Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava konusu uyuşmazlık tespitten önceki hukuki sebeplere dayanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli Sivas İli, Altınyayla İlçesi, Güzeloğlan Köyü, 208 ada 2 parsel sayılı taşınmaz 1435,24 m2 yüzölçümüyle, 09.05.1983 tarih, 7 cilt, 75 sahife nolu 4970 m2 miktarlı tapu kaydına dayanılarak arsa vasfıyla, beyanlar hanesine "1 katlı kargir ev Bekir Kızı T3 tarafından yapılmıştır" şehiyle Hazine adına tespiti yapılmış tespit 25.01.2008 tarihinde kesinleştirilerek tapuya tescil edilmiştir. Taşınmaza ait 1983 tarih 74 sahife nolu tapu kaydının incelenmesinde, Doğusu Tunus Yolu, Batısı Mehmet Gürbüz ve evi, Güneyi ve Kuzeyi Hali yönlü olduğu ve Mal Müdürlüğünün 06.05.1983 sayılı yazılarına istinaden tescil edildiği ve 208 ada 1,2,3,4 parsellere revizyon gördüğü anlaşılmıştır....

Elektrik Dağıtım A.Ş. aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair (Gediz Sulh Hukuk Hakimliğinden verilen 23.05.2007 gün ve 221/430 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacı Belediye Başkanlığı vekili, Öncesi itibariyle trafo binası olarak kullanılan bu yerin, trafonun daha sonra başka yere taşınması üzerine Belediye tarafından bakım ve onarımı yapılmak suretiyle kiraya verildiğini, kazanma koşulları oluştuğu halde kadastro çalışmaları sırasında bu yerin Türkiye Elektrik Kurumu adına tespit ve tescil edildiğini açıklayarak, tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı O... Elektrik Dağıtım A.Ş. vekili, uyuşmazlığın 3533 sayılı Kanun hükümleri uyarınca hakem sıfatı ile görevli mahkemece çözümlenmesi gerektiğini belirterek, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesini savunmuştur....

    Temyiz Nedenleri Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip, idari yollar kullanılarak sahte bir şekilde oluşturulan ve kadastro tespiti sırasında taşınmazlara uygulanan ve kadastro tespitine itiraz davalarında da mahkemelerce sahtelik iddiası dinlenmeyen tapu kayıtlarına ilişkin olarak sahteliğin tespiti davasının her zaman açılabileceğini, hukuki yararı olan herkesin bu tapu kayıtlarının sahteliğini talep etmesinin herhangi bir süreye tabi olamayacağını, davada davacıların talebinin, menfi tespit isteminden ibaret olup, 3402 sayılı Kanun md.12/3'te yer alan tutanaktaki haklara, sınırlandırma ve tespitlere yönelik bir itirazları bulunmadığını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu kayıtlarının sahteliğinin tespiti ve iptali istemine ilişkindir. 3.2....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı ve asli müdahiller vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, ... tarafından, dava konusu taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kalıp devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yer olduğu iddiasıyla tapu iptali ve taşınmazın kıyıya terki istemiyle açılmış olup; davaya dayanak kıyı kenar çizgisi kararının 31.07.2014 tarihinde kesinleştiği ve tespitten sonraki hukuki nedene dayalı olarak dava açıldığı anlaşılmakla Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 12.02.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın, anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 09.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          aldıkları şahıs tarafından kullanıldığını ve zilyet edildiğini, ancak her nasılsa bu taşınmazın davalı adına tapuya kayıt ve tescil olduğunu bu hatalı kayıt ve tescilin iptali ile davacı müvekkili lehine tapuya tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Dava kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali tescil ve tazminat istemine ilişkindir. Davacı, miras yoluyla gelen hakka dayanarak davalı Şerif’e yönelik tapu iptal ve tescil davası açmış, talebin reddi halinde ise diğer davalı Meryem’den sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tazminat isteğinde bulunmuştur. Davacı taşınmazın ortak murislerine ait iken ölümü ile mirasçılarına kaldığını, taksim yapılmadığından tapu kaydının iptali ve miras payı oranında adına tescili istemi ile dava açmış, yargılama sırasında da tereke adına tescile dair bir istemde bulunmamıştır. Hal böyle olunca terekeye karşı 3. kişi konumunda bulunan davalı Şerif’e yönelik tapu iptal ve tescil isteminin aktif dava ehliyetinin bulunmaması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....

          Dolaysıyla kanunun belirlemediği bir hak tapu kütüğüne şerh edilemez. TMK’nun 1009 ila 1011 ve Tapu Sicil Tüzüğünün 54 ila 66. maddelerinde düzenlenen şerhler, üç amaca yönelik bir tapu işlemidir. Şahsi hakların kuvvetlendirilmesini, malikin tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasını ve muvakkat (geçici) tescilin tapu kütüğüne yazılmasını sağlar. Tapu kütüğüne şerh edilebilecek şahsi haklara gelince; TMK’nun 1009. maddesinde arsa payı karşılığı inşaat, taşınmaz satış vaadi, kira, alım, önalım, gerialım sözleşmelerinden doğan haklar ile şerh edilebileceği kanunlarda açıkça öngörülen diğer hakların tapu kütüğüne şerh edilebileceği hükme bağlanmıştır....

            Şerhten amaç; ilişkin bulunduğu hukuki durumu üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilir hale getirmek, hukuki duruma aleniyet kazandırmaktır. Bu yönü ile şerh ayni bir etki özelliğini gösterir. Hangi hakların tapu kütüğüne şerh edileceğini kanun belirlemiştir. Dolaysıyla kanunun belirlemediği bir hak tapu kütüğüne şerh edilemez. TMK’nun 1009 ila 1011 ve Tapu Sicil Tüzüğü'nün 54 ila 66. maddelerinde düzenlenen şerhler, üç amaca yönelik bir tapu işlemidir. Şahsi hakların kuvvetlendirilmesini, malikin tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasını ve muvakkat (geçici) tescilin tapu kütüğüne yazılmasını sağlar. Tapu kütüğüne şerh edilebilecek şahsi haklara gelince; TMK’nun 1009. maddesinde arsa payı karşılığı inşaat, taşınmaz satış vaadi, kira, alım, önalım, gerialım sözleşmelerinden doğan haklar ile şerh edilebileceği kanunlarda açıkça öngörülen diğer hakların tapu kütüğüne şerh edilebileceği hükme bağlanmıştır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESPİTTEN ÖNCEKİ HUKUKİ SEBEBE DAYALI ŞERH İPTALİ İSTEMLİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava 6831 Sayılı Kanunun 2/B..maddesi kapsamında kalan taşınmazdaki zilyetlik şerhinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. e ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 20.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 27.01.2017 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 16.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,12.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu