"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 18.09.2012 gün ve 2012/8988-10396 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir....
İdare Mahkemesinin 2003/1194 Esas sayılı ile dava açtığı, davasının süre aşımı yönünden red edildiği, davacının tapu tahsis belgesine dayalı olarak tapu iptali ve tescil ve terditli olarak tazminat talebinde bulunduğu anlaşılmış, mahalinde keşif yapılmış, bilirkişi raporu aldırılmış, tapu tahsis belgesinin iptal edilmesi karşısında davacının geçerli bir tapu tahsis belgesi olmadığından her iki talebi yönünden davanın reddine, yönelik karar verilmiştir....
İdare Mahkemesinin 2014/1291 esas nolu kararında tapu tahsis belgesi verme ve sonuçlandırma yetkisinin taşınmaz maliki olan idareye ait olduğunun belirtildiği, söz konusu taşınmaz mülkiyetinin belediyelerine ait olmadığından tapu tahsis belgesi verilmesinin mümkün olmadığının bildirildiği ve davacı vekilinin verilen bu cevabi yazıya karşı iptali istemiyle herhangi bir dava açmadığı anlaşıldığından davacının eldeki davayı açabilmesi için hukuki yönden geçerliliğini koruyan bir tapu tahsis belgesinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14- 763- 864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 07.12.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali, tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 13.03.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile açılmıştır. Davalı, davacıya tapu tahsis belgesi verilmediğini, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....
Davalı Hazine vekili idari yargının görevli olduğunu belirterek, usul ve esas yönünden davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, uyuşmazlık mahkemesinin 06.04.2015 gün ve 2015/247 Esas ve 2015/261 sayılı Kararına göre 2981 sayılı Kanun gereğince düzenlenen tapu tahsis belgesine dayalı olarak açılan davalara bakma görevinin idari yargı yerinde olduğu gerekçesi ile dava dilekçesinin yargı yolu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir....
İlgili Hukuk 1.Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı Kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir. Tahsis kapsamındaki yerin hak sahibi adına tescil edilebilmesi için; a. Hukuki yönden geçerliliğini koruyan bir tapu tahsis belgesinin bulunması, b. Tahsise konu yerde 3194 sayılı Yasanın 18 inci maddesi uyarınca imar planı veya 3290 sayılı Yasa ile Değişik 2981 sayılı Yasa uyarınca ıslah-imar planlarının yapılmış olması, c. İlgilisine, tapu tahsis belgesi gereğince bir başka yerden tahsis yapılmamış olması, d. Tahsise konu yerin kamu hizmetine ayrılmamış ve imar planına göre konut alanında kalmış olması, e....
Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. HMK’nın 33. maddesi uyarınca, davada dayanılan maddi vakıaların bildirilmesi taraflara, hukuki niteleme ise hakime aittir. Davacı, tapu tahsis belgesi uyarınca edimlerini yerine getirdiğini, yasal koşulların oluştuğunu ileri sürerek tapu iptali ve tescil talep etmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı Kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir. Tahsis kapsamındaki yerin hak sahibi adına tescil edilebilmesi için; -Hukuki yönden geçerliliğini koruyan bir tapu tahsis belgesinin bulunması -Tahsise konu yerde 3194 sayılı Yasanın 18....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, (32152554/584000000) payın davacı adına tesciline karar verilmiş, davacı ve davalı hükmü temyiz etmiştir. 1- Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya kapsamına göre, davalının yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Davacının temyiz itirazlarına gelince; Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 4.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.07.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 09.10.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Yargılamalar sırasında ... mirasçıları, dava konusu taşınmazın davalı ... tarafından 4706 sayılı yasa uyarınca kendilerine satışına karar verildiğini ve davacıya ait tapu tahsis belgesinin çekişmeli taşınmaza ait olmadığını ileri sürerek davaya fer’i müdahil olarak katılmış ve davanın reddini istemişlerdir....
Davacıya 12357 sayılı parselden işgal ettiği 390 m2 yüzölçümündeki bölümün tahsis edildiği, ancak tahsis edilen yerin taşınmazın imar durumuna göre park ve yol alanında kalması üzerine Milli Emlak Genel Müdürlüğünün 15.12.2009 tarihli 1999/09 sayılı genelgesi ve Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunun 13/10/1995 tarihli 1994/331esas 1995/715 karar sayılı kararına istinaden tapu tahsis belgesinin iptal edildiği anlaşılmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 763-864 sayılı kararında vurgulandığı üzere tapu tahsis belgesi, bir mülkiyet belgesi değildir. Yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve sahibine kişisel hak sağlayan zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesi bulunsa da o yerin mutlaka adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili gerekmez....