Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakan babaları ...'...

    "İçtihat Metni"Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil, tazminat Taraflar arasındaki uyuşmazlık, tapu dışı satın almaya dayalı tapu iptali ve tescil mümkün olmadığı takdirde üzerindeki muhdesat nedeniyle yapılan faydalı ve zorunlu giderlerin tahsili isteğine ilişkindir. Mahkemece, tapu iptali ve tescil isteğinin reddine, faydalı ve zorunlu giderler hakkında alacağa hükmetmiş, hükmü bir kısım davalılar alacak talebi yönünden temyzi etmiştir. Alacak talebinin dayanağı sebepsiz zenginleşme (TMK 77 vd maddeleri) hükümleridir. Temyiz incelemesi sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak istemine münhasır olduğuna göre; Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.1.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.1.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürülüğüe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca , hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.)...

      Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır. Zarara uğrayan kişinin gerçek zararı ise, tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihine göre belirlenecek olup, bu tarih ise zararın meydana geldiği tarihtir. TMK.705/2. maddesi uyarınca tapu iptal ve tescil istekli davaların kesinleştiği tarih itibariyle mülkiyet hakkı sona ereceğinden bu tarih itibariyle tapusu iptal edilen gerçek ve tüzel kişilerin zararı oluşacaktır. Dolayısıyla bu tür bir dava, taşınmazların mülkiyetlerinin yitirilmesine ilişkin iptal ve tescil davasının kesinleştiği tarihten sonra açılabileceğinden, mülkiyetin kaybedildiği tarih itibariyle de taşınmazların değerinin tespit edilmesi gerektiği kuşkusuzdur....

      Yalova 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/261 Esas 2010/322 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı adına kayıtlı olan Yalova ili, Çınarcık ilçesi, Güllük mevkii, 2031 ve 2034 parsel sayılı taşınmazların tamamının orman vasıflı arazi içerisinde kaldığı ve tapu kaydının iptali ile tescil harici bırakılmasına karar verildiği ve hükmün 19.04.2011 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Türk Medenî Kanununun 1007. maddesi gereğince, tapu sicilinin yanlış tutulması sebebiyle zarara uğrayan kişinin bütün zararlarından Devlet sorumludur. Tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin oluşan gerçek zararı neyse, tazminatın miktarı da o kadar olmalıdır. Gerçek zarar; tapu kaydının iptali nedeniyle, tapu malikinin mal varlığında meydana gelen azalmadır. Tazminat miktarı, zarar verici eylem gerçekleşmemiş olsaydı, zarar görenin mal varlığı ne durumda olacak idiyse, aynı durumun tesis edilebileceği miktarda olmalıdır....

      Hukuk Dairesi         2012/4890 E.  ,  2012/7132 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... gelmiş davalı tarafından gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

        Davacı Maliye Hazinesi 29.06.2008 tarihinde açtığı temyize konu bu dava ile taşınmazın 93,89 m2'lik bölümünün Kıyı Kanunu kapsamında kalan Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden kamu malı niteliğinde olduğu ve kişilerin mülkiyetinde kalamayacağını ileri sürerek; bu bölümün davalı adına mevcut tapu kaydının iptaliyle kıyı olarak tapu sicilinden terkinine, üzerindeki muhtesatın yıkımına karar verilmesini istemiştir. Yapılan yargılama sonucunda mahkemece davanın kabulüyle, mevcut tapu kaydının ölçüm bilirkişi krokisinde (B) ile gösterilen 70 m2'lik bölüm için iptaliyle bu bölümün kıyı olarak tapu sicilinden terkinine, bu bölüme isabet eden muhtesatın yıkımına karar verilmiş; hüküm bütün yönleriyle, davalı tarafından temyiz edilmiştir.. Kıyılar kamu malı olup; özel mülkiyete konu olmaz (TC. Anayasası m. 43, EMK. m. 641, TMK. m. 715, 3402 s. KK. m. 16, 3621 s. Kıyı Kanunu m. 5; 13.03.1972 tarih ve 7/4 sayılı YİBK)....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 02.12.2014 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 25.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin .......

            tescil edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir....

            Yüklenici adına yapılan tescil işlemini her halde "yolsuz tescil" kabul etmek, toplumda onarılmaz zararlara sebep olmakta ve adalet duygusuna zarar vermektedir. Her arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden tapu intikali yapılan yükleniciden tamamen iyi niyetli olarak arsa payı veya bağımsız bölüm satın alanın bu iktisabını geçersiz saymak TMK nın 1023. maddesi karşısında açıkça Kanuna aykırı davranmak olacaktır. Arsa sahibi iyi niyetli ve risk almak istemiyorsa; tapu devrinin, sözleşme nedeniyle yapıldığını tapunun beyanlar hanesine şerh vermek suretiyle üçüncü kişilerin iyi niyet iddialarını bertaraf edebilir. Tapu siciline basit bir şerh vermekten kaçınan arsa sahibinin tamamen iyi niyetli üçüncü kişiler karşısında ve onların zararına sebep olacak şekilde korunması menfaatler dengesine aykırıdır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 31.03.2011 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.10.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 03.01.1996 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile 1270 parsel sayılı taşınmazda davalıların murislerinden intikal eden paylarını satın aldığını belirterek tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur. Davalılardan ..., davaya bir diyeceğinin olmadığını bildirmiş, diğer davalılar davaya cevap vermemiştir....

                UYAP Entegrasyonu