Noterliğinde düzenlenen 12.07.2004 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını belirterek satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil terditli 250.000TL tazminat istemiş ve tazminat talebini 26/02/2015 tarihli duruşmada 500.000,00TL olarak ıslah etmiştir. Davalılar vekili, satış vaadi sözleşmesi yapılırken davacının taşınmazın tapusuz olduğunu bildiğini ve sözleşmenin geçersiz olduğunu, sözleşmenin ancak zilyetliğin devri olarak yorumlanabileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkeme 23.02.2017 tarihinde davanın reddine karar vermiştir....
Dava, düzenleme gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre; Dava konusu parselin 09.06.1997 günlü düzenleme sözleşme ile 70.000.000 TL. bedelle satışı vaat edilmiştir. Ancak, 25.02.2007 gününde mahallinde yapılan keşif sonunda dava tarihi itibariyle taşınmazın değeri 8000 YTL. olarak tespit edilmiştir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davalarında mahkemenin görevi HUMK.nun 1. maddesi uyarınca müddeabihin dava tarihindeki değerine göre belirlenir. Bu durumda taşınmazın dava tarihi itibariyle keşfen saptanan değerine nazaran asliye mahkemesi görevli olmasına rağmen, mahkemece sözleşmedeki değer esas alınarak görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....
Mahkeme de, davacının asıl talebinin esastan reddine karar vermedikçe, fer`i talebi inceleyemez ve karara bağlayamaz. Davacının asli talebi gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak açılmış tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Somut olayda Bafra 1....
Hükmü, davacı temyiz etmiştir.Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706 ve Noterlik Kanununun 89. madde hükümleri uyarınca noter önünde re'sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyeti devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanunun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davası ile borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : SÖZLEŞMENİN İPTALİ -KARAR- Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin muvazaa sebebi ile iptali, birleşen dava ise gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptaline birleşen dosyadan açılan tapu iptali ve tescil isteğinin reddine karar verilmiş olup, karar birleşen dosya davacıları tarafından temyiz edilmiştir.Temyiz edenin sıfatına göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 23.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı, davalı ile 11.10.2002 tarihinde yapılan taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile davalıya murisinden intikal eden 5873 ada 7 ve 9 parsel sayılı taşınmazlardaki hisselerini satın aldığını belirterek tapu kaydının iptali ile adına tescilini mümkün olmadığı takdirde taşınmazın değerine tekabül eden 16.948,44 TL'nin yasal faizi ile birlikte tahsili isteminde bulunmuştur. Davalı yargılamaya katılmamış, savunmada bulnmamıştır. Mahkemece tapu iptali ve tescil isteğinin reddine karar verilmiş,ikinci kademedeki tazminat talebine ilişkin olarak bir hüküm kurulmamıştır. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.09.2006 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, karşı dava ise satış vaadi sözleşmesinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine, karşı davanın kabulüne dair verilen 24.02.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 28.08.1996 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve pay tescili istemine ilişkindir. Karşı davada ise; satış vaadi sözleşmesinin muvazaalı olarak yapıldığı iddiasına dayalı satış vaadi sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 28.08.1996 tarihli satış vaadi sözleşmesinin iptaline karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.08.2011 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ya da tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 08.04.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil veya tazminat talebine ilişkindir. Davacı vekili, ... Noterliğinin 07.01.1999 tarihli düzenleme şeklindeki satış vaadi sözleşmesiyle,...ili, ... ilçesi, ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat birleşen dava sözleşmesinin iptali isteğine ilişkin olup, mahkemece tescil isteğinin reddine, tazminat isteğinin kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm davalı-davacı tarafından temyiz edilmiş olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 14.12.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; aktif husumet ehliyeti yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. Davacılar tarafından; tapu maliki ve sözleşme borçluları aleyhine, TMK 713/2. maddesine göre ve terditli olarak satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikincil olarak tazminat davası açılmış olup yapılan yargılama neticesinde mahkemece yazılı gerekçeyle aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de; satış vaadi sözleşmesine dayalı açılan tapu iptali ve tescil talebine ilişkin olarak TMK'nın 713/2. maddesi hükmü uyarınca yasal koşulları oluşmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirmeyle aktif husumet ehliyeti yokluğu gerekçesiyle verilen davanın reddi yönündeki karar doğru görülmemiştir. Öte yandan; davacıların, kayıt maliki olmayan ancak satış vaadi sözleşmesinin tarafı olan ... ve ...'...