Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki temliken tescil olmazsa bedelinin tazminatı ve muhdesatın tazminatının ödenmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 28.11.2018 gün ve 2016/1356 Esas- 2018/8349 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde bir kısım davalılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, temliken tescil ve ikinci kademede tazminat talebine ilişkindir. Davacılar vekili, dava konusu 2985 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, bir kısım davalıların murisi olan ... tarafından 15.12.1969 tarihli köy senedi ile; aynı yerde bulunan 2 parsel sayılı taşınmazın ise 31.10.1968 tarihli köy senedi ile bir kısım davalıların murisi ... ve ... tarafından davacıların murisleri ... ve ...'...
Mahkemece, “Davaya konu yerin tapuda kayıtlı olduğu, zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığı, temliken tescil açısından ise, yapıdaki evin son derece eski olduğu ve taşınmazdan daha değerli olmadığı” gerekçeleri ile, “Davacının asıl talebinin ve temliken tescil talebinin REDDİNE” karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava, haricen satınalma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı tapu iptali ve tescil, olmaz ise temliken tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, her ne kadar yazılı gerekçeler ile davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Şöyle ki; Davacı taraf, talebini, haricen satın almaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayandırmıştır....
Temyiz Sebepleri Davalı vekili temyizinde, bilirkişi raporuna karşı ileri sürdükleri itirazlarının süresinden sonra olduğundan mahkemece incelenmediğini, bu şekilde savunma hakkının kısıtlandığını, bilirkişi raporunun muğlak ve yetersiz olduğunu, temliken tescil talebine ilişkin gerekli başvuru harcının yatırılmış olduğunu, nispi harcın yanlış hesaplanmış olduğunu ileri sürmüştür. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi, kal, eski hale iade ve savunma yoluyla ileri sürülen 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 725 inci maddesine dayalı temliken tescil istemlerine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, “Mülkiyet hakkının içeriği” başlıklı 683 üncü maddesi, “Mülkiyet İlişkisi” başlıklı 722 nci maddesi, “İyiniyetli olmayan zilyet bakımından” başlıklı 995 inci maddesi 3....
(Objektif koşul) c) Üçüncü koşul ise yapıyı yapanın (malzeme sahibinin), taşınmaz malikine uygun bir bedel ödemesidir. d) Yukarıda değinilen üç koşulun yanısıra, yapının bulunduğu arazi parçası davalıya ait taşınmazın bir kısmını kapsıyor ise tescile konu olacak yer, inşaat alanı ile zorunlu kullanım alanını kapsayacağından mahkemece iptal ve tescile karar verebilmek için bu kısmın ana taşınmazdan ifrazının da mümkün olması gereklidir. Yukarıda yazılı ilkeler ışığında taraflar arasında ki uyuşmazlığa gelince; Asıl dava elatmanın önlenmesi, birleştirilen dava ise TMK. 724. maddesine dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Mahkemece hem davacının elatmanın önlenmesi davasını kabul etmiş ve davalı...'ın taşınmazdan tahliyesine karar verilmiş, hemde karşı dava temliken tescil istemini kabul ederek taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı-karşı davalı... adına tesciline karar vermek suretiyle çelişki yaratmıştır....
Davalı vekili, çaplı taşınmazlarda temliken tescil isteminin mümkün olmadığını, taşkın yapının yıkımına ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararı bulunduğunu, ayrıca davaya konu yapı ahır niteliğinde olduğundan, temliken tescil istemine konu edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tarafların dava konusu taşınmazın paydaşları olup aralarındaki fiili taksime göre taşınmazı kullandıkları, tapu iptali ve tescil talep edilen kısımla ilgili elatmanın önlenmesi ve taşkın kısmın yıkımına dair kesinleşmiş mahkeme kararı bulunduğu ve taşkın yapının ahır niteliğinde olup temliken tescil istemine konu edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine dair verilen kararın davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 18.09.2017 tarihli ve 2015/4440 Esas, 2017/6499 Karar sayılı ilamıyla hükmün onanmasına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.11.2015 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde zilyetliğin ve üzerine inşa ettiği yapının davacıya ait olduğunun tespiti, tapu sicilinin beyanlar hanesine bu tespitin işlenmesi talebi üzerine yapılan muhakeme sonunda; tapu iptali ve tescile yönelik davanın reddine dair verilen 17.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 12.12.2017 günü için yapılan tebligat üzerine gelen olmadı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Davacı vekili 26.11.2015 tarihli dilekçesiyle, davalı ...'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL KANUN YOLU : TEMYİZ Dava; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 22/a maddesinde öngörülen uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olmayıp, taşkın yapı sebebiyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’nun 724., 725. ve 729. maddelerine dayalı temliken tescil istemine yönelik tapu iptali ve tescil davası olmakla; temyiz inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 23.01.2020 gün ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait ise de, daha önce Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığı'nın görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmiş olmakla, görevli Dairenin belirlenmesi bakımından dosyanın, 6723 sayılı Kanunla değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60/2. maddesi uyarınca Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 29.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLER: İddia, savunma, yapılan keşif, tutanak örneği, tapu kayıt örneği, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı, GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, öncelikle kadastrodan önceki hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde TMK'nın 724. maddesi uyarınca temliken tescil istemine dayalı tapu iptali ve tescile ilişkindir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesine göre; "bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz. "Zamanın geçmesiyle bir hak ortadan kalkıyorsa buna hak düşürücü süre (sükut-u hak süresi) denir. Yasada öngörülen 10 yıllık sürenin hak düşürücü süre olduğu tartışmasızdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MUHDESAT AİDİYETİNİN TESPİTİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, muhtesatın tespiti; birleşen davalar, temliken tescil, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkin olup, mahkemece davanın ve birleşen davanın elatmanın önlenmesi davasının kısmen kabulüne, temliken tescil ile ecrimisil taleplerinin reddine karar verildiği hükmün davalı birleşen dosya davacıları tarafından temliken tescil isteğine, davacılar birleşen dosya davalıları tarafından ise ecrimisil isteğine ilişkin olarak temyiz edildiği anlaşılmaktadır.Öncelikle temliken tescile yönelik temyiz itirazlarının karara bağlanması gerekmektedir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14....
Mah. 638 ada 10 parselde bulunan ve raporda A harfi ile gösterilen 3,78m²'lik kısmın tapu kaydının iptali ile davalı adına kayıt ve tesciline dair verilen karar davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava; müdahalenin men’i, kal ve davacı vekilinin 07.11.2013 havale tarihli beyan dilekçesinde açıklandığı üzere bu taleplerin kabul edilmemesi halinde malzeme bedelinin tahsili istemlerine ilişkindir. Davalı yan ise temliken tescil talebinde bulunmuştur. TMK’nin 725. maddesine dayanılarak tescil talebinde bulunulabilmesi bazı koşulların varlığına bağlıdır; a) Birinci koşul, malzeme sahibinin iyiniyetli olmasıdır. TMK’nin 725. maddesi hükmünden açıkça anlaşılacağı üzere, taşkın yapının bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin yapı sahibine verilebilmesi için öncelikli koşul iyiniyettir. Öngörülen iyiniyetin TMK’nin 3. maddesinde hükme bağlanan sübjektif iyiniyet olduğunda da kuşku yoktur....