Davalılar tarafından savunma yoluyla ileri sürülen temliken tescil talebi TMK.nın 722 ve 724. maddelerinde düzenlenen temliken tescil davası niteliği taşıdığından yukarıdaki Yargıtay kararı içeriğinde de belirtildiği şekilde ayrı bir davaya konu edilmesi gerekir. Davalı tarafça açılmış ayrı bir dava da bulunmadığından yerel mahkeme karar gerekçesinde de belirtildiği şekilde bu taleple ilgili değerlendirme yapılmaması yerindedir. Dosyada mevcut tapu kaydından anlaşılacağı üzere dava konusu parsel paylı ve el birliği mülkiyetine konu bir taşınmazdır. Davacı dışında başka pay maliki ve el birliği malikleri bulunmaktadır. Taşınmaz üzerinde yapılan bina ve inşaat, o yerin tamamlayıcı parçası (mütemmim cüz’ü) olup, hukuksal durumu arza bağlıdır. Davacı tarafça kal talebinde bulunulması nedeniyle diğer pat maliki ve el birliği maliki şahısların davaya dahil edilmesi gerekir. Mahkemece bu husus gözden kaçırılarak davanın esasına yönelik karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili tarafından, davalı ... aleyhine 22.2.2006 gününde verilen dilekçe ile men'i müdahale ve kal, birleşen davada davacı ... vekili tarafından davalı ... aleyhine 28.4.2006 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil, olmadığı takdirde irtifak hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davacı-davalı ...'ın davasının reddine davalı-davacı ...'ın davasının kabulüne dair verilen 20.10.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve kal, birleşen dava ise Türk Medeni Kanununun 725.maddesine dayanan taşkın yapı nedeniyle tescil, olmadığı takdirde irtifak hakkı tesisine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.06.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil mümkün olmadığı takdirde tazminat istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil davasının reddine, davacı tarafın tazminat davasının kabulüne dair verilen 26.09.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir. Davacı, tapuda adına kayıtlı ..... ada 34 parsel sayılı taşınmazın bu taşınmazında 23 m2'si komşu 33 no'lu parsele taşkın binasının bulunduğunu, davalılardan ... ile aralarında yapılan sözlü anlaşma gereğince davalı ....'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, taşkın inşaat nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 1.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 1.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 11.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.07.2007 ve 30.05.2007 gününde verilen dilekçeler ile elatmanın önlenmesi ve kal, birleşen dava ile taşkın inşaat nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi davasının kabulüne tazminat, tapu iptali ve tescil isteminin reddine dair verilen 08.07.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı/birleşen davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 04.05.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 24/12/2013 NUMARASI : 2013/8-2013/553 Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 04.01.2013 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 24.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Birleştirilen davada ise davalı (karşı davacı) TMK'nın 725. maddesi gereğince tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuştur. Mahkemece, asıl dava ve birleştirilen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, taraf vekilleri temyiz etmişlerdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.09.2005 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil istemine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.09.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, kadastroda 1865 parsel numarası ile murisleri adına tespit ve tescil edilen taşınmazın 26.05.2004 tarihinde yapılan intikal ve taksim ile mirasçılar arasında paylaştırıldığını ve resmi ifraz sonucu sonradan 2293 parsel numarası verilen bölümünün kendisine, bunun doğu bitişiği 2292 parsel numarası verilen bölümün de davalı olarak gösterdiği kardeşi ...'...
Davalı, davanın reddini savunmuş, mahkemece davacının gerekli özeni göstermediği ve bu nedenle iyiniyetli olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir. Dava, taşkın inşaat nedeniyle temliken tescil isteğine ilişkindir. Bilindiği gibi, yasal ayrıcalıklar dışında, Türk Medeni Kanunu m. 684/1 ve 718/2 hükümlerine göre, arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf hakkı o arazide kalıcı olmak koşuluyla yapılan şeyleri de kapsar. Türk Medeni Kanununun 725. maddesinde bu kuralın istisnalarından birisi düzenlenmiş olup, anılan hüküm; "Bir yapının başkasına ait araziye taşırılan kısmı, eğer yapıyı yapan malik taşırılan arazi üzerinde bir irtifak hakkına sahip bulunuyorsa, ona ait taşınmaz bütünleyici parçası olur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalı babası...r'in maliki olduğu 5 parsel sayılı taşınmazını 18/07/2012 tarihinde davalı oğullar... üzerine 1/2'şer paylı olarak satış suretiyle temlik ettiğini, taşınmazın gerek ilk alımı, gerekse bina yapımı sırasında tüm gelir ve birikimi ile katkıda bulunduğunu, ancak aile büyüğü olması nedeniyle davalı babası adına tescil edildiğini, bedel ödenmediğini ileri sürerek, davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile 1/5 payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, iddiaların doğru olmadığını, satışın gerçek bir satış olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...'ün raporu okundu, düşüncesi alındı....
Gerçekten Türk Medeni Kanunun 725.maddesi hükmünce taşkın yapıyı iyiniyetle yapan kimse uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arz parçasının kendisi adına tescil edilmesini isteyebilir. Türk Medeni Kanunun 725.maddesine dayalı tapu iptali tescil davalarında bu davanın kabulü için aranan en önemli koşul iyiniyetin varlığı olduğundan ve somut olayda, taşkın yapının aplikasyon hatalarından kaynaklandığı, açıkçası davalıların iyiniyetli oldukları, taşan kısmın imar mevzuatına göre de ifraz olanağı bulunduğu saptandığından ayrıca, taşan kısım zemininin tescilini isteyen tarafın arz bedelini ve arazi sahibinin bu kısmın yitirilmesinden dolayı uğradığı müsbet zararlarını ödemekle sorumlu bulunduğundan davanın yazılı olduğu şekilde kabulünde usul ve yasaya aykırılık yoktur. Bu itibarla, davacı ve davalıların diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....