Mahkemece, tapu iptal ve tescil isteminin kesin hüküm nedeniyle reddine, tazminata ilişkin isteminse idari yargıda görülmesi gerektiği gerekçesiyle yargı yolu bakımından reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2- Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.12.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 20.11.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalılar 3 parsel sayılı taşınmazın boş olduğunu, davacıya verilen tapu tahsis belgesinin 3 sayılı parseli kapsamadığını, kaldı ki davacının bedel ödemediğini, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece dava kısmen kabul edilmiş, 9519 ada 3 sayılı parselin kaydının tamamı ve 8 parselden 25/74 payın iptal edilerek davacı adına tesciline karar verilmiştir....
Mahallesi 7896 ada 4 parsel üzerinde bulunduğu, davacının arsa bedeli olarak 433.342 ETL ödediği, taşınmaz malikinin ise hâli hazırda davalı ... olduğu, Milli Emlak Müdürlüğünce ilgili tapu müdürlüğüne gönderilen 15.02.2002 tarihli yazı ile tahsis belgesi verilen gecekondunun imar planında kamu kullanımına ayrılmış yerde kaldığı gerekçesiyle tapu tahsis belgesinin iptal edilerek tapu kaydındaki tahsis şerhinin terkininin talep edildiği, tapu müdürlüğü tarafından yazı uyarınca 26.02.2002 tarihinde terkin işleminin gerçekleştirildiği, dosyada bulunan tapu kaydının incelenmesinde ise taşınmazın beyanlar hanesinde kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığının belirtildiği görülmüştür. 26. Eldeki davada tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat talep edilmiştir. Davaya konu taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kalması, davacının öncesinde aynı nedenlere dayalı olarak açtığı tapu iptali ve tescil talepli davanın ... 3....
Hukuk Genel Kurulunun 4.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir. Tahsis kapsamındaki yerin hak sahibi adına tescil edilebilmesi için bazı koşulların gerçekleşmiş olması gerekir. Mahkemece doğru olarak saptandığı üzere bunlar arasında çekişmeli yerin imar palanında kamu hizmetine ayrılmamış yerlerde kalması da bulunmaktadır. Eldeki davada her ne kadar, Sarıyer Belediye Başkanlığı 21.01.2008 tarihli yanıtında dava konusu taşınmazın 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarında “Sağlık Tesisleri Alanı” lejantında kaldığını belirtmiş ise de davacı imar planının iptali için dava açtıklarını ileri sürmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.05.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, tazminat talebi yönünden davanın kabulüne dair verilen 10.04.2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat isteğine ilişkindir....
Somut olaya gelince; ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davacınn davasının (((dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tapu tahsis belgesiyle sabit şahsi hakkına dayalı olarak başka bir yerden arsa tahsisine, bu da mümkün olmadığı takdirde tapuya dönüşmesi vaadiyle alınan tapu tahsis belgesi için ödenen bedelin dava tarihine güncellenmek suretiyle iadesi ve arsa üzerindeki yapının değerinin tahsili isteğine ilişkindir. Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda davacı adına düzenlenen tapu tahsis belgesi idare tarafından iptal edilmediği gibi iptali istemiyle açılmış ve davacı aleyhine sonuçlanmış bir dava da bulunmadığından geçerlidir. Mahkeme, tapu tahsis belgesinin geçerlilik koşullarını irdelemekle değil, iptal edilmeyerek geçerliliğini koruyan tapu tahsis belgesinin kapsamı ile bağlı olup istemin buna göre değerlendirilmesi gerekir....
Davalı ve kayıt maliki olan ... ise yurt dışında yaşadığını, dava konusu taşınmazı yatırım amaçlı ve tapuya güvenerek satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalılardan ... ve ... temyiz etmiştir. Dava, tapu tahsis belgesi hile ve muvazaa iddiasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacıların tescil isteğinin dayanağı olan 16.01.1987 tarihinde düzenlenen tapu tahsis belgesi mülkiyeti Hazine adına kayıtlı olan 510 parsel numaralı taşınmazda bulunan mesken ve eklentilerine ait olup tapuya şerh edilmiştir. Ne var ki dava konusu 2164 ada 1 parsel numaralı taşınmaz kaydına bu şerh aktarılmamıştır. Söz konusu parsel, ... adına vekaleten hareket eden ...’in Kadıköy Belediye Başkanlığına yaptığı başvuru sonucu, encümenin 23.05.2000 tarihli kararı ile yapılan ihale ile 31.05.2000 tarihinde ... adına tescil edilmiş ve aynı gün ...’na satılmıştır....
Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 4.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı kararında da belirtildiği gibi, tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Tapu tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 03/02/2005 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04/09/2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacılar, mülkiyeti davalı Hazine adına kayıtlı bulunan, 2965 ada, 13 parsel sayılı arsanın 400 m2'lik kısmının 2981 sayılı Yasa hükümleri uyarınca 27.07.1984 tarihinde 1/43 numaralı tapu tahsis belgesi ile kendilerine tahsis edildiğini, üzerine bina yapıldığını, tapu kaydının iptali ile taşınmazın adlarına tescilini istemiştir....