Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı dava konusu taşınmazın kendisine ait olduğunu ve üzerindeki binanın kendisi tarafından yaptırıldığını, davacının emrivaki olarak bir dairenin ince işlerini yaparak yerleştiğini tescil şartlarının oluşmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, TMK'nın 724 maddesine göre arazinin mülkiyetinin malzeme sahibine verilmesi talebinin yasal koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, TMK’nın 724 maddesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden davacı ... ile davalı ...'ın kardeş oldukları dava konusu taşınmazla ilgili olarak.... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/...Esası üzerinden 11.01.2007 tarihinde davalı ... ile taşınmazın önceki maliki aleyhine aynı iddia ve delillere dayanılarak tapu iptali ve tescil istemli dava açıldığı ve yapılan yargılama sonucu davanın reddine dair hükmün Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği görülmüştür....

    Şu halde; her ne kadar, Mahkemece dava; harici satın alma ve temliken tescil hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil mümkün olmadığı takdirde tazminat istemi olarak nitelendirilmiş ise de, dava tespit sonrası fakat kesinleşme öncesi haricen satın alma ve eklemeli zilyetlik hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece iddianın ilk bölümü TMK 724 vd maddelerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğu kabul edilerek bu yönde değerlendirme yapılmıştır, ancak dava dilekçesi ve yargılama aşamasında davacıların TMK 724. maddesine dayalı bir talepte bulunmadıkları, dosyaya sundukları 1998 tarihli adi yazılı harici satış senetleri ile dava konusu 35 ada 27 parsel sayılı taşınmazda (imar sonrası 1899 ada 3 parsel sayılı) bir kısım bölümleri satın aldıkları iddiasında bulunarak tespit sonrası ve fakat kesinleşme öncesi eklemeli zilyetliğe dayandıkları anlaşılmaktadır....

      HUMK.nun 76. maddesi hükmüne göre, davanın esası olan maddi olayların ileri sürülmesi taraflara, bunların nitelendirilmesi ve uygulanacak kanun maddesini belirlemek hakime aittir. Hakim tarafların yargılama oturumlarında ve dilekçesinde kullandıkları sözcükler ve nitelendirmeyle bağlı değildir. Mahkemece dilekçenin içeriğine göre davacının talebini ve amacını belirleyip uyuşmazlığın ona göre çözüme kavuşturulması gerekir. Somut olaydaki uyuşmazlık; dava dilekçesi, yargılama oturumlarındaki taraf beyanları ve dosya kapsamına göre, kadastrodan önceki tapusuz taşınmazlardaki miras yoluyla zilyetlik hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı 2007-2008 yıllarında tapuya kaydedilen taşınmazlarla ilgili 1991 tarihindeki hukuki sebebe dayalı istekte bulunduğuna ve o tarihte taşınmazlar tapuda kayıtlı bulunmadığına göre, mahkemenin gerekçesinde yazılı bulunan TMK. md. 676-677-678'in bu davada uygulama yeri bulunmamaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil ... ile ... ve ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Gömeç Sulh Hukuk Hâkimliğinden verilen 26.03.2009 gün ve 104/48 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili, satın alma ve kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetlik nedeniyle vekil edeni adına kadastroca tespit ve tescil edilen 145 ada 2 ve 150 ada 11 parseller arasında kalan umumi köy yolunun yanlış yerden tespit dışı bırakıldığını, yol olarak tespit dışı bırakılan kısmın yol olmadığından tespitinin iptaliyle 145 ada 2 parsele ilave yoluyla tescilini, 150 ada 11 parselin mevcut duruma ve mahallinde yapılacak tespite göre kısmen iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ, TESCİL Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava, Hazinenin son mirasçısı sıfatıyla açtığı tapu iptali, tescil, birleşen dava ise zilyetliğe (TMK:' nun madde 713/2'ye dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Asıl uyuşmazlık zilyetliğe dayalı iptal tescil isteğinine ilişkindir Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 22.01.2015 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,26.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Oysa ki incelemeye konu eldeki dosyada davacı dava dilekçesinde açıkça taşınmazı 45 yıldır fasılasız ve nizasız bir şekilde malik sıfatıyla zilyet olarak kullandığı iddiasıyla zilyetliğe dayalı olarak TMK 713/2 maddesi gereğince tapu iptal ve tescil talebinde bulunmuş, istinaf dilekçesinde de yine davanın dayanağı olarak TMK 713/2 maddesine dayalı tapu iptali ve tescil talebinde bulunduklarını açık bir şekilde ifade etmiştir. Davacının temel dayanağı zilyetlik hukuksal nedenine dayalıdır. Davacı dava dilekçesinde resmi veya yazılı bir şekilde satış sözleşmesinin olmadığı, taşınmaz maliklerinin mirasçılarına ulaşamadığı gerekçesi ile zilyetlik hukuksal nedenine dayandığını açıkça ifade etmiştir....

            Kural olarak kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayalı olarak TMK. nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesine dayalı olarak açılan tescil, tapu iptali ve tescil davalarında; taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilir. Somut olayda 1999 – 2007 yılları arasında yapılan kanal nedeniyle her ne kadar taşınmaz kamulaştırılmamış olsa bile, kanal nedeniyle dava konusu yer kamu emlakine dönüşmüştür. Bu tür yerler hakkında artık tescile, tapu iptali ve tescile karar verilemez. Kazanma koşullarının oluşması halinde tapu iptali ve tescil ya da tescil yerine dava konusu yerin mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tesbitine karar verilir. Yüksek Yargıtay ve Daire uygulaması da bu yöndedir. Böyle durumlarda davacıya seçimlik hakkı biçiminde herhangi bir hak seçimi sorulamaz. Mahkemece, somut olguda olduğu gibi durumun tesbiti halinde kendiliğinden tescil veya tapu iptali ve tescil niteliğinde bulunan davaların, mülkiyetin tesbiti davasına dönüştüğü kabul edilmelidir....

              Davalı-karşı davacı vekili 07.04.2010 tarihli cevap dilekçesinde davaya konu taşınmazın 100 yıllık aile zeytinliği olduğunu bu nedenle bu taşınmazın yaklaşık 1500 m2 kısmının davacı adına olan tapusunun iptali ile adına tescilini talep etmiştir. Mahkemece elatmanın önlenmesi davasının kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm; karşı davacı vekilince temyiz edilmiştir. İlk dava çap kaydına bağlı TMK.683. maddesine dayalı elatmanın önlenmesi talebine ilişkindir. Karşılık dava TMK. 713/1 maddesine dayalı tespit öncesi sebebe bağlı tapu iptal tescile yöneliktir. Kural olarak çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi davalarındaki müdahalenin belirlenmesi tapu fen memuru yetki ve yeteneğine haiz uzman bilirkişiye düzenlettirilecek ölçekli kroki ile saptanır. TMK.713/1 maddesine dayalı tescil ya da tapu iptali ve tescil davalarında ise davacı iddiasını her türlü delille kanıtlayabilir. Ancak, her iki dava türünde de emlakçı bilirkişinin dinlenmesine gerek yoktur....

                Ancak 18.12.2012 havale tarihli dilekçesinde, taşınmaza 20 yılı aşkın süredir iyi niyetli zilyet olduğunu, zilyetliğin başlangıç tarihi itibariyle de malikin tapu kaydından anlaşılmadığını açıklayarak, TMK 713/2 maddesi kapsamında tapu iptali ve tescil kararı verilmesini, TMK 713. maddesi uygulanmaz ise üzerine yapılan yapı ve ağaçlar nedeniyle TMK 'nun 724. maddesinin uygulanma imkanı bulunduğunu, bu iki sebep yönünden tapu iptali ve tescil talebi yerinde görülmediği takdirde, iyi niyetle yapılan yapı, dikilen ağaç, ödenen vergi ve diğer ödemelerin sebepsiz zenginleşme ve TMK 'nun 722-723. maddeleri kapsamında davacıya ödenmesini istediği görülmüştür. 6100 sayılı HMK' nın 176 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan ıslah kurumu, mahkemeye yöneltilmesi gereken tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile tarafların dilekçelerinde belirttikleri vakıalarını, dava konusunu veya istem sonucunun değiştirilmesi imkanını sağlamaktadır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın davalı ... (ve mirasçıları) yönünden husumetten reddine, diğer davalılar yönünden davanın esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, sahtecilik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat isteğine ilişkindir.Davacı, ...'da yaşadığını, davalı ... adına ... 4....

                    UYAP Entegrasyonu