Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacılar ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazların, dayandıkları tapu kayıtları kapsamında kaldığını öne sürerek payları oranında adlarına tescil istemiyle Hazine ve ...'yi taraf göstermek suretiyle dava açmışlar, yargılama sırasında ... parsel sayılı taşınmazın tapu kayıt maliki ... oğlu ... davaya dahil edilmişir....

    İlçesi, Karaköprü Mahallesi çalışma alanında bulunan 1053 parsel sayılı 243.250,00 metrekare yüzölçümlü taşınmaz taşlık arazi niteliğiyle 1969 yılında idari yoldan ... adına tescil edilmiş, 1985 yılında yapılan ifrazla 1416 parsel numarasıyla ve 144.875,00 metrekare yüzölçümlü olarak ve aynı vasıfla yine ... adına tescil edilmiş, bilahare 1992 yılında mahkeme ilamına binaen yapılan ifrazı sonucunda 1605, 1607 ve 1608 parsel sayılı 41.950.00, 7.750,00 ve 1.850,00 metrekare yüzölçümlü olarak ... adına, 1606 parsel numarasıyla ve 93.325,00 metrekare yüzölçümüyle dava dışı gerçek kişi adına tescil edilmiştir. Davacılar ... ve arkadaşları kök murislerinden gelen K.sani 1303 tarih 163 nolu tapu kaydına ve miras yoluyla gelen hakka dayanarak 1605, 1607 ve 1608 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tescili istemiyle iki ayrı dava açmışlardır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 2018/1 sayılı iş bölümü kararının 3 ve 4 numaralı fıkralarında açıklandığı üzere Dairemizin görevi; "... öncesi nedenlere (zilyetlik, kamu orta malı iddiası dahil) dayanılarak genel mahkemelerde açılan (3402 ... Kanunu'nun m. 12) tapu iptal ve tescil davaları ile ... sırasında tespit harici bırakılan ve hakkında ... tutanağı düzenlenmeyen taşınmazlar hakkında açılan tescil davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar"a ilişkindir....

        Maddesinin 2.fıkrasının (a) bendi, uyarınca yenileme çalışmaları yapılarak, 105 ada 16 parsel olarak ve davalı olduğundan söz edilerek tespitlinin yapılmış olduğu ve tespitten önce 09.09.1997 gününde davacı taraf mülkiyet hakkına yönelik olarak Asliye Hukuk Mahkemesinde Tapu İptal ve Tescil davası açmıştır. 2859 sayılı Kanun uyarınca yenileme çalışmaları bir önceki kadastroya ek bir işlem olup, Her ne kadar yargılama sırasında kadastro yenileme çalışması yapılmış ve davalı olduğundan sözedilerek tespitleri yapılmış ve yenileme kadastrosu kesinleşmemiş isede,teknik yönden hata bulunduğu iddiasına yönelik bir uyuşmazlığın söz konusu olmadığı uyuşmazlığın mülkiyete ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, davacının tapu iptali ve tescil istemine ilişkin mülkiyet isteği hakkındaki istemine ilişkin ../... -2- 2012/2949 2012/11428 uyuşmazlığın,Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'...

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/02/2022 NUMARASI : 2019/47 2022/73 DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının Ümraniye İlçesi, Aşağıdudullu Mahallesi, 778 ada 6 parselde kayıtlı 356,50 m2 arsaya davalıların miras bırakanı Fincan AKTAŞ ile 1/2 pay oranında hak sahibi ve dava konusu arsa 19.04.2012 tarih ve 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkındırma destekleme ve hazine adına orman sınırlarının dışına çıkartılan yerlerin değerlendirilmesi (2B) yasası ile maliki olduğunu, yasadan önce davacı ile davalıların miras bırakanı Fincan AKTAŞ'ın 29.06.1994 tarihinde yazılı anlaşma ile arsanın zilyedi iken 1/2 oranında paylaştıklarını ve ekindeki krokiyle sınır ve konumlarını belirledikleri, arsanın emlak vergileri ve idari para cezaları davacı adına düzenlendiğini ve davacı tarafından ödendiğini, davalıların miras bırakanı Fincan AKTAŞ'ın 11.07.2008 tarihinde vefatıyla geriye...

          Dava dilekçesi içeriğine göre, davacı tespitten sonra başlayan zilyetliğe dayalı olarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmış olup, kadastro tespitinin kesinleşmesi ile birlikte tapuya tescil edilen taşınmazların mülkiyetinin kural olarak zilyetlikle kazanılması mümkün olmadığı gibi, mera olarak sınırlandırılan ve özel siciline kaydolan taşınmazların mülkiyetinin de aynı şekilde zilyetlikle kazanılamayacağı, bu taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğe değer verilemeyeceği, bir an için davanın tespitten önceki nedenlere dayalı olarak açıldığı düşünülse dahi, kadastro tespitinin kesinleştiği 1958 yılından eldeki davanın açıldığı 2015 yılına kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen ve dava şartı olan 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle açılan davanın dinlenme olanağının da bulunmadığı anlaşıldığından, Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bu hususlar göz ardı edilerek davanın esasına girilmek suretiyle...

            Davacı ... vekili, taşınmazın 1942 yılından beri müvekkili olan davacı ve atalarının kullanımında olduğunu, davacıya atalarından intikal ettiğini, 2/B çalışmaları yapılırken kaydırmalar yapıldığını, köyde bir çok kişinin benzer sorun yaşadığını, taşınmazın 2012 yılında yapılan çalışmalarda hataen ... adına yazıldığını, bu nedenle tespitten önceki hukuki nedenleri ileri sürerek davayı açtıklarını, ... ve davalı ...’in bu yerin davacıya ait olduklarını bildiklerini ve kötüniyetli olduklarını, taşınmazın şuan dahi davacı tarafından kullanıldığını, davalı tarafça hiç kullanılmadığını, dava konusu taşınmazların yanında bulunan 124 ada 76 ve 4 parselleri de davacının kullandığını, sınırlara an yapıldığını, son malik ... olduğundan husumetin sadece ona yönetildiğini, ... taşınmaz için ne bedel ödediyse bu meblağı ödemeye hazır olduklarını ileri sürerek, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır....

              Temyiz Sebepleri Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; eldeki davada yolsuz tescile neden olan vaka tespit çalışmalarında ölçü krokisinin yapılan tapulama tespitlerine aykırı olarak parsel numaralarının ters verilmesi ve paftanın yine ölçü krokisine göre oluşturulması nedeniyle ters oluşmasından kaynaklandığı, dolayısıyla tespitten önceki bir hukuki nedene değil tespitten sonra fakat kesinleşmeden önceki olay olan kadastro müdürlüğünün hatası vakasına dayanan yolsuz tescilin iptali talebi oldugundan hak düşürücü süre geçmediği, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41/son hükmünde benzer durumlar olan maddi hataların düzeltilmesinde hak düşürücü sürenin uygulanmayacağının belirtildiğini, haklı davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescili istemine ilişkindir. 2....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL KANUN YOLU : TEMYİZ Dava, tespitten sonraki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olmakla, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun Geçici 14. maddesi ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 2015/8 sayılı iş bölümü kararı uyarınca temyiz inceleme görevinin Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunması nedeniyle görevli Dairenin belirlenmesi bakımından dosyanın, 6644 sayılı Kanunla değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60/2 maddesi uyarınca Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 05.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Tapu kaydı da mülkiyet belgesi olup, 3402 sayılı Yasada da, diğer gayrimenkul mevzuatımızda da tescil harici bırakılan yerler hakkında tespitten önceki hukuki nedenlere dayalı olarak dava açma süresini sınırlayan bir düzenleme bulunmamaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde yazılı 10 yıllık sınırlama hakkında kadastro tutanağı düzenlenen taşınmazlara ilişkindir. Hal böyle olunca, Mahkemece davanın esasına girilip iddia ve savunma doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünde kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 28.05.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu