"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-YIKIM-ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, adına kayıtlı 862 ada 12 parsel sayılı taşınmazına, komşu 2 sayılı parsel maliki davalının taşkın bina yapmak ve bahçe olarak kullanmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir. Davalı, iyiniyetli zilyet olduğunu, mevcut durumun imarla meydana geldiğini belirtmiş ve temliken tescil savunmasında bulunmuştur. Mahkemece, davalının imar öncesi korunmaya değer bir hakkından söz edilemeyeceği, haksız müdahalenin keşfen saptandığı gerekçesiyle elatmanın önlenmesine, yıkıma ve kısmen ecrimisile karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
Davanın kabulüne, 703 sayılı parselin bilirkişi krokisinde A harfi ile gösterilen alanın tapusunun iptali ile davalı adına tesciline, B ve C bölümlerine davalının elatmasının önlenmesine, bu bölüm üzerindeki iki adet tuvaletin yıkılmasına, 704 sayılı parselin D harfi ile gösterilen bölümüne davalının elatmasının önlenmesine ilişkin karar Dairece, 700 parsel sayılı taşınmazın diğer kayıt malikinin de davada yer almasının sağlanması, taşkın bina bölümünün ifrazının mümkün olup olmadığının araştırılması gerektiğine değinilerek bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde taşkın yapının bulunduğu taşınmaz bakımından tapu iptal ve tescil talebinin reddine, bilirkişi raporunda A, B, C ve D harfleri ile gösterilen bölümlere davalının müdahalesinin önlenmesine, davalı tarafından dikilen ağaçların bedelinin davalıya ödenmesine karar verilmiştir. Karar, davalı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.09.2006 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal birleşen davada temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne birleşen davanın reddine dair verilen 14.07.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, çaplı taşınmaza taşkın bina yapmak suretiyle oluşan haksız elatmanın kal suretiyle kaldırılması istemine ilişkindir. Birleşen davada ise davalı, davacının 347 sayılı parseli üzerine taşkın bina yaptıklarını, taşan kısımların Türk Medeni Kanununun 725.maddesi uyarınca adlarına tescilini istemiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil talebine ilişkindir. 2....
Dosyada mevcut dava konusu taşınmaza komşu dava dışı 109 ada 3 sayılı parsel sayılı taşınmaza ilişkin kadastro tutanağı ve tapu kaydının incelenmesinde; 109 ada 3 sayılı parselin 1.167,13 m² yüzölçümündeki taşınmaz 2 adet natamam inşaat ve arsası niteliğinde kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davacılar adına tespit ve tescil edilmiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmaza ve dava dışı 109 ada 3 sayılı parsele ait kadastro tespit tutanakları ve tapu kayıtlarının suretleri, kadastro haritası getirtilerek, taşınmaz başında yerel bilirkişi ve davacı tanıkları, 2 fen bilirkişi ve inşaat bilirkişi katılımı ile keşif yapılmıştır. Keşfe katılan teknik bilirkişi raporları dosyaya ibraz edilmiştir....
Yasal ayrıcalıklar dışında, TMK’nın 684/1 ve 718/2 maddeleri hükümlerine göre, arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf hakkı o arazide kalıcı olmak koşuluyla yapılan şeyleri de kapsar TMK’nın 725. maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş, böylece muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine bazı koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için, tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir....
Yasal ayrıcalıklar dışında, TMK’nin 684/1 ve 718/2 maddeleri hükümlerine göre, arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf hakkı o arazide kalıcı olmak koşuluyla yapılan şeyleri de kapsar TMK’nin 725. maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş, böylece muhdesatla arasındaki bağlantı kesilmiş bina sahibine bazı koşulların oluşması halinde ayrılmaz parça niteliğindeki taşkın yapı için üzerinde bulunduğu taşınmaza malik olabilme olanağı tanınmıştır. Bunun için, tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde, temelli kalması amacıyla yapılan binanın ayrılmaz parçası yine tapuda kayıtlı üçüncü kişiye ait taşınmaza taşkın yapılmış olmalıdır. Taşkın inşaat, taşkın yapı ile iki komşu taşınmazı fiilen birleştirmekte, ekonomik bir bütünlük oluşturmaktadır. Bu özelliğinden dolayı taşkın yapıya dayanan temliken tescil isteği taşınmaza bağlı kişisel hak niteliğindedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ VE YIKIM Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 9327 ada 45 parsel sayılı taşınmaza, komşu 43 parsel maliki davalının taşkın bina yapımı suretiyle müdahalede bulunduğunu ileri sürerek, elatamanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuştur. Davalı, imar plan değişikliği sonucu oluşan taşkın kısmı, 45 parsel sayılı taşınmazın eski maliki olan Büyükşehir Belediyesinden 1985 yılında kiraladığını belirterek, davanın reddini savunmuştur....
Bilahare dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Asıl dava, elatmanın önlenmesi ve yıkım; birleştirilen dava 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 725’inci maddesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Asıl davada davacı-birleştirilen dava davalı vekili, müvekkilinin 390 ada 9 parsel sayılı taşınmaza 26.04.2007 tarihinden itibaren kayden malik olduğunu, müvekkilinin 27.08.2013 tarihinde yaptırdığı ölçüm sırasında davalıların maliki olduğu 390 ada 10 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan binanın müvekkilinin taşınmazına taşkın olduğunun tespit edildiğini, davalılara yapılan ihtarnamelere rağmen davalılar tarafından taşkınlığın giderilmediğini, taşkın yapı nedeniyle müvekkilinin taşınmazına inşaat yapamadığını belirterek, 390 ada 10 parsel sayılı taşınmazdaki yapının müvekkiline ait taşınmaza müdahalesinin önlenmesine ve taşkın yapının yıkılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
C harfiyle gösterilen davacı taşınmazında 39,10 m2'lik kısmı kalan yapının kalan 7,80 m²'lik kısmı tescil harici yerde kaldığı için yani, taşkın yapı iddiasının dinlenebilmesi için taşkın olarak yapılan yapının, davalıya ait ve tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde yapılması ve de bir kısmının taşması durumu da eldeki dava da bulunmadığı da anlaşıldığından, zaten süresi içinde usulüne uygun bir biçimde ileri sürülmüş taşkın inşaat nedeniyle tescil talebi bulunmadığından, davalının talebini süresinde ileri sürmüş olsaydı bile davalının tescil istediği yapıların ikisi savunma yolu ile ileri sürülebilen taşkın inşaat niteliğinde olmadığında ve taşkın olan yapının da taşkın olmayan kısmı davalı taşınmazında kalmayıp tescil harici yerde kaldığı için davalının aynı hakka dayalı bir talebi olamayacağından, mahkemece davacının taşınmazına davalı tarafından elatıldığı anlaşıldığından elatmanın önlenmesi ve kal davasının kabulüne karar verilmiş olmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır...