooperatife borcu olduğu belirlendiğine göre, mahkemece bu ikinci istemin reddine karar verilmesi gerekir. Çünkü kooperatif üyeliğine dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteminde bulunulabilmesi için, diğer şartların yanında talepte bulunanın kooperatife bir borcunun da bulunmaması gerekir....
Mahkemece, muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin karar, Dairece; "İddianın ileri sürülüş biçimi ve dosya kapsamından; asıl dava vekalet görevinin kötüye kullanılması, birleştirilen dava ise velayet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili; davacının ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 66 ada 2 parsel sayılı taşınmazda 409/600 oranında hissedar olduğunu, işlerinin yoğunluğu, sağlık sorunları nedeniyle kardeşi ...'...
Bu vakıalar davanın sınırını çizmekte ve hakim ancak bu vakıalar hakkında inceleme yapabilmektedir. Davanın hukuki niteliği de bu vakıalara göre belirlenmektedir..." (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 2017/1- 1216 K. 2021/60 T. 11.2.2021) Bu şekli ile dava, vekaletin kötüye kullanılması ve muvazaa nedenlerine dayalı tapu iptali ile tescil istemine ilişkin olup, muris muvazaası ile ilgisi yoktur....
Mahkemece; "Dava muris vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminat, tedritli olarak muris muvazaası nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemlerinden ibarettir....