Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 3 Hukuk Dairesi'ne aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay (3) Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 12/07/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dairemizin görev alanı HSK'nın 01/09/2022 tarihli kararında belirtilen işlerle sınırlıdır. 01/09/2022 tarihli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri ve Ceza Daireleri arasındaki iş bölümü kararı gereğince "Kararı veren mahkemenin sıfatına, nitelendirmesine ve sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığına bakılmaksızın, geçersiz sözleşmeden kaynaklanan (sebepsiz zenginleşmeden) (TBK m. 77 ila 82) davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar" İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin görev alanındadır. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümünü düzenleyen 01/09/2022 tarihli kararı ve davanın açıklanan niteliği gereğince istinaf başvurusunu inceleme görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK YRG.GELİŞ TARİHİ: -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre asıl dava; ecrimisil, birleşen dava sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak isteklerine ilişkin olup, mahkemece, her iki davanın da kabulüne karar verilmiş, hüküm ise sadece sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak davası yönünden temyiz edilmiştir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 3.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 3.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 26.6.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, tapu iptali tescil ve alacak istemi ile açılmış, mahkemece tapu iptali tescil istemi reddedilerek alacak istemi kısmen kabul edilmiştir. Hükmü davalı temyiz etmiştir. Taraflar arasında sözleşme ilişkisi olmadığından hükmün sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak kurulduğu anlaşılmakla temyiz inceleme görevi Yargıtay 3.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın 3.Hukuk Daire Başkanlığına gönderilmesine, 17.09.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Sincan Çarşı Şubesinin TR44 0001 5001 5800 6012 33 iban nolu hesabına "... görsel ltd.şti. ipotek fek bedeli kalan ödeme" açıklaması ile gönderilmiş olduğu görüş ve kanaatinde olduğunu bildirmiştir. DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak nedeni ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı davasıdır. Davacı reklam tanıtım kurumsal kimlik hizmetlerinin davalı şirket tarafından sağlanması için davalı şirketi temsilen ... ile davacı arasında hizmet sözleşmesi imzalandığını, hizmet bedeli olarak 200.000,00 TL'nin ...'...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/10/2012 NUMARASI : 2011/252-2012/276 Taraflar arasındaki sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili davacının, davalıya ait 882 parsel sayılı taşınmazın 1000 m2'lik kısmını 03.03.2008 tarihli harici satış sözleşme ile 10.000 TL'ye satın aldığını, satış bedelini davalıya ödediğini fakat davalının taşınmazın tapu kaydını davacı müvekkili adına devretmediğini ve bir üçüncü kişiye sattığını belirterek, ödenen taşınmaz bedeli olan 10.000 TL'nin sözleşme tarhinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....
Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; öncelikle davalı ... adına olan tapunun iptali ile adına tescil kararı verilmesi gerektiğini, bedelin ödendiğini, taşınmazın fiilen devredildiğini, tescil işleminin uzun süre yapılmadığını, artık şekil eksikliğinin ileri sürülemeyeceğini, tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde haksız fiilden kaynaklı zararın tazmininin davalılardan müştereken ve müteselsilen talep edildiğini, davalıların müşterek hareketleri ile zarara uğratıldığını belirterek kararının bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde alacak istemine ilişkindir. 2....
Ancak bu hak az yukarıda belirtildiği gibi mahkeme kararından önce yörede yapılan imar uygulaması ve bu imar uygulamasının iptali, yine tapu iptal ve tescil istemli olarak açılan davaların yargı kararlarıyla reddedilmesi nedenleriyle davacıların hükmen elde ettiği bu mülkiyet hakkı tapuya tescil edilememiştir. Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden, davacının hükmen elde ettiği mülkiyete konu taşınmazların 1996 yılında yapılan imar uygulaması ile hisseli olarak davalı ...... adına tapuya tescil edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı Hazine ve dava dışı ...... davacılar aleyhine sebepsiz zenginleştiği tartışmasızdır. Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir....
T2 29/01/2020 tarihli dilekçesi ile ihtiyati haciz talebinde bulunduğu görülmekle, Dosyanın tetkikinde, davacının TMK'nın 723. ve 729. maddelerine dayalı olarak sebepsiz zenginleşme nedeniyle ağaçların ve sulama sisteminin bedelinin tahsili amaçlı ilamsız icra takibi yaptığı, takibe itiraz edilmesi üzerine, iş bu dosyamızdan itirazın iptali davasını açtığı görülmüştür. Tapu iptali ve tescil kararının kesinleşmesi üzerine, arazi üzerindeki ağaçlar ve fidanlar yönünden davalı aleyhine sebepsiz zenginleşme ihtimali doğmakta ise de TMK'nın 723. ve 729. maddelerine göre, davacının iyiniyetli olup olmaması doğrultusunda istenebilecek miktarın değişiklik göstereceği aşikardır. İyi niyetli olunması halinde muhik bir tazminat belirlenmesi gerekirken, iyi niyetli olunmaması halinde ise asgari levazım bedeli belirlenecektir. Davacı taraf ise ağaçların ve sulama sisteminin tamamının gerçek değerini talep etmektedir....
Mahkemece; sözleşme tarihinde taşınmaz ister tapulu ister tapusuz olsun sözleşme yerine getirilmediğinden davacıya ödenen bedelin iadesinin gerektiği, alacak miktarı likit olmadığı belirtilerek davanın kısmen kabulü ile 2,50 YTL (2.500.000 TL) bakımından itirazın iptali ile takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davada; taşınmaz satış sözleşmesi ile ödenen bedelin, tapu devrinin gerçekleşmemesi nedeni ile, TBK'nun 77-82.maddeleri (BK'nun 61-66.maddeleri) gereğince iadesi talep edilmektedir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir....