"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu kaydında düzeltim istemine ilişkindir. Davacılar, dava konusu 192 ada 4 parsel sayılı taşınmazın ... 2. Organize Sanayi Bölge Müdürlüğünden bedelsiz tahsis yöntemiyle ... adlı firmaya tahisisi hususunda anlaştıklarını, ancak tapu devir işlemlerinde tapu harcına esas olmak üzere ... 2. Organize Sanayi Bölge Müdürlüğünden bildirilen rakamın alım satım bedeli gibi sehven kayıtlara geçtiğini ileri sürerek, tapu kaydındaki "satış" olan edinme sebebinin hibe olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemişlerdir....
Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 146. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez....
"İçtihat Metni"Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu kaydında düzeltim K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (23.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 20.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin, Türk Medeni Kanunu’nun 1009 maddesi uyarınca tapunun beyanlar hanesine şerhi olanaklıdır. Böylece, sözleşme alacaklısı sözleşmeden kaynaklanan kişisel hakkını kuvvetlendirmiş olur ve üçüncü kişilere karşı ileri sürme olanağı kazanır. Tapu Kanunu’nun 26/6 maddesi uyarınca bu şerh 5 yıl için geçerli olup 5 yılın dolmasıyla kayıttan silinir ve anılan gücünü yitirir. Satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerhinden sonra 5 yıl içinde kayda işlenen her türlü haciz, ipotek ve benzeri sözleşme alacaklısının haklarını kısıtlıyacak nitelikteki şerhler de sözleşme alacaklısını bağlamaz. Dava konusu 441 parsel numaralı taşınmazda kök muris ... (416/832) oranında paydaştır. Kayıt maliki ...'ın 1971 yılında öldüğü ve mirasçı olarak eşi ...ile çocukları ..., ... ve murisin kendisinden önce ölen oğlu ...'in oğlu ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.02.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 16.06.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 16.04.1993 tarihinde ... Noterliği'nde düzenlenen taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile davalıların murisi ..., davacının eşi olan ...'a, 21 ada 63 parsel sayılı taşınmazda 2E ile gösterilen murisi ...'ten intikal eden kargir dükkan üzerindeki hak ve hisselerin tamamının satışını vaad etmiştir. ... da 11.04.2003 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile ...'...
den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; aktif husumet ehliyeti yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. Davacılar tarafından; tapu maliki ve sözleşme borçluları aleyhine, TMK 713/2. maddesine göre ve terditli olarak satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikincil olarak tazminat davası açılmış olup yapılan yargılama neticesinde mahkemece yazılı gerekçeyle aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de; satış vaadi sözleşmesine dayalı açılan tapu iptali ve tescil talebine ilişkin olarak TMK'nın 713/2. maddesi hükmü uyarınca yasal koşulları oluşmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirmeyle aktif husumet ehliyeti yokluğu gerekçesiyle verilen davanın reddi yönündeki karar doğru görülmemiştir. Öte yandan; davacıların, kayıt maliki olmayan ancak satış vaadi sözleşmesinin tarafı olan ... ve ...'...
Hükmü, davalılardan ... ve ... vekili ile davalı ... vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davalılar ... ve ... vekili ile davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacılar, murisleri ... ile davalılar murisi ... arasında ... Noterliği’nin 20.06.1975 günlü satış vaadi sözleşmesine dayanarak tapu iptali tescil talep etmişlerdir. Satış vaadi sözleşmesinin mülkiyeti nakil borçlusu ... ’nin mirasçıları arasında yer alan ... ’nın mirasçısı dahili davalı ... Hukuk Mahkemesi’nin 2011/651-818 sayılı kararıyla mirası reddetmiştir. Bu nedenle anılan hüküm uyarınca davalı ..., satış vaadi sözleşmesinde mülkiyeti nakil borçlusu ... ’nin mirasçıları arasında yer almadığından tarafına husumet yöneltilemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescile ilişkin davada ... Sulh Hukuk ile Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 08.12.2004 tarihinde 6000.-YTL. değer gösterilip, Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan noter senedine dayalı taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali-tescil istemine ilişkindir....
Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile TMK'nın 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re'sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde TMK'nın 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 07.08.2014 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın pasif husumetten reddine dair verilen 13.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....