Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22.12.2020 NUMARASI : 2020/194 ESAS - 2020/673 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil (Kadastro Öncesi Hukuki Sebebe Dayalı) KARAR : Taraflar arasında görülen "Tapu İptali ve Tescil (Kadastro Öncesi Hukuki Sebebe Dayalı)" davasının yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve bir kısım davalılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Yönetimi, ... Köyü 1287 parsel sayılı 13280 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tapuda davalılar adına kayıtlı olduğunu, yörede 2007 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığını ve işlemin kesinleştiğini belirterek davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır....

    Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin tapu kaydının iptaline ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, davalının elatmasının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali, tescil ve elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 2002 yılında 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda, dava konusu taşınmaz, orman sınırları içinde bırakılmış, 1976 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise kişi adına özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiş, daha sonra imar uygulaması ile davalı adına tescil edilmiştir....

      Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parselin tapu kaydının iptaline ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, davalının elatmasının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali, tescil ve elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 2002 yılında 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda, dava konusu taşınmaz, orman sınırları içinde bırakılmış, 1976 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise kişi adına özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiş, daha sonra imar uygulaması ile davalı adına tescil edilmiştir....

        Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 2002 yılında 6831 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda, dava konusu taşınmaz orman sınırları içinde bırakılmış, 1976 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise kişi adına özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiş, 1996 yılında yapılan imar uygulaması ile de davalı adına tescil edilmiştir....

          Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK' nin 33. maddesi uyarınca, maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek ise hakime aittir. Mahkemece, davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu 22/a maddesine dayalı olarak yapılan uygulama kadastrosundan kaynaklı tapu iptal ve tescil davası olduğu kabul edilerek yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de, iddianın ileri sürülüş şekline göre davanın, tescil harici bırakılan taşınmaza yönelik tescil istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu edilen ve teknik bilirkişi raporunda "B" harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü, tescil harici bırakılan alanda yer almaktadır. Tapuda davacı adına kayıtlı bulunan 163 ada 2 parsel (eski 644 parsel) sayılı taşınmazın tapu kaydının hükmen oluştuğu sabit olup, dosya içinde yer alan Solhan Kadastro Mahkemesinin 1982/370 Esas, 1985/7 Karar sayılı dosyasında taşınmazın yeri, yapılan keşif, fen raporu ve ölçekli kroki ile belirlenmiştir....

            Somut olayda; davacı Hazine, çekişmeli taşınmazın uygulama kadastrosunun askı ilan süresi içerisinde çekişmeli taşınmazın sınırından geçen kanal ve kanal yolunun uygulama kadastrosu sırasında çekişmeli taşınmazın sınırları içerisinde tespit edildiğini ileri sürerek, bu kısmın tescil harici bırakılması istemiyle dava açmış, yargılama sırasında ... de çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde DSİ tarafından inşa edilen kanal ile kanal yolunun bulunduğunu ve bu bölümün kamulaştırma şeridi içerisinde kaldığını ileri sürerek, çekişmeli taşınmaz bölümünün ... adına tapuya tescili veya tescil harici bırakılması istemiyle davaya katılmıştır. Dolayısıyla; davacı tarafından her ne kadar bölgede 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (22/a) maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna ilişkin askı ilan süresi içinde dava açılmış ise de, uyuşmazlığın uygulama kadastrosundan değil, mülkiyet ihtilafından kaynaklandığı anlaşılmaktadır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali-tescil ve elatmanın önlenmesi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R 1976 yılında yapılan kadastro sırasında...Köyü 74 parsel sayılı 6.620 m2 yüzölçümündeki taşınmaz T. Evvel 1322 Yoklama 19 ve K. Sani 1943 tarih 52 sıra nolu tapu kayıtları uygulanarak tarla niteliği ile ... ... ve ortakları adlarına tesbit edilmiş, itirazsız kesinleşmiştir. Davacı ... Yönetimi, çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman tahdit haritası içinde kalan bölümünün tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili ve davalının elatmasının önlenmesi istemi ile dava açmıştır....

                İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARIN ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, gerek dava dilekçesinin içeriğinden, gerekse davacı vekilinin yazılı ve duruşmadaki beyanlarına göre tüm dosya kapsamından davanın sadece uygulama kadastrosuna yönelik itiraza ilişkin olmadığı, bilirkişi raporunda krokilerde gösterilen yolların orman olarak tescil edilmesini ilişkin mülkiyet iddialı talebini de içerdiği, talebin içeriği itibariyle orman kadastrosuna veya tesis kadastrosundan önceki nedenlere ve mülkiyet hakkına dayalı tescil davası olduğu, mülkiyet iddiası açısından Kadastro Mahkemelerinin kesinleşen ve tapuya tescil edilen taşınmazların tapu kaydını iptal etme veya etmeme veya on yıllık hak düşürücü süreden dolayı davayı reddetme veya dava konusu edilen ve tescil harici olan yolların orman olarak tescil edilmesi görev ve yetkisinin bulunmadığı, mülkiyet uyuşmazlığına ilişkin Tescil davası yönünden davaya bakma görevi Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu, görev hususu kamu düzenine ilişkin olup...

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Uygulama kadastrosu sırasında, ...Mahallesi çalışma alanında ve tapuda davacı ... adına kayıtlı bulunan eski 699 parsel sayılı 1.695,50 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 246 ada 7 parsel numarasıyla ve 1.676,15 metrekare yüzölçümlü olarak; davalı ... ve ... adlarına kayıtlı bulunan eski 698 parsel sayılı 2.600,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise 246 ada 24 parsel numarasıyla ve 2.647,54 metrekare yüzölçümlü olarak tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., uygulama kadastrosu sonucunda adına kayıtlı bulunan 246 ada 7 parsel sayılı taşınmaz ile 246 ada 24 parsel sayılı taşınmazın sınırının yanlış tespit edildiğini ileri sürerek dava açmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu