"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.10.2011 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.05.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 03.06.2011 günlü satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir....
Noterliğinin 26 Eylül 1980 tarih ve 32021 yevmiye nolu satış vaadi sözleşmesi ile müvekkillerin murisi Erol Özalp'e sattığını, satış bedelin tamamını nakden ve peşinen aldığını, satışa konu taşınmazı fiilen alıcıya teslim ettiğini ve tapuda kat'i ferağ takririni intikal ve tescili müteakip dilediği an vermeyi kabul ve taahhüt ettiğini; malikin ölüm tarihinin çok eskiye dayanması ve vereselerinin bir hayli kalabalık olması ve tapu kaydında 2009 yılından beri ihtiyati tedbir olması nedeni ile elbirliği ile mülkiyeti paylı mülkiyete dönüştüremediklerinden tapuda ferağ takririni almanın mümkün olamadığını; satış vaadi borçlusunun mirasçılarının taşınmazın paylı mülkiyete çevrilmesi sonucunda tapuda ferağ takririne yanaşmadıkları gibi hisselerini 3.şahıslara satma hazırlığında oldukları duyumunu almış olduklarını belirterek; satış vaadi borçlusundan davalılara intikal eden halen adlarına kayıtlı olan hisselerin iptali ile satış vaadi alacaklısı olan Erol Özalp'in veraset ilamındaki mirasçıları...
Buna göre, satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak satış vaadini kabul eden davacı satış vaadinde bulunan davalılar aleyhine tapu iptali ve tescil davası açabileceği gibi bedelin tahsili davası açabilir, satış vaadini kabul eden bu haklardan birini kullanmak üzere zorlanamaz. Ayrıca önceden tapu iptali ve tescil davası açan satış vaadini kabul eden davacı sonradan bu istemini bedele ilişkin olarak değiştirebilir ve davasını bedele dönüştürebilir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 16.05.21956 gün ve 1- 6 sayılı kararında da bu ilkeler aynen benimsenmiştir. Somut olayın incelenmesinde, dava dilekçesinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteminde bulunulduğu, ancak yargılamanın devamı sırasında ibraz edilen 14/05/2018 tarihli ıslah dilekçesiyle davadaki talep sonucunu bütünüyle ıslah ederek bedele ilişkin olarak değiştirdiği (davayı bedele dönüştürdüğü) anlaşılmaktadır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/12/2020 NUMARASI : 2018/391 ESAS, 2020/272 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.09.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.05.2004 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 13.05.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, zamanaşımının dolduğu ve iştirak halinde mülkiyet bulunduğu gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. ** Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....
Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Elbirliği mülkiyetine (TMK m. 701) konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak halinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması halinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez. Davacının satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebinin reddine ilişkin verilen karar yerinde ise de davacının terditli olarak ayrıca zilyetliğe dayalı tescil ve tazminat talepleri de bulunduğu halde bu talepler hakkında olumlu ve olumsuz bir karar verilmemiştir....
Mahkemece, satış vaadi sözleşmesindeki satış bedelinin davacı tarafından davalıya ödenmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava, satış vaadi sözleşmesine dayanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22.maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213.maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706 (önceki Medeni Kanun 634) ve Noterlik Kanununun 89.madde hükümleri uyarınca noter önünde re'sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaad alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716 (önceki Medeni Kanun 642) maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini istiyebilir....
DELİLLER : Tapu kaydı, düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi, düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, vekaletname, delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Dava dışı Murat Aydın'a vekaleten davacı vekil T1 ile davalı arasında noterde düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi akdedilmiş olup dava T1 adına açılmış olup HMK'nun 114/1- d maddesi uyarınca davacının dayanak satış vaadi sözleşmesinde alıcı olmadığı, satın almayı vaat eden Murat Aydın'ın vekili olduğu ve satış vaadi sözleşmesini vekil sıfatıyla imzaladığı, temsilci niteliğine sahip bulunmadığını ve davayı takip yetkisine sahip olmadığı anlaşılmakla yerel mahkemenin kararı ve gerekçesi usul ve yasaya uygun olup doğru görülmüştür....