"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.01.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.09.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 01.09.2005 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davalı ..., satış vaadi sözleşmesini diğer davalının vekili sıfatıyla düzenlediğini, kendisi yönünden borç doğurmadığını belirterek davanın husumetten reddini savunmuş, diğer davalı savunmada bulunmamıştır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davalı ... temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davalı ...'...
Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Geçerli bir sözleşmenin ifa olanağı bulunmadığında 818 sayılı BK’nın 96 ve 106. maddeleri dikkate alınması gerekir. 6100 sayılı HMK'nun 26. Maddesinin birinci fıkrasında; "Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır. Ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez, duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir." hükmü yer almaktadır. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının kabulü için aranacak ilk husus sözleşmenin ifa olanağının bulunup bulunmadığıdır. Sözleşmenin herhangi bir nedenle aynen ifa edilememesi sonucu, vaat alacaklısının zarara uğrayacağı açıktır....
Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar....
Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar....
Dava, satım sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil veya tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davalılardan ... yönünden davanın reddine, ... yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ... ile davalılardan ... arasında 16.11.2010 tarihli yazılı satış sözleşmesi imzalanmıştır. Uyuşmazlığa konu taşınmaz tapuda .. 12 ada 474 sayılı parsel üzerinde 1 no'lu bağımsız bölüm olup, dava açma tarihinde davalılardan ... adına kayıtlıdır. Taşınmaz mülkiyetinin devrini amaçlayan sözleşmelerin geçerli olması resmi şekilde düzenlenmiş olmalarına bağlıdır (TMK m. 706 ve BK m. 237/1). Kamusal biçime uymayan satım sözleşmesi geçersizdir. Her ne kadar ... ile ... arasında 02.06.2010 tarihli satış vaadi sözleşmesi aktedilmiş ise de 16.11.2010 tarihli adi yazılı satım sözleşmesinde satışın satış vaadi sözleşmesine istinaden yapıldığı belirtilmemiştir....
Dava, elbirliği mülkiyete tabi taşınmazda malikler arasında yapılan noter satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Kadastro tespiti 1950 yılında yapılmış, açılan kadastro tespitine itiraz davasının sürdüğü sırada satış vaadi sözleşmesi 07.06.1965 yılında taraflarca imzalanmıştır.Davacıların murisi ile davalı kardeş olup, 14.01.1991 yılında hükmen tescil edilen tapu kayıtlarına göre taşınmazlar elbirliği mülkiyete tabidir. 26.05.1954 tarih 7/17 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince mirasçılar arasında zaman aşımı cereyan etmeyeceğinden davanın esasına girilerek tarafların delilleri toplandıktan sonra neticesine göre bir karar verilmek gerekirken yazılı şekilde tesis edilen hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 17.07.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
a ait ve satışa konu hisseye ilişkin açacakları tapu iptali ve tescil davasına esas olmak üzere taşınmaz kaydına ihtiyati tedbir konulmasını istemiş, mahkemece 08/03/2013 tarihinde bu istemin kabulüne karar verilmiştir. Gaziantep 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/216 Esas, 2013/156 Karar sayılı dosyası ve kararının incelenmesinde; davacı ... vekili tarafından 11/12/2012 tarihli taşınmaz harici satış protokolüne dayanılarak davalı ... aleyhine 21/03/2013 tarihinde 2607 ada 26 parseldeki davalıya ait hissenin tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili istemi ile dava açıldığı, davalı ... ve vekili Avukat ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil KARAR Davacı, 13.07.2004 gün ve 4051 ve 08.09.2004 gün ve 5123 sayılı satış vaadi sözleşmesine dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunduğuna, mahkemece uyuşmazlık satış vaadi sözleşmesi gözönünde tutularak çözümlenmiş bulunduğuna göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yüksek Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 02.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil K A R A R Davacı, 12.10.2006 gün ve 16083 sayılı satış vaadi sözleşmesine dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunduğuna, mahkemece uyuşmazlık satış vaadi sözleşmesi gözönünde tutularak çözümlenmiş olduğuna göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yüksek Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 12.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil K A R A R Davacı, 05.05.1970 gün ve 05747 sayılı satış vaadi sözleşmesine dayanarak iptal ve tescil isteğinde bulunduğuna, mahkemece uyuşmazlık satış vaadi sözleşmesi gözönünde tutularak çözümlenmiş olduğuna göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yüksek Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 21.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....