Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Her ne kadar davacı davasını imar yoluyla oluşan ... ada ... parsele yönelik açmış ise de, taşınmazın öncesi ... sayılı kadastro parseli olduğundan bu hali ile dava; tespitten önceki nedene dayalı olarak açılmış tapu iptali ve tescile yöneliktir. Hal böyle olunca; mahkemece, Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 27.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, kadastro öncesi hukuki sebeplere dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek 7.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 17.9.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 02.11.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 29.01.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine uygun olduğu gibi özellikle davaya konu taşınmaz tutanağının kesinleşme tarihinden davanın açıldığı tarihe kadar 10 yılı aşkın süre geçmiş olduğundan tespitten önceki hukuki nedene dayalı eldeki davanın 3402 sayılı yasanın 12/3 maddesi gereğince dinlenme olanağı bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 01.06.2007 tarihinde...

        Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuki nedenine dayanarak hem tespitten önceki hem de tespitten sonraki sebeplere dayalı olarak dava açmıştır. Taşınmazın tespit sırasında hakkında kadastro tespit tutanağının düzenlenmemiş olması, öncesinde var olan zilyetliği kesmeyeceği gibi gerek Kadastro Kanunu'nda ve gerekse de diğer yasalarımızda, hakkında tutanak düzenlenmeyen taşınmazlar yönünden tespit öncesi hakka dayanılarak dava açma hakkını süreyle sınırlayan bir düzenleme de bulunmamaktadır. Kadastro tutanağı düzenlenip kesinleşen yerlerde dahi 3402 sayılı Yasa'nın 12. maddesinin 3. fıkrasında öngörülen 10 yıllık süre içerisinde dava açılabildiğine ve yasada tescil harici bırakılan yerler hakkında kadastro öncesi sebeplere dayanılarak dava açma hakkını sınırlayan bir süre de öngörülmediğine göre mahkemenin bu yöndeki kabulünde isabet bulunmamaktadır....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava, kadastro öncesi sebeplere dayalı olarak genel mahkemede açılmış tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olmakla; temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi uyarınca Yüksek Yargıtay 16. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 22/12/2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            Dava bozma sonrası, TMK’nın 713/2. fıkrasında yer alan maliki yirmi yıl önce ölmüş ve tapu kaydının bu nedenle hukuki değerini yitirmesi hukuki sebebine dayalı olarak TMK.nın 713/1, 2 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır. TMK.nın 713/2. fıkrasıyla, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 15/2. fıkraları karşısında 19.07.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun ilgili hükümlerinin uygulama olanağı görülmemektedir....

              Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu′nun 12/3. maddesinde; kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilmiştir. Söz konusu hak düşürücü süre dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmelidir. 3.3. Değerlendirme Somut olayda çekişmeli taşınmazın kadastro tutanağının kesinleştiği 02/03/1973 tarihi ile davanın açıldığı 06/12/2017 tarihi arasında 3402 sayılı Kanunu'nun 12/3. maddesinde belirlenen hak düşürücü sürenin geçtiği açık olup, dosya içeriğine, toplanan delillere, Bölge Adliye Mahkemesinin kararında dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre, (IV/3.) numaralı paragrafta yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. VI....

                dan satın aldığı, nizalı taşınmazın kadastro tespitinin ise davalı adına 27.10.2005 tarihinde yapıldığı, davacının nizalı taşınmazı tapu sicilinden görerek ve niteliklerini bilerek satın aldığı, nizalı çaplı taşınmazın satın alan malikinin kadastrodan önceki kullanıma dayalı tapu iptali ve tescil davası açamayacağı, satın alan davacının satın aldığı kişinin dayanması gereken kadastro öncesi nedenlere dayanamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Kural mahkemenin gerekçeli kararında da belirtildiği gibi taşınmazı çapa dayalı olarak satın alan kişinin taşınmazın yüzölçümünün eksik tespit edildiği iddiası ile dava açamayacağıdır. Ancak; satın alanın önceki malikin dava açma hakkını da devraldığının kanıtlanması halinde, davacının 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık süre içerisinde tespitten sonra satın alma iddiasının, önceki nedene dayalı dava olarak nitelendirilmesi gerekir....

                  DELİLLER: Kadastro tutanak örneği ve dayanakları, tapu kayıtları ve tedavülleri, keşif, bilirkişi raporu, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı, GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat istemene ilişkindir. Davacı 1988 tarihli satış senedi ve zilyetliğe dayalı eldeki davayı açmıştır. Mahkemece getirtilen kadastro tutanak örneği, tapu kaydı ve dayanak belgeler ile teknik bilirkişi raporundan çekişmeli Sarıkaya İlçesi Yenidoğan Mahallesi 833 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tesis kadastrosu ile oluşan aynı yer 199 ada 32 parselden geldiği anlaşılmaktadır. 199 ada 32 parsel sayılı taşınmaz ise 1991 yılında yapılan kadastro sırasında tapu kayıtları uygulanmak suretiyle tespit edilmiş, komisyon yapılan itiraz ise reddedilerek askı ilanı sonucunda tespit 15.04.1991 tarihinde davasız kesinleşerek tapuya tescil edilmiştir....

                  ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/09/2020 NUMARASI : 2019/235 ESAS 2020/105 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki KARAR : Mahalli mahkemesinden verilen karara karşı davacı T1 tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup, dosya incelendi: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı T1 20.08.2019 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Karabük İli, Eflani İlçesi, Çal Köyünde 2010 yılında yapılan kadastro tespiti sonucunda 126 ada 3 parsel sayılı taşınmazın haksız olarak tek başına davalı adına tescil edildiğini, taşınmazın muris babası Mustafa Özdemir'e ait iken babasının hastalığından yararlanmak suretiyle davalı tarafından babasının muvafakati ve haberi dışında davalının taşınmazı kendi adına tescil ettirdiğini, taşınmazın babasına ait olduğunu, davalı ile kendisi ve diğer yasal mirasçıların dava konusu taşınmazdaki evde büyüdüklerini, davalının taşınmazda...

                  UYAP Entegrasyonu