Şöyle ki; davacılar vekili dava dilekçesinde, 1963 tarihli harici satış senedine dayanarak, tapu kayıt maliki ... dava konusu taşınmazın satın alındığı iddası ile tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminat isteğinde bulunmuştur. Hemen belirtmek gerekir ki; olayları anlatmak taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapmak ise HMK'nun 25, 26, 31 ve 33. maddeleri (1086 sayılı HUMK'nun 74, 75 ve 76. maddeler) gereğince, Hakime aittir. Ancak HMK'nun 26. (HUMK. m. 74) maddesine göre Hakim tarafların talep sonucu ile bağlı olup, talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Davacı tarafın dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarına göre, somut uyuşmazlık, tapulu taşınmazı haricen satın alma ve zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak TMK'nun 713/1. maddesi gereğince açılan tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde geçersiz sözleşme gereğince ödenen bedelin tazmin edilmesi isteğine ilişkindir....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13/04/2015 gününde verilen dilekçe ile harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil mümkün olmadığı takdirde tazminat istenmesi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil talebinin reddine, tazminat talebinin kabulüne dair verilen 13/10/2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş olan karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine, 26/09/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davalının paydaşı bulunduğu 456 parsel sayılı taşınmazın 350m2 kısmını 15.10.1991 tarihli harici senet ile 30.000TL bedelle kendisine sattığını, bu kısma yaptığı evin değerinin zeminin değerinden fazla olduğunu, davalının 2007 yılına kadar bir itirazı bulunmadığını ileri sürerek, 456 parsel sayılı taşınmazın 350m2’lik bölümünün tapu kaydının iptali ile adına tescilini veya taşınmazdaki evin davacıya ait olduğunun tespitini, olmadığı takdirde senetle ödenen 30.000TL ile evin dava tarihindeki rayiç değerinin toplamının faiziyle birlikte davalıdan alınmasını istemiştir. Davalı, harici satış konusunda bilgisi bulunmadığını, satış senedindeki mühür ve imzanın kendisine ait olmadığını, davacının zor kullanarak ev yaptığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tapu iptali ve tescil istemi yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 31/07/2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 06/01/2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, harici satın almaya dayalı tapu iptal ve tescil ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir....
Mahkemece, davacının tapu iptal tescil talebinin feragat nedeniyle reddine, tazminat talebinin zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, taraflar arasında yapılan tapusuz taşınmazın harici satış sözleşmesinin ifa edilmemesi nedeniyle ödenen satış bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davalı, tapusuz taşınmazın harici senetle davacıya satıldığını ve zilyetliğinin davacıya verildiğini savunmuş, davacı ise zilyetliğin verilmesine rağmen tapusunun kendisine verilmediğini beyan ederek satış bedelinin denkleştirici adalet ilkesi gereğince ulaştığı bedelin iadesi istemiyle dava açmıştır. Taraflar arasında düzenlenen tapusuz taşınmazın satış sözleşmesi incelendiğinde; dava konusu satış sözleşmesinin konusu olan taşınmazın tapusuz taşınmaz olduğu ve zilyetliğinin satışla davacıya verildiği anlaşılmaktadır....
Dosya kapsamından, dava dayanağı 28.05.1970 gün ve 7273 sayılı Kütahya Noterliğince düzenlenmiş, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde taşınmaz satış bedelinin 8.000- TL. olarak gösterildiği anlaşılmıştır. Dava gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde dava konusu dava konusu taşınmazın rayiç değeri olan 10.000,00 YTL’nin tahsili istemine ilişkindir. İstem tapu iptali ve tesciline ilişkin olduğundan görevli mahkemenin dava tarihindeki değere göre belirlenmesi gerekir. Yargıtay H.G.K.'nun 29.03.2006 gün 2006/14-91-2006/115 sayılı kararında da gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davaları ile benzer nitelikteki tenkis davalarında da taşınmazın dava tarihindeki değerinin esas alınması gerektiği kabul edilmiştir. Somut olayda; dava konusu Kaşıkara Köyü 261 numaralı parselin dava tarihindeki değeri 28.01.2009 günlü bilirkişi ek raporuna göre, 11.341,68 YTL olup, sulh hukuk mahkemesinin görev sınırının üzerindedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil KARAR Davacılar vekili, 176 ada 1 sayılı parselin 10.09.1974 tarihinde harici satış senediyle 3000 m2'sinin, 29.10.1974 tarihli yine harici satış senediyle 5000 m2'sinin vekil edeni tarafından parselle ilgili olarak Kadastro Mahkemesinde dava devam ederken satın alındığını açıklayarak tapu kaydının iptaliyle vekil edenleri adına tapuya kayıt ve tesciline, olmadığı takdirde geçersiz sözleşmeye dayalı olarak bedelin tahsiline karar verilmesini istemiş, mahkemece tapu iptali ve tescil konusunda herhangi bir hüküm kurulmadan sadece 445696 TL bedelin davalılardan alınarak muris ...'ın veraset ilamındaki payları oranında davacılara verilmesine karar verilmiş olup, bu hüküm yalnızca bir kısım davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacıların tapu iptali ve tescil yönünden herhangi bir temyizleri bulunmamaktadır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/82 esas, 2021/120 karar sayılı dava dosyasında verilen tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat (harici satış) talebinin reddine karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat (harici satış) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "...-Davacının tapu iptali tescil davasının REDDİNE, -Davacının terdiden açmış olduğu sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davasının REDDİNE , " karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil ... ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 25.04.2012 gün ve 667/203 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın 1000 m2'lik kısmına ilişkin haricen düzenlenen 14.03.1970 tarihli "Gayrimenkul Satış Senedi" başlıklı belgeye dayanarak tapu kaydının iptali ile bu kısmın vekil edeni adına tescilini, olmadığı takdirde harici satış tarihinde ödenen bedelin dava tarihindeki rayiç değerinin davalıdan alınarak vekil edenine ödenmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, harici satış sözleşmesinin M.K.'...
Dava, harici satış ve zilyetliğe dayalı mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat talebine ilişkindir. Mahkemece yazılı şekilde hüküm verilmiş ise de; davada usulüne uygun taraf teşkili sağlanmadığı gibi, hükmün kabul ve redde yönelik bölümlerinin gerekçesi karar yerinde açıklanmamıştır. Nizalı 3903 parsel, 21.06.1961 tarihinde yapılan tapulama çalışmaları sırasında 1655/1 nolu vergi kaydının revizyonu ile ... adına bağ niteliği ile tespit edilmiş, tutanağın itirazsız kesinleşmesi ile 18.04.1963 tarihinde tapu oluşmuştur. Dosya arasındaki ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 31.03.2011 tarih, ... Esas ve 478 Karar sayılı veraset belgesine göre, kayıt maliki 20.06.1962 tarihinde ölmüş olup, taşınmaz TMK'nun 701 ve 702. maddeleri gereğince elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabidir. Elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi taşınmazlarda tapu iptali ve tescil davalarının kayıt malikinin tüm mirasçılarına yöneltilmesi gerekmektedir....