Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Geçerli bir sözleşmenin ifa olanağı bulunmadığında 818 sayılı BK’nin 96 ve 106. maddeleri dikkate alınması gerekir. Somut olayda; davacılar noterden yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu payların satın alındığını iddia ederek tapu iptal ve tescil ikinci kademede tazminat talebinde bulunmuştur. Taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesi geçerlidir. Davacıların murisi Sebahat Budak ve davacı ... ile davalı ... Sezar arasında yapılan biçimine uygun satış vaadi sözleşmesi ile belirlenen bedelin davacılar tarafından nakten ve tamamen ödendiği sözleşmede belirtilmiştir....
a 1978 yılında verdiğini, 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, dava konusu eski 14 sayılı parselin (yeni 137 ada 7) dava tarihi itibariyle bölünmesinin de kanunen mümkün olmadığını, davacıya satış yapmadığı için kendisinden bedel de talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı ..., satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığı taşınmazı tapuda üzerine kaydettirmeden bir kısmını yine satış vaadi sözleşmesi ile davacı tarafa sattığı, dava konusu taşınmaz Hüseyin adına kayıtlı olmadığından davacının... ile yaptığı sözleşmeye dayanarak tapu iptali ve tescil talep edemeyeceği ancak davanın açıldığı tarih itibariyle uyarlanmış bedeli sözleşme yaptığı ...'dan talep edebileceği gerekçesiyle tapu iptali ve tescil isteminin reddine, tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 05.02.2016 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 14.07.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, davalıların murisi ... ile davacının arasında yapılan Adana 5....
Somut olayda davacı, davalılara karşı Seferihisar Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/246 Esas sayılı dosyasında satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde 10.000 TL tazminatın tahsilini talep etmiş, mahkemece ifa olanağı olmadığından bahisle tapu iptal ve tescil isteminin reddine, davacının terditli talebi yönünden ise; her ne kadar dava konusu payın dava tarihi itibariyle keşfen 200.000,00 TL belirlenmişse de taleple bağlı kalınarak 10.000,00 TL tazminatın davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm Yargıtay (kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 14.05.2014 tarih, 2013/16310 E.-2014/6418 K. sayılı ilamı ile onanıp 24.09.2014 tarihi itibariyle kesinleşmiştir. O halde davacı ferağ umudunu, tapu iptal ve tescil davasının kesinleştiği tarih olan 24.09.2014 tarihi itibariyle yitirmiş sayılacağından dava zamanaşımı süresi dolmamıştır....
Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Geçerli bir sözleşmenin ifa olanağı bulunmadığında 818 sayılı BK’nin 96 ve 106. maddeleri dikkate alınması gerekir. Somut olayda; davacı noterden yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını iddia ederek tapu iptal ve tescil ikinci kademede tazminat talebinde bulunmuştur. Taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesi geçerlidir. Davacı ile bir kısım davalılar arasında yapılan biçimine uygun satış vaadi sözleşmesi ile belirlenen bedelin davacı tarafça nakten ve tamamen ödendiği sözleşmede belirtilmiştir....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.10.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 31.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, davacının bir kısım davalılardan ve bir kısım davalıların murisinden dava konusu ... ili, ... ilçesi 7909 ada 11 parsel sayılı taşınmazdaki miras hak ve hisselerinin tamamını düzenleme şeklindeki 08.03.1996 ve 07.08.1997 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri ile satın aldığını belirterek, tapu iptali ve tescil istemiştir. Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.10.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 02.04.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı 13.07.1979 ve 06.07.1983 tarihli satış vaadi sözleşmelerine dayanarak tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur. Mahkemece, kişilerin satış vaadi sözleşmesinden doğan haklarını ancak karşı akitlerine karşı ileri sürebileceği, davacı ile tapu maliki olan davalıların murisi ... arasında düzenlenmiş bir sözleşme bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Davalıların murisi tapu maliki ... Buyruk 13.07.1979 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile 7 ada 14 parsel sayılı taşınmazını ... .'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.09.2006 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, karşı dava ise satış vaadi sözleşmesinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine, karşı davanın kabulüne dair verilen 24.02.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 28.08.1996 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve pay tescili istemine ilişkindir. Karşı davada ise; satış vaadi sözleşmesinin muvazaalı olarak yapıldığı iddiasına dayalı satış vaadi sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 28.08.1996 tarihli satış vaadi sözleşmesinin iptaline karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil olmasza tazminat davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 11.09.2012 gün ve 2012/8683-9943 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.04.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde ise tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil talabinin reddine, tazminat isteminin kabulüne dair verilen 12.04.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde alacak istemlerine ilişkindir. Davalı, bedelin ödenmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, terditli olarak açılan davada ifraz şartları bulunmadığından tapu iptali ve tescile yönelik talebin reddine, alacak talebinin ise kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....