Vakfı adına hükmen tescil edildiğini, taşınmaz üzerinde bulunan gecekondu nedeniyle davacının murisi Hüseyin Küçük'e tapu tahsis belgesi verilmiş ise de dava konusu taşınmazın müracaat tarihi itibariyle üçüncü bir şahıs mülkiyetinde olması ve yapının da 17.01.1957 tarihinden önce yapılmış olması nedeniyle tapu tahsis belgesinin iptaline ve tapu tahsis belgesinin Hüseyin Küçük mirasçıları adına tapuya dönüştürülmesi talebinin reddedilmesine dair tapu tahsis inceleme komisyonu tarafından 22.06.2015 tarihli ve 12 sayılı kararın alındığını, adı geçenin mirasçılarına tebligat gönderildiğini ve tapu kütüğündeki tahsis şerhinin de terkini için Şişli Tapu Müdürlüğüne yazı yazıldığını, tapu tahsis müracaatı bulunan kişinin hak sahibi olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
Tahsis kapsamındaki yerin hak sahibi adına tescil edilebilmesi için; Hukuki yönden geçerliliğini koruyan bir tapu tahsis belgesinin bulunması yanında tahsise konu yerin kamu hizmetine ayrılmamış ve imar planına göre konut alanında kalmış olması gerekir. Somut olaya gelince; Davalı idare tarafından tapu tahsis belgesi iptal edilmemiş, tapu tahsis belgesi sebebi ile tapu kaydına işlenen şerhin kaldırılması için işlem tesis edilmiştir. Tapu kaydında bulunan tahsis şerhinin terkini, tahsis belgesinden kaynaklanan hakkı ortadan kaldırmaz. İdari yargıda tapu tahsis belgesine ilişkin şerhin terkini işleminin iptaline yönelik davanın reddi tahsise dayanılarak tapu iptali ve tescil kararı verilmesine engel değildir. Ne var ki tahsise konu taşınmazın imar planında konut alanında olmayıp kamu (park) alanında kaldığı anlaşıldığından tapu tahsis belgesine dayanılarak tescil kararı verilemez....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.07.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın idari yargıda görülmesi gerektiğinden yargı yolu nedeniyle davanın reddine dair verilen 18.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, 1973 ada 224 parsel sayılı taşınmazda müvekkiline ait tapu tahsis belgesi bulunduğunu, bedelinin ödendiğini iddia ederek, dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile davacı adına tescilini istemiştir....
Bunun üzerine davacı vekilinin 20.02.2012 tarihinde verdiği ıslah dilekçesi ile dava konusu .... parsel numaralı taşınmazın mevcut durumda kendi adlarına tescilinin mümkün olmaması nedeniyle ilgili taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine tahsis şerhinin konulmasını istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının tapu tahsis belgesi olmamasına rağmen tapu tahsis belgesi verilme şartlarını yerine getirdiğinden davanın kabulü ile tahsis şerhinin tapuya tesciline karar verilmiştir. Hükmü, davalı tapu müdürlüğü vekili temyiz etmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir....
Mahkemece taşınmazın 1.derecede sit alanında kaldığı tapu tahsis belgesi verilmesi işleminin hukuku dayanaktan yoksun olduğu gerekçeleri ile tapu iptali ve tescil isteminin reddine, tapu tahsis belgenin iptaline karar verilmiş, hükmü davacılar ve davalı-karşı davacı Hazine temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalı Hazinenin tüm, davacının diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Tapu tahsis belgesine konu taşınmaz tapuda Hazine adına kayıtlı olup, diğer davalı Foça Belediyesi Başkanlığı tarafından verilmiştir. Tapu tahsis belgesi 21.2.1984 tarihinde kabul edilen 2981 sayılı İmar Affı Kanunu ve bu kakunun 22.5.1986 tarih ve 3290 sayılı Yasa ile değişik 10 maddesi gereği düzenlenirken idarenin Kamu Hukuku kurallarına göre yaptığı bir idari işlem sözkonusudur. İdari işlem sonucu verilen belgenin iptali istemli davaların görülme yeri İdari Yargıdır....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 17.02.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 02.04.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
idaresi adına tescil edildiği, bu işleme karşı tapu tahsis belgesi sahipleri tarafından herhangi bir itirazda bulunulmadığı gibi dava konusu taşınmazla ilgili ... idaresi tarafından açılan müdahalenin önlenmesi ve kal hükmünün kesinleştiği de anlaşılmakla kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 08.03.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.09.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir....
Davacıya Hazine arazisi üzerinde bulunan gecekondusu nedeniyle tapu tahsis belgesi verilmiş, arsa niteliğindeki bu parselin tapu kaydına üzerindeki evin davacıya ait olduğuna dair şerh de düşülmüştür. Ancak, mahkemece tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil davalarında uygulanması gereken Dairemizin yukarıda belirtilen ilkeleri doğrultusunda gerekli araştırma ve incelemelerin yapılmadığı görülmüştür....
Somut olaya gelince; tapu tahsis belgesi iptal edilmiş olup, iptalinin iptali için davacı tarafından idari yargıya başvurulması sonucu da davanın reddedildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle artık geçerli tapu tahsis belgesi bulunmadığı anlaşıldığından tapu iptali ve tescil talebinin reddi gerekir. Ancak davacının tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminat talebi olduğundan, ikinci kademedeki (terditli) tazminat isteğinin araştırılıp incelenmesi, tarafların delillerinin toplanması, ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.04.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....