Dava, orman savına dayalı tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1947 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1991 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması, 09.07.2009 tarihinde ilan edilen 4999 sayılı Kanuna göre düzeltme çalışması, 1964 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır. 1. Davalı ..... çekişmeli taşınmazın (B) harfi ile işaretli bölümüne yönelik temyiz itirazları bakımından; uzman bilirkişi raporuna göre, çekişmeli taşınmazın (B) harfi ile işaretli bölümünün kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı anlaşıldığına göre, davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı ... ... (B) harfi ile işaretli bölüme yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2....
K A R A R Mahkemenin verdiği karar Yargıtay tarafından bozulmuş olup, uyulan bozma ilamında özetle; “Taşınmazın bulunduğu yerde daha önce yapılan orman tahdidine ilişkin belgelerin getirtilmediği, eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları incelenmek suretiyle taşınmazın niteliğinin belirlenmediği, her ne kadar Mahkemece, orman kadastrosunun ikinci kadastro olduğu kabul edilerek karar verilmiş ise de, orman kadastrosunun özel kanun uyarınca yapılmış olması nedeniyle 2. kadastro olmadığı belirtilerek, orman tahdidine ilişkin belgeler ve hava fotoğrafları üzerinde inceleme yapılarak taşınmazın niteliğinin belirlenmesi ve işin esası hakkında bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir....
K A R A R Mahkemenin verdiği karar Yargıtay tarafından bozulmuş olup, uyulan bozma ilamında özetle; “Taşınmazın bulunduğu yerde daha önce yapılan orman tahdidine ilişkin belgelerin getirtilmediği, eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları incelenmek suretiyle taşınmazın niteliğinin belirlenmediği, her ne kadar Mahkemece, orman kadastrosunun ikinci kadastro olduğu kabul edilerek karar verilmiş ise de, orman kadastrosunun özel kanun uyarınca yapılmış olması nedeniyle 2. kadastro olmadığı belirtilerek, orman tahdidine ilişkin belgeler ve hava fotoğrafları üzerinde inceleme yapılarak taşınmazın niteliğinin belirlenmesi ve işin esası hakkında bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Orman Tahdidine İtiraz Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Yargıtay bozma ilamında özetle; “Taşınmazın bulunduğu yerde daha önce yapılan orman tahdidine ilişkin belgelerin getirtilmediği, eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları incelenmek suretiyle taşınmazın niteliğinin belirlenmediği, her ne kadar Mahkemece, orman kadastrosunun ikinci kadastro olduğu kabul edilerek karar verilmiş ise de, orman kadastrosunun özel kanun uyarınca yapılmış olması nedeniyle 2. kadastro olmadığı belirtilerek, orman tahdidine ilişkin belgeler ve hava fotoğrafları üzerinde inceleme yapılarak taşınmazın niteliğinin belirlenmesi ve işin esası hakkında bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir....
Hukuk Dairesinin 05.02.2013 gün ve 2012/9208 – 2013/775 sayılı kararı ile bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; [Mahkemece çekişmeli taşınmazın Orman Yönetimi ile davacının kardeşi olan tesbit maliki Ahmet Bayyılmaz arasında görülüp kesinleşen kadastro mahkemesinin 2005/272 - 2008/15 sayılı dosyasında "taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu ve dayanılan tapu kaydının taşınmaza uymadığının belirlendiği, iki dosyanın tarafları değişik olsa da orman olma olgusunun gerçekleştiği" gerekçesiyle hüküm kurulmuşsa da, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; davacı taşınmazı kendisinin kullandığını, kadastro tesbiti sırasında yurtdışında olması nedeniyle kardeşi adına tesbit yapıldığını ileri sürmüştür....
hiç bir yasal değerinin bulunmadığı, orman olan taşınmazların özel mülk olarak tapuya tescil edilmesinin yolsuz tescil niteliğinde olması nedeniyle bu yerlerde Medeni Yasanın 1023 (931) sayılı maddesinin uygulanamayacağı anlaşıldığına ve 6831 Sayılı Yasanın 4999 Sayılı Yasa ile değişik 7 ve 11/5 maddeleri göz önünde bulundurularak tamamının hazine adına tesciline karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....
Mahkemece; dava konusu taşınmazın "orman" vasfında olduğundan bahisle tapu iptali ve tescil davası açıldığı, taşınmazın bulunduğu İnikli köyünün, orman kadastrosunun yapılıp bu işlemin 17.03.1971 tarihinde kesinleştiği, dava konusu taşınmazın orman vasfında olup olmadığı ile ilgili olarak mahallinde keşif yapıldığı, alınan bilirkişi raporu ile de dava konusu taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile ... ili, ... ilçesi, ... köyü, İncirlidere mevkiinde 985 numaralı "bahçe" vasfındaki parselin, "bahçe" olarak tespit gören niteliğinin iptali ile taşınmazın "orman" vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkarılması sebebine dayandığı, dava sebeplerinin değişik olması nedeniyle önceki davanın H.Y.U.Y.nın 237. maddesi gereğince bu davada kesin hüküm oluşturmayacağı, 1949 yılında ilan edilerek kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalıp Ekim 1951 tarih 22 numarada Hazine adına orman niteliği ile tapuya tescil edilen taşınmaz hakkında daha sonra 1984 yılında yapılan arazi kadastrosunun 766 Sayılı Yasanın 46/2 ve 3402 Sayılı Yasanın 22/1. maddesi gereğince ikinci kadastro olması nedeniyle bütün sonuçları ile birlikte hükümsüz sayılacağı, aslı orman olan ve özel mülkiyete konu olmayacak taşınmaz hakkında sonradan ikinci kadastro yoluyla oluşturulan tapu kaydının taşınmazın aslında tapuda kayıtlı orman olma niteliğini değiştirmeyeceğinden malikine mülkiyet hakkı kazandırmayacağı (H.G.K.30.05.2001 gün 2001/1-464-470 ve 19.02.2003 gün 2003/20-102-90 ve 1....
Mahkemece davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın ... bilirkişi raporuna ekli krokide (B) ile gösterilen 6678 m2'lik kısmının tapu kaydının iptaliyle ifraz edilerek hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde arazi kadastrosu 1982 yılında yapılmış ve 21.11.1983 tarihinde kesinleşmiştir. Yörede orman kadastrosu 1969 yılında yapılmış ve 03.05.1970 tarihinde kesinleşmiştir. 175 nolu orman kadastro komisyonu tarafından yapılan aplikasyon ve 2/B madde uygulaması 12.07.2007 tarihinde ilan edilerek 12.01.2008 tarihinde kesinleşmiştir....
Kadastro mahkemesince görevsizlik kararı verilmiş, talep üzerine dosya asliye hukuk mahkemesine gönderilmiş, asliye hukuk mahkemesince de verilen görevsizlik kararı üzerine yargı yeri belirlenmesine ilişkin olarak dosya Dairemize gönderilmiş ve Dairenin 01/10/2015 tarih 4953-8068 sayılı kararı ile ..... Mahkemesi yargı yeri olarak belirlenmiştir. .... Mahkemesince yapılan yargılama sonucu davanın kabulüne, çekişmeli 5478 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesindeki "..... oğlu ...’ın 1993 tarihinden beri kullanımındadır. Üzerindeki vişne ağaçları ...’a aittir." ibarelerinin kaldırılmasına, beyanlar hanesine “taşınmaz eylemli ormandır” ibaresinin yazılmasına, taşınmazın bahçe olan niteliğinin "orman" olarak değiştirilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava orman iddiasıyla tapu iptali ve tescil davasıdır....