Dolayısı ile kadastro tutanağının kesinleştiği tarihten itibaren on yıllık süre geçmekle, kadastro tutanağı ve dolayısı ile tapu kütüğü mevcut şekli ile kesinleşeceğinden ve artık kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz ve dava açma hakkı ortadan kalkacağından, davada ileri sürülen nedenlere dayalı olarak şerhin terkini veya yazılmasının istenebilmesi olanaklı değildir. Somut olaya gelince; davacılar 21.10.1967 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayanarak sehven 117 ada 67 parsel kaydına yazılan şerhin kaldırılmasını ve 118 ada 1 parsel kaydına yazılan şerhin kaldırılmasını ve 118 ada 1 parsel kaydına yazılmasını istemişlerdir. Her iki taşınmazın kadastro tespitleri 12.04.1995 tarihinde kesinleşmiştir. Dava, 29.08.2014 tarihinde açılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.07.2010 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 26.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacılar vekili, davalı ile davacılar murisi ...'ın... 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki şerhin terkini, tapu iptali, tescil veya tazminat davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 31.03.2009 gün ve 2009/1208 - 4056 sayılı ilamı ile hükmün kısmen bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde K.Davacı ... tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Taraflar arasında görülmekte olan tapu kaydındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi şerhinin terkini ve karşı davadaki tapu iptali ve tazminat istemine ilişkin davalarda mahkemece verilen karar, Dairemizce arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi şerhinin tapu kaydından terkininde bir usulsüzlük bulunmadığından yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle davalının bu yöndeki temyiz itirazları reddedilmiş olup, karar düzeltme istemi HUMK’nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır....
Maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706 ve Noterlik Kanununun 89.maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re'sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaad alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716.maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verilebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Davanın dayanağını oluşturan 19.04.2004 tarihli ve 16.12.2008 tarihli satış vaadi sözleşmesi ve devir ve temlik sözleşmesi biçimine uygun düzenlenmiş geçerli sözleşmelerdir. Satış vaadi sözleşmelerinde imar parselleri de satışa konu edilebilir....
Resmî şekilde düzenlenmesi gereken ve tam iki tarafa borç yükleyen satış vaadi sözleşmelerinde, edimini yerine getiren taraf, karşı tarafın da edimini yerine getirmesini isteyebilir. 30. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyeti geçirim borcunu yüklenen, ancak edimini yerine getirmeyen vaat borçlusu satıcıdan, dava tarihinde yürürlükte bulunan TMK’nın 716. maddesi uyarınca açılacak tapu iptali ve tescil davası yolu ile edimin hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. 31. Önemle belirtelim ki, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının kabulü için aranacak ilk husus sözleşmenin ifa olanağının bulunup bulunmadığıdır....
a verilen vekaletnamenin tapu malikinin ölümünden sonraki işlemlerde kullanılamayacağının bildirilmesi üzerine satış parasının iadesini talep etmesine rağmen ödenmediğini, taşınmazın sahte vekaletname ile diğer davalı ...'ye devredildiğini, davalılar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan ceza davası açıldığını, davaya konu dairenin müvekkili adına tescili için ... Asliye Hukuk Mahkemesinde açtıkları tapu iptali ve tescil davasının halen derdest olduğunu, bu davada 22.07.2005 tarihinde ihtiyati tedbir kararı da verildiğini ancak davalı ... 'nun ihtiyati tedbir kararını da geçersiz hale getirmek amacıyla diğer davalı ...'e muvazaalı olarak borçlandığını ve... İcra Müdürlüğünün 2014/11660 Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan takibe konu borcu da hemen kabul ettiğini belirterek tedbire rağmen tapu kayıtları üzerine konulan 07.07.2014 tarihli haciz şerhinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.05.2004 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 13.05.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, zamanaşımının dolduğu ve iştirak halinde mülkiyet bulunduğu gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Dava, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin bulunduğundan, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.05.2011 gün ve 1 sayılı Kararı gereğince temyiz inceleme görevi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın Yargıtay Yüksek 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 24.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesince her ne kadar davanın satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali olduğu belirtilmiş ise de burada davacı satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak adına tapu iptali ve tescil talebi bulunmamaktadır. Davacının istemi icra müdürlüğünden aldığı İİK 94 maddesindeki yetkiye dayalı olarak taşınmazın davalı borçlu adına tesciline müteakip alacağına kavuşmaktır. Bu durumda uyuşmazlık dairemizin görev alanına girmemektedir. 01/09/2020 tarihli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri ve Ceza Daireleri arasındaki iş bölümü kararında 17. Hukuk Dairesinin görev alanını belirleyen bölümün 9. maddesinde açıkça 2004 sayılı İİK'nın 94 maddesine göre alınan yetkiye dayalı davalar nedeni ile verilen hüküm ve kararlara bakacağı düzenlendiğinden eldeki davaya bakmakta dairemiz görevli değildir. Dava, İİK'nun 94.maddesine göre alınan yetkiye dayalı açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 18.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....