Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Görev hususu, kamu düzenine ilişkin dava şartlarından olup, yargılamanın her aşamasında re'sen de gözönüne alınması gerektiğinden, mahkemece Hazinenin tapu iptal ve mera özel siciline tescil istemine ilişkin davanın, dosyadaki tüm belgelerin fotokopileri alınıp geçici dosya oluşturularak, elde tutulması, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden tefrik kararı verildikten sonra mahkemenin görevsizliğine ve dava dosyasının görevli kadastro mahkemesine gönderilmesine, orman kadastrosuna ve 2/B madde uygulamasına itiraz davasının HMK'nın 165. maddesi uyarınca bekletici mesele yapılıp kesinleşmesinden sonra sonucuna göre iptal ve tescil isteği yönünden esas hakkında karar verilmesi gerekirken, aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.’’ hususlarına değinilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 13.07.2021 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kadastro öncesi nedenlere dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, davanın uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olmadığı, mülkiyete ilişkin olduğu anlaşıldığından; Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.07.2021 tarihli ve 31536 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 14.10.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

      Bu nedenle mahkemece, öncelikle, orman kadastro haritası ve tutanakları fen ve orman bilirkişiler eliyle yöntemince mahalline uygulanmalı, orman kadastro haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine bilgisayar ortamında (... veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra, komşu ve yakın komşu parseller ve değişik açı ve uzaklıkta en az 4-5 OS noktası görülecek şekilde kadastro paftası üzerine aplike edilmeli, bu şekilde yapılacak uygulama sonunda taşınmazın kısmen ya da tamamen orman sınırı dışında bırakıldığı anlaşılırsa, dava sırasında yapılan orman kadastro çalışmasının eldeki dava nedeniyle kesinleşmeyeceği, davanın aynı zamanda orman kadastrosuna itiraza dönüşeceği ve orman kadastrosuna itiraz davalarının kadastro mahkemesinde görüleceği gözönünde bulundurularak tapu iptali ve tescil davası elde tutulmalı, orman kadastrosuna itiraz davası bakımından tefrik ve görevsizlik kararı verilmeli ve orman kadastrosuna itiraz davasının sonucu beklenmelidir....

        Her ne kadar dava uygulama kadastrosuna ilişkin askı ilan süresi içerisinde açılmış ise de, uyuşmazlık, kadastrosu kesinleşen taşınmaz bölümüne yönelik mülkiyet ihtilafından kaynaklandığından, davacının tapu iptali ve tescil isteği bakımından yargılama yapma görevi Asliye Hukuk Mahkemesine ait bulunmaktadır. Bu husus Mahkemenin de kabulünde olup, uygulama kadastrosuna itiraz davalarında mülkiyete ilişkin itirazların ileri sürülemeyeceği belirtilmiştir. Hal böyle olunca tapu iptali ve tescil isteği yönünden ... Mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davacının Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmakta muhtariyetine şeklinde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmü BOZULMASINA, 19.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          DELİLLER : Tapu Kayıtları, dosyada mevcut diğer bilgi ve belgeler. İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, askı ilanı içinde açılan uygulama kadastrosuna itiraz ile yolsuz tescil iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil niteliğindedir. Mülkiyete yönelik dava tefrik edilerek görevsizlik yönünden hüküm kurulmuş, hüküm davacı Hazine tarafından istinaf edilmiştir. 1973 yılında yapılan tesis kadastrosu sırasında İmaret Köyü 153 parsel sayılı 15100 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydına istinaden tespit ve tescil edilmiştir. İmaret Mahallesine 2011 yılında yapılan uygulama kadastrosuna 112 ada 2 parsel numarası almış son yapılan uygulama kadastrosu sırasında ise Esenyurt (İmaret) Mahallesi 6383 ada 2 parsel numarası almış ve yüzölçümü 17.341,63 m2 olarak düzeltilmiştir....

          Yönetimi, davalının kadastro mahkemesinde açtığı orman kadastrosuna itiraz davasına karşı verdiği 18/03/2014 havale tarihli cevap ve karşı dava dilekçesi ile; davalı adına kayıtlı olan .....719 (yeni 128 ada 87) parsel sayılı 3997 m² (yeni 4555,04 m²) yüzölçümündeki taşınmazın kısmen kesinleşen orman sınırı içinde kaldığını ve eylemli orman niteliğinde olduğunu belirterek, tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline, tapu kaydındaki şerhlerin silinmesine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece, karşı davanın 2013/207 sayılı dosyadan tefrikine, gerçek kişinin açtığı orman kadastrosuna itiraz davasının reddine karar verildikten sonra kaydedildiği 2014/39 sayılı dosyada Orman Yönetiminin açtığı tapu iptali tescil davasının görev yönünden reddine, asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, asliye hukuk mahkemesince temyize konu davanın kısmen kabulüne, bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile işaretli 2614,41 m², (C) harfi ile işaretli 120,09 m² taşınmaza...

            Askı ilan süresinin geçirilmiş olması halinde ise Asliye Hukuk Mahkemesinin uygulama kadastrosuna itiraza bakmakla görevli olduğu gözetilmelidir. Bu halde de, Mahkemece davacının uygulama kadastrosuna itiraz isteminden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemi yönüyle usulüne uygun ve yeterli bir inceleme yapılmamış, 22/a çalışma pafta fotokopisi ile koordine değerleri ve fotogrametrik paftaya çakışık renkli çıktıları dosyaya getirtilmiş ise de, uygulama kadastrosu dosyanın tamamı dosyaya sağlanmamış, tesis kadastro tespit tarihi olan 1996 tarihine en yakın tarihli hava fotoğrafları incelenmemiştir. Yasa ve içtihatlara uygun şekilde uygulama kadastrosu denetimi yapılmamıştır....

            Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacıların davasının tesis kadastrosuna itiraz niteliğinde olmayıp, uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; uygulama kadastrosuna karşı süresinde açılmış olan dava hakkında Mahkemece; işin esasına girilerek uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekirken, dosya kapsamına uygun olmayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 21.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde davanın devamı sırasında yapılıp 27.07.2006 tarihinde ilan edilerek kesinleşmeyen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmamaktadır. Mahkemece verilen karar usul ve yasaya aykırıdır. Şöyle ki; çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede davanın devamı sırasında orman kadastrosu yapıldığından dava aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz davasına dönüşmüştür. Eldeki tapu iptali ve tescil davası yönünden Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olmakla birlikte 3373 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 11. madde hükümlerine göre askı süresi içinde açılan orman kadastrosuna itiraz davalarında kadastro mahkemeleri görevlidir. Görev kamu düzenine ilişkin olup, temyiz edenlerin sıfatına bakılmaksızın yargılamanın her aşamasında gözetilmelidir. Bu sebeple, tapu iptali ve tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz yönünden görevsizlik kararı verilmelidir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ......

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, davacılar vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; I. DAVA Davacılar dava dilekçesinde; müvekkillerinin ... isimli şahsın mirasçıları olduğunu, dava konusu taşınmazların ... adına kayıtlı tapu kayıtları uyarınca müvekkillerine ait olmasına rağmen davalılar adına tespit ve tescil edildiğini, bu durumu taşınmazların bulunduğu çalışma alanında yapılan uygulama kadastrosu çalışması sırasında öğrendiklerini ileri sürerek, taşınmazların tapu kaydının iptali ile müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini istemiştir. II....

                  UYAP Entegrasyonu