Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda da Orman Yönetimi dava konusu parselin eylemli orman olduğu iddiası ile iptal ve tescil isteğiyle asliye hukuk mahkemesinde dava açmış ve davanın devamı sırasında orman kadastrosu yapılarak ilana çıkartılmış olduğundan, asliye hukuk mahkemesindeki tapu iptal ve tescil davası aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz davasına da dönüşmüştür. 6831 sayılı Yasa'nın 11/1. maddesi gereğince orman kadastrosuna itiraz davasına bakma görevi kadastro mahkemesine, bu davanın sonucuna göre tapu kaydının iptaline ya da iptal edilmemesine karar verme görevi asliye hukuk mahkemesine aittir. Kadastro mahkemelerinin kesinleşen ve tapuya tescil edilen taşınmazların tapu kaydını iptal etme ya da etmeme veya on yıllık hak düşürücü süreden dolayı davayı reddetme görev ve yetkisi bulunmamaktadır....

    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde davanın devamı sırasında yapılıp 27.07.2006 tarihinde ilan edilerek kesinleşmeyen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmamaktadır. Mahkemece verilen karar usul ve yasaya aykırıdır. Şöyle ki; çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede davanın devamı sırasında orman kadastrosu yapıldığından dava aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz davasına dönüşmüştür. Eldeki tapu iptali ve tescil davası yönünden Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olmakla birlikte 3373 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 11. madde hükümlerine göre askı süresi içinde açılan orman kadastrosuna itiraz davalarında kadastro mahkemeleri görevlidir. Görev kamu düzenine ilişkin olup, temyiz edenlerin sıfatına bakılmaksızın yargılamanın her aşamasında gözetilmelidir. Bu sebeple, tapu iptali ve tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz yönünden görevsizlik kararı verilmelidir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ......

      Bu nedenlerle; tescil davasında, asliye hukuk mahkemesinin; orman kadastrosuna itiraz davasında ise, kadastro mahkemesinin görevli olduğu kabul edilmelidir. Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında, temyiz aşaması da dahil olmak üzere tarafların her birince ileri sürülebileceği gibi re'sen de gözetilebilir. Mahkemece anılan yönler gözönüne alınarak; orman kadastrosuna itiraz davası, tapu iptali ve tescil davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek, tescil davası elde tutulup, orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi gerekirken, yargılamaya devamla, yazılı olduğu biçimde karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerde, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, sair yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 25/05/2015 günü oy birliği ile karar verildi....

        Yönetimince usulüne uygun olarak yeniden açılacak tapu iptali ve tescil davasında tapu kaydının iptali ve tescil hususunun tartışılabileceği gözetilmeksizin ... şekilde karar verilmesinin usulsüz olduğuna” değinilerek kısmen bozulmuş, mahkemece bozma kararına uyularak kişilerin orman kadastrosuna itiraz davasının reddine, Orman Yönetiminin tapu iptali ve tescil davasının tefrikine karar verildiğinden mahkemenin ayrı esasa kaydedilmesine karar verilmiş, temyiz üzerine hüküm vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanarak kesinleşmiştir.Bunun üzerine ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince; Orman yönetiminin tefrik edilen ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/67 Esas sayılı tapu iptali ve tescil dosyası getirtilip 2009/264 Esasa kayıt edilerek tapu iptali ve tescil davasının açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davalı kişiler vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil niteliğindedir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil ile orman kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-davacılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin giderden reddine karar verildikten sonra dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 11.03.2003 tarih 10191-1459 sayılı bozma kararında özetle: "Çekişmeli ... Köyü 679 parsel hakkında açılan tapu iptali ve tescil ile orman kadastrosuna itiraz davalarında, Orman Yönetiminin tapu iptali ve tescil davasının reddine karar verilmişse de, çekişmeli 679 parselin komşu 606 parsele uygulanan Mart 1944 tarih 31 nolu tapu kaydı miktar fazlası olarak Hazine adına tespit edildiği ve davalılar murisi ... ...'...

            Asliye Hukuk Mahkemesinde 131 parsel 1998/213 E., 116 parsel 1998/214 E., 84 parsel 1998/215 E. sayılı dosyasında yargılamanın devamı sırasında yörede orman kadastrosuna başlanarak ilan edilmesi nedeniyle eldeki tapu iptali-tescili davası aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz davasına dönüştüğünden ve tapu iptali tescil davası yönünden, orman kadastrosuna itiraz davasının ön mesele teşkil ettiği ve orman kadastrosuna itiraz davalarının 6831 Sayılı Yasanın 11. maddesine göre kadastro mahkemesinin görevine gireceğinden, tapu iptali-tescil istemi yönünden davalar tefrik edilerek orman kadastrosuna itiraz davası yönünden de, görevsizlik kararları verilerek dava dosyaları kadastro mahkemesine gönderilmiştir....

              H.G.K.nun (08/06/2005 gün ve 2005/20-327 E.-377 K.) sayılı kararına göre gerçekten hak düşürücü süre kesin hükümden önce gelirse de, somut olayda, tapu kaydına ve kesin hükme dayalı olarak iptali istenen orman kadastrosunun 3373 Sayılı Yasanın yürürlükte olduğu döneme ilişkin olduğundan H.Y.U.Y.'nın 237. maddesine göre kesin hükmün gözönünde bulundurulması" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davacı ... Gölün orman kadastrosuna itiraz davasının kabulüne, Orman Yönetiminin tapu iptali, tescil ve elatmanın önlenmesi davalarının reddine ve dava konusu taşınmazın orman kadastrosu sınırları dışına çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi ve Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali tescil ve 10 yıllık sürede açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir....

                Mahallesi 467 ada 13 parsel hakkında karşılıklı açılan tapu iptali tescil ve 10 yıllık sürede tapuya dayalı orman kadastrosuna itiraz davasında yönetimin tapu iptali tescil isteminin reddine, orman kadastrosuna itiraz davasının kabulüne karar verilmişse de, taşınmazın 1963 tarihli memleket haritasında yeşil (makilik) renkli alanda kaldığı, doğal eğiminin % 25-30'dan teraslama ile % 3'e düşürüldüğü, dolayısıyla bilirkişilerin taşınmazın 6831 Sayılı Yasanın 1/j maddesine göre orman sayılmayan yer olduğu şeklindeki açıklamalarında isabet bulunmadığından Yönetimin davasının kabulüne karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne ve dava konusu parselin orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, diğer davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm ... mirasçıları tarafından temyiz edilmiştir. Bunun üzerine, Yargıtay 20....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... ve Orman Bakanlığı vekili ile ... ve ... vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 12.2.2008 gün 2008/83 - 2129 sayılı red-bozma kararında özetle; “... ve ...’un orman kadastrosuna itiraz davasının reddine yönelik karar düzeltme istemlerinin REDDİNE, tapu iptali ve tescile yönelik temyiz itirazlarına gelince, Orman Yönetiminin temyize konu orman kadastrosuna itiraz davası ile birleştirilen ......

                    Kadastro mahkemesi, davanın kısmen kabulü ile dava konusu 864 parselin (B) işaretli 3.334 m2 yüzölçümlü bölümünün ve 1144 parselin tamamının davacı ... mirasçıları adına tapuya tescili şeklinde hüküm kurulmuştur. Ne var ki; kurulan hükümde isabet bulunmamaktadır. Şöyle ki; görülmekte olan dava orman kadastrosuna itiraz davası olup, bu tür davalarda kadastro mahkemelerinin görevi, dava konusu taşınmazın orman olup olmadığının belirlenmesinden ibaret olup, ayrıca tapu kaydının iptali ve tescil kararı vermek gibi bir görev ve yetkileri bulunmamaktadır. Somut olayda, zaten taşınmaza ilişkin tapu iptali ve tescil davası asliye hukuk mahkemesinde halen derdest olup bu davanın sonucunu beklemektedir. Bu durumda mahkemece, dava konusu taşınmazların orman olmadığının tespiti ile yetinilmesi gerekirken, görev ve yetkisinin aşılarak tapu iptali ve tescile de karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu