Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili, istinaf dilekçesinde özetle; Yargıtayın yerleşik uygulamalarına göre murisin tespitten sonra ölmesi halinde 3402 sayılı Kanunun 12/3 maddesindeki on yıllık hak düşürücü sürenin uygulanmayacağının kabul edildiğini, somut olayda da murisin tespitten sonra ölmesi nedeniyle on yıllık sürenin uygulanamayacağını belirterek hükmün kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Çekişmeli taşınmazların kadastro tutanak örnekleri ve dayanakları, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı, GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

    GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; “Davacı Hazinenin sair temyiz itirazlarının yerinde olmadığı ancak, dava konusu taşınmazlar hakkında tespitten önce açılan dava bulunduğu halde kadastro tespitlerinin sehven kesinleştirilip tapuya tescil edilmiş ve 286 ada 6 ve 303 ada 8 sayılı taşınmazların tespitten sonra Asliye Hukuk Mahkemesine açılan ve kesinleşen tapu iptal ve tescil davaları sonunda maliklerinin değiştirilmiş olduğu belirtilerek mahkemece, dava konusu taşınmazların son tapu kayıtları celp edilerek buna göre taşınmazların kim ya da kimler adına tescil edileceğine karar verilmesi gerektiğine, kabule göre de mahkemece, infazda karışıklığa yol açabilecek şekilde, "taşınmazların tapulama tutanağı ile tapu kayıtlarının bulunduğu hal ile korunmasına" şeklinde karar verilmiş olmasının isabetsizliğine" değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda çekişmeli 102 ada 15 parsel sayılı taşınmazın eşit paylarla ile ... ve ......

      Mahkemece, davanın, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 13/B-b maddesine dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğu, bu maddeden istifade edebilmek için tapu dışı sözleşmenin tespitten önce yapılması gerektiği, davacının dayandığı senedin tespitten sonra yapıldığı, bu kapsamda anılan yasa hükmünün uygulanmasına olanak bulunmadığı gerekçe gösterilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun olmadığı gibi, yapılan araştırma ve inceleme de hüküm vermeye yeterli değildir. Davacı dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında, açıkça kadastro öncesi nedene dayandığını bildirmiş olup, her ne kadar dosyaya tarihi itibariyle tespit sonrası yapıldığı anlaşılan adi yazılı bir sözleşme sunmuş ise de, bu sözleşmeyi taşınmazı kadastrodan sonra davalıdan satın aldığını ileri sürmek için değil, taşınmazın kadastro öncesinde de kendisine ait olduğunu davalının da kabul ettiğini göstermek amacıyla sunduğunu bildirmiştir....

        ÇEKİŞMELİ TAŞINMAZKADASTOR TESPİTİNDEN DOĞAN DAVA"İçtihat Metni" Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında 448 ada 2 parsel sayılı 230.000 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Tespitten önce M… ….. ve müşterekleri tarafından 20.9.1976 tarihli dava dilekçesi ile Asliye Hukuk Mahkemesine açılan tapu iptali ve tescil davası 11.9.1990 tarihli görevsizlik kararı ile Kadastro Mahkemesine aktarıldıktan sonra Kadastro Mahkemesinin 11.6.2003 tarihli kararı ile çekişmeli taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmiş, kararın temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine taşınmaz 15.11.2005 tarihinde tapuya tescil olunmuştur....

          Çekişme konusu 137 ada 62 sayılı parsel hakkında hükmen ... adına tescil edilerek ve tapu kaydı oluşturularak son hüküm ile de ... adına tescil kararı verilerek aynı parsel hakkında çelişkili iki tescil hükmü meydana getirilmiştir. Esasen taşınmaz hakkında tespitten önce açılan meni müdahale davası nedeniyle malikhanesi boş olup bu dava derdest iken ...'in ...'i hasım göstermek suretiyle açtığı dava sonucunda aldığı ilam ile oluşan tapu kaydı ... yönünden de hukuki sonuç doğurmaz. Hal böyle olunca; Mahkemece bu hükümsüzlüğün tespiti ile ...'in dava konusu taşınmaz yönünden davaya dahil edilerek taraf haline getirilmesi, ... ve davalı ...'ın iddia ve savunmaları doğrultusunda bildirdiği deliller toplanarak ve değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 01.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: ... sonucu ... İlçesi İbrahimderesi Köyü çalışma alanında bulunan 138 ada 25, 116 ada 7, 177 ada 1 ve 176 ada 28 parsel sayılı sırasıyla 8.445.59, 1.798.51, 1.657,1 ve 2.729,46 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiş, tespit maliki ... tarafından adı geçen taşınmazlar 11.07.2008 tarih 673 yevmiye numaralı resmi senet ile davalı ...’a ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile temlik edilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVACILAR : ... vs DAVALILAR : ... vs DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil ... ve müşterekleri ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ....Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 17.03.2010 gün ve 87/151 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacılar vekili, dava konusu 752 parselin davacıların miras bırakanı ...’nın 1955 yılından önce davalıların miras bırakanı ...’den satın ve devraldığını, kayıt malikinin 1972 yılında öldüğünü, taşınmazın 02.10.1998 tarihine kadar kaydın intikal görmediğini, tapu kaydının TMK.nun 713/2.maddesi hükmü uyarınca hukuki değerini yitirdiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile davacıların miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil ... ve müşterekleri ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ...Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 17.03.2010 gün ve 87/151 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacılar vekili, dava konusu 752 parselin davacıların miras bırakanı ...’nın 1955 yılından önce davalıların miras bırakanı ...’den satın ve devraldığını, kayıt malikinin 1972 yılında öldüğünü, taşınmazın 02.10.1998 tarihine kadar kaydın intikal görmediğini, tapu kaydının TMK.nun 713/2.maddesi hükmü uyarınca hukuki değerini yitirdiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile davacıların miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır....

                  ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/09/2019 NUMARASI : 2017/262 ESAS 2019/429 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi davacı T1 ve T2 vekili tarafından istenilmekle dosya incelendi....

                  Mahallesi, 148 ada, 1 parsel nolu taşınmazın toplulaştırma öncesinde taşlık bir arazi olarak göründüğünü, toplulaştırma sonrasında maliye hazinesine ait arazi olarak gözüktüğünü, ancak 2014 Aralık ayında mera niteliğiyle tescil edildiğini, araziye ev ve müştemilatını inşaa ettiğini, taşınmazın mera niteliğinde olmamasına rağmen mera olarak tescil edilmesinin kendisini işgalci konumuna düşürdüğünü ileri sürerek mera niteliğinde olmayan taşınmazın tapudaki kaydının düzeltilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, mera kaydının, Mera Tahsis Komisyonunca alınan idari karar (idari işlem) sonucunda oluşturulduğu, tapu kaydında görünen mera kaydının terkininin ancak söz konusu idari işlemin iptali suretiyle mümkün olduğu, davanın idari yargının görev alanına girdiği gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine, başvurulması gereken yargı yolunun idari yargı yolu olduğunun tespitine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu