Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nun 29.03.2006 gün 2006/14-91-2006/115 sayılı kararında da taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali, tescil davaları ile benzer nitelikteki şufa ve tenkis davalarında da dava tarihindeki değerin esas alınması gerektiği kabul edilmiştir. Somut olayda, davacıların Beyoğlu 31. Noterliğince düzenlenen 19/01/1993 gün ve 219 yevmiye nolu Taşınmaz Mal Satış Vaadi Sözleşmesi ile davalıların mirasçılarına 50.000.000.- TL. bedelle 9 adet taşınmazı satmayı vaat ettiğini belirterek, ferağa icbar tapu iptali ve tescil istedikleri, dava değerinin 410.000.000.- TL. olarak gösterildiği, yerinde yapılan keşifte ise; taşınmazların dava tarihindeki değerinin 358.160.00.-YTL. olduğunun belirlendiği anlaşılmakla, yukarıda sözü edilen ilkeler ve H.Y.U.Y.'nın 1 ve 8. maddeleri gözetilerek uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ......

    Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir Davacı ile ... arasında yapılan 30.07.2010 tarihli ve 23413 yevmiye numaralı taşınmaz satış vaadi sözleşmesinde; vaat borçlusu ..., vaat alacaklısı ...’dır. Sözleşmenin yerine getirilmesi amacıyla ... Bekir’e vekil tayin edilmiş, ... vekil sıfatıyla 05.10.2010 tarihli ve 12653 yevmiye numaralı resmi satış sözleşmesiyle 1/8 payı ...’a, 1/8 payı Zühal Sırım’a satışını yapmıştır. Vaat alacaklısı (davacı) ... alıcı Zühal Sırım’ın o tarihte kocası olup, tapuda eşi adına vekil sıfatıyla satım sözleşmesini imzalamıştır. Vaat alacaklısı (davacı) resmî satış sözleşmesinde eşinin vekili sıfatıyla hareket ettiğinden, her iki pay satışından bilgi sahibidir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki “tapu iptali ve tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Dörtyol 1. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 06.10.2011 gün ve 2009/388 E., 2011/731 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 16.03.2012 gün ve 2012/2850 E., 2012/3852 K. sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiş ise de, davacı vekilinin karar düzeltme talebi üzerine, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 05.07.2012 gün ve 2012/8060 E., 2012/9280 K. sayılı ilamı ile; (...Davacı, davalıların murisi Fatma Özkurt'un 11.01.1979 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile 688 parsel sayılı taşınmazdan 400/1525 sehimini yani hissesine mahsuben 400 m2 yeri kendisine satmayı vaat ettiğini belirterek tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuştur. Davalı ..., zamanaşımı nedeniyle davanın reddini istemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacılar ..., ..., ... ve ... vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili vekili, müvekillerinin murisi ile davalıların murisi arasında düzenlenen 02.06.1971 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesinde, tarla vasfındaki taşınmazların müvekkillerinin murisine devrinin taahhüt edildiğini, taşınmazlar teslim alınmış ve satış bedelleri ödenmiş olmasına rağmen tapu devirlerinin yapılmadığını ileri sürerek taşınmazların hisseleri oranında müvekilleri adına tescilini talep ve dava etmiştir. Davalıların bir kısım davanın reddini istemiş, bir kısmı davaya cevap vermemiştir....

          Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 05.02.2016 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 14.07.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, davalıların murisi ... ile davacının arasında yapılan Adana 5....

            Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 2.1. Kaynağını Borçlar Kanununun 22 nci maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşmelerdendir. Vaad alacaklısı taşınmaz satış vaadi sözleşmesiyle mülkiyet devir borcu yüklenen vaad borçlusunun edimini yerine getirmemesi halinde, edimin hükmen yerine getirilmesini mahkemeden isteyebilir. 2.2. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayanan tescil isteminin hüküm altına alınabilmesi için sözleşmede kararlaştırılan bedel ödenmiş olmalıdır. Ancak, bedelden ödenmeyen bir kısım var ise, bu bedel Borçlar Kanununun 81 nci maddesi uyarınca depo ettirilmelidir. 2.3. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil, tazminat istemine ilişkindir. Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 14/01/2013, birleştirilen davada 18/02/2013 günlerinde verilen dilekçelerle taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davalılar ..., ... ve ... yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden asıl ve birleştirilen davanın kısmen kabulüne dair verilen 24/06/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ..., bir kısım davalılar vekili ve davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne duruşma isteminin miktar itibariyle reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava ve birleştirilen 2013/88 Esas sayılı dava dosyası; gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacılar vekili, davacıların murisi ...'...

                Maddesi ve Medeni Kanun hükümleri gereğince taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tapuda şerh edilmesinden sonra 5 yıllık süre içerisinde satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davasının açılması halinde tapu siciline işlenen haciz, şerh ve benzeri kayıtların kaldırılması istenebileceğini, taşınmaz kaydına dosya kapsamında konulan haciz kaydı işbu 5 yıllık süre içerisinde konulduğunu, sunulan delillerden ve hatta yerel mahkeme kararından anlaşılacağı üzere satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerhi üzerinden 5 yıl geçmeden müvekkili tarafından satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak tapu iptal ve tescili davası ikame edildiğini, ancak tapu iptal ve tescil davasında verilen hüküm şerh tarihinden itibaren 5 yıllık süre aşıldıktan sonra kesinleştiğini, satış vaadi sözleşmesi tapuya 17/06/2008 tarih ve 10135 yevmiye numarası ile şerh edilmiş ve sözleşmeye dayalı tapu iptal ve tescil davası 14/06/2013 tarihinde açıldığını, yani yerel mahkeme kararında belirtilenin aksine tescil davası...

                Davalı satış vaadi sözleşmesinin davacıdan aldığı borcun teminatı olarak tanzim edildiğini, gerçek amacın taşınmaz satışı olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile önceki Medeni Kanunun 634. ve yürürlükteki Medeni Kanunun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddeleri hükmü uyarınca, noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan ve tam iki tarafa borç yükleyen kişisel hak veren sözleşmelerdendir....

                  UYAP Entegrasyonu